Önceki gün İstanbul’dan bir misafirim geldi .Ara bir Edirne’yi ziyaret ediyor

Kendisi Edirne aşığı bir akrabam.Onunla birlikte şehri dolaşmamı teklif etti.

İlk olarak Selimiye camisini ziyaret ettik .Bu tarihi yapıyı bir kez daha hayranlıkla izledi.Selimiye camisinin benzerini İstanbul’da maket olarak yapılmasını yerine bu uluslararası üne sahip  eserin  Edirne’ye gelerek gerçeğini görmeleri gerektiğini söyledi. Oradan çıkıp  tarihi Arastada dolaştık .Çarşı bom boş.Esnaflara bir dokun bin ah işitiyorsunuz. Onlar ki, uzun yıllar aynı mesleği yapıyorlar.Bir anlamda Edirne’nin fahri turizm elçisi konumunda.

Gelen turistler kentimiz hakkında bir soru yönelttiklerinde gereken en doğru cevabı veriyorlar.

Edirne’ye daha çok turist gelmesi için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Bu sıkıntılı dönem en çok tarihi çarşı esnafımızı zor durumda bıraktı.

Genellikle gelen turistlerden yararlanan esnaflarımız bu imkanın da kısıtlanmasıyla  işyerlerini siftah yapmadan kapatmak zorunda kalıyorlar. Kiraları için sağlanan kolaylık onlar için yeterli olmuyor. Evlerine ekmek parası götürmeleri gerekir.

Onu sağlayamayınca kira masrafları olmasının ne yararı olur. Bazı kesimlere yapıldığı gibi onlar da devletten yardım bekliyor.Bu dar günlerin daha ne kadar devam edeceği konusunda herkes gibi onların da endişeleri var. Esnaflarımız kara kara düşünüyorlar.

Misafirimle Arasta dışına çıktık önündeki kazı alanını görünce  bizlere sitem etti.”Ben yıllardır Edirne’ye gidip geliyorum.Bu harabe alanı görünce büyük üzüntü duyuyorum .

Sizler bu çirkin görüntü ile iç içe yaşıyorsunuz.

Bu kadar değerli bir eserin yanında böyle çirkinliğe nasıl tahammül ediyorsunuz.Yıllardır bu kazı alanı aynı durumda.Sizde bu konuya sahip çıkacak birileri, bunu Ankara’ya taşıyacak siyasetçileriniz yok mu?

Şehirler meydanları ile değerlidir.Edirne’nin doğru dürüst bir alanı yok .Eskiden bu alandan halk yararlanıyordu Selimiye gölgesinde mutlu oluyordu. Şimdi bakıyorum Fatih heykeli ile Selimiye arası uzun yıllardır kazı alanı durumunda.

Eğer bu görüntü Anadolu’nun bir başka ilinde olsa şimdiye kadar çoktan çözüme kavuşurdu.

Bu işi başaramadığınız için başta yöneticileriniz ve siyasileriniz olmak üzere hepinizi kınıyorum.Buna soruna yeterli ilgiyi göstermeyen mahalli yöneticileriniz ve basın da dahil” eleştirisini getirdi.

Konuğum bu konuda haksız mı?

Daha sonraki turumuzu bu burukluğun etkisiyle gerçekleştirdik. Dönüşte bana önerisi şu oldu” İnşallah bir dahaki gelişimde bu çirkinliklerle karşılaşmam.

Bu manzara Edirne gibi, kadim kente yakışmıyor.Maalesef Edirne halkı tıpkı bir balık misali, deryada yaşayıp onun  kıymetini bilmiyor. Bu kentin kıymetini  burada yaşayıp başka şehirlere gittiğinizde daha iyi anlarsınız.”dedi.

--------------------

ALTI YIL VADELİ ÇEK

Motosikletli bir genç Teksas’ta bir çiftliğin yanından geçerken bir buzağıya çarptı ve ölümüne neden oldu.

Hemen çiftliğe gidip kazayı çiftlik sahibine anlattı.Buzağının parasal değerini ödemeye hazır olduğunu söyledi.

Çiftlik sahibi ölen buzağı için  değişik bir değer bildirdi.

“Hayvanın bugünkü değeri ancak 200 dolardır ama 6 yıl sonunda 900 dolar değerinde bir inek olacaktı.

Motosikletli genç cebinden bir çek defteri çıkardı üzerine 900 dolar yazdı ve  çiftçiye verdi.

Çiftlik sahibinin gözleri önünde çekin tarih bölümüne 6 yıl sonraki tarihi  yazdı”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.