Edirne’de CHP’de delege seçimlerinin ardından ilçe seçimleri devam ediyor. Yapılan ilçe seçimlerindeki sonuçlarına baktığımızda alınan sonuçların il başkanlığı seçimini etkileyeceği ve il başkanlığı seçiminin mücadeleli geçeceğini görüyoruz.
Bugüne kadar yapılan ilçe başkanlığı seçimleri dikkate alındığında özellikle Havsa ve Uzunköprü’de beklenenden farklı sürpriz sonuçlar ortaya çıktı.
Özellikle Uzunköprü İlçe Başkanlığı seçimi, il başkanlığı seçiminde etkili olacak.
Uzunköprü’de geçtiğimiz hafta yapılan seçimde bakıyoruz hiç hesapta olmayan, kazanma şansı olmadığı söylenen bir bayan seçimden rakiplerini geride bırakıp galip çıkıyor. Bunun nedenlerini iyi irdelemek gerekir.
Uzunköprü İlçe Başkanı İnanç Sülüş’ün seçimi garanti kazanır gözüyle bakılıyordu. Partililerin genel eğilimi buydu.
Fakat seçimin yapıldığı günde yapılan konuşmalar seçim sonucunu da etkiledi.
Genel Kurulda yapılan konuşmada İlçe Başkan Adayı Özlem Becan İlçe Başkanı Sülüş’e bir soru yöneltti. “Kurultay delegesi olarak oy vermek için Ankara’ya gittiğinizde neden oy kullanmadan geri döndünüz? Biz sizi oraya oy kullanmak için gönderiyoruz” denilmesi üzerine ilçe başkanının buna tepki gösterip, “O benim kararımdır” diye olumsuz bir yanıt vermesi, Sülüş’ün seçimi kaybetmesinde en büyük etken oldu. Delegeler Kurultay delegelerinin oy kullanmadan geri dönmesine tepki göstermesi seçimin sonucunu da etkiledi.
Bilindiği gibi CHP Kurultayında Ankara’ya Edirne’den giden delegelerin bir bölümü oy kullanmadan geri dönmüştü. Bu durum partililer arasında o zaman da tepkilere neden olmuştu.
Bugün ilçe genel kurullarında bu konu gündeme taşınıp bunun nedenleri sorgulanıyor.
Uzunköprü’de ilçe başkanının değişmesi CHP’de kartların yeniden karılmasına, hesapların yeniden yapılmasına yol açabilir.
Zira Uzunköprü ve Havsa ilçe örgütlerin her zaman Edirne ile ortak hareket eden örgütlerdi.
Bu ilçelerde yönetimlerin değişmesi özellikle il başkanlığı seçiminde nasıl bir sonuç getirecek. Onu zamanla göreceğiz.
ENGELLİLER GÜNÜNDE KADINLARIN DUYARLILIĞI
3 Aralık’ta Dünya Engelliler günü kutlandı. Bir kez daha engellilerin sorunları gündeme taşındı.
Son yıllarda ülkemizin dört bir yöresinde engellilerin gündeme getirilmesi, sorunlarının çözümüne da katkı sağlıyor.
Bakıyoruz, devlet kurumlarımız mahalli idareler, dernekler, engellilerin yaşamlarını kolaylaştıracak girişimlerde bulunuyor, sorunların çözümüne destek veriyor.
Daha önceleri evinden sokağa çıkamayan, toplumda itilip kakılan engelli vatandaşlarımız engelli arabalarıyla sokağa çıkacak duruma geldi, engellilerin engelini aşması için eğitimler yapıldı.
Tüm kurumlar engellilere araba alma yarışına girdi. Bu konuda kadınlarımızın önderlik etmesi, erkeklere oranla kadınların bu konularda duyarlı olmaları gerçekten sevindirici.
Son yıllarda kadınların her alanda kendi sorunlarına sahip çıkması, meselelerinin çözümünü erkeklere bırakmaması, siyasette ve diğer alanlarda seslerini yükseltmeleri demokrasimizin gelişmesi açısından olumlu bir gelişme.
Zira, engellilerin durumunu her zaman ona en yakın olan kadınlarımız biliyor. O duyarlılıkla engellilerin sorunlarını onlar sahipleniyor.
Engelliler günü ve sonrası etkinliklerinde bunu bir kez daha kanıtladılar. Kadınlarımızı bu konuda gerçekten kutlamak gerekir.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
GAZETECİLER 1950’DE OKULLU OLDU.
Ülkemizde gazetecilik eğitimi konusunda ilk çaba Sedat Simavi’den geldi.
Sedat Simavi, İstanbul Gazeteciler Derneği Başkanı olduğu zamanda üniversiteye bağlı bir Gazetecilik Enstitüsü kurulması için Üniversite Senatosuna başvurdu.
1946 yılında bu yazı üzerine senato çalışmaları başladı.
Çalışmalarını sürdürürken Fehmi Yahya Tuna, Milli Eğitim Bakanlığı’nın izniyle 1948 yılında ilk gazetecilik okulunu açtı.
Bu okul lise düzeyindeydi. 1950 yılında senato üniversiteye bağlı bir gazetecilik enstitüsünün açılmasını kararlaştırdı. Böylelikle ilk resmi Gazetecilik Enstitüsü 1950 yılının ekim ayında eğitime başladı.
