Köylerde bir yangın tehlikesine karşı su olan  yerler vanalar  konulmuş.

Bu gerçekten zorunlu bir ihtiyaç.

Özellikle yaz günleri köylerde  yangın tehlikesi artış gösteriyor  . Böyle hallerde o vanalardan sağlanacak su ile yangının söndürülmesi için  köylerde  vanaların kurulmasına karar verilmiş.

Bu konu İl Genel Meclisi toplantısında gündeme geldi.

Köylerde kurulan vanaların büyük bölümünün çalışmadığı halkın yangınları kendi  imkanlarıyla söndürmeye çalıştığı iddia edildi.

İl Genel Meclisi olarak önümüzdeki ay yapılacak toplantıda bu konunun gündeme getirilmesi kararlaştırıldı.

Köylere yapılan hizmetler gösteriş olsun diye yapılmamalı

Yapılanlara işlerlik kazandırılmalı.

Vanalar çalışmadığı için köylüler bir yangın çıktığında kovalarla yangını söndürmek istiyor.

Bunda ne kadar başarılı olunur.?

Köylerde kurulan vanaların  ekim ayında İl Genel Meclisi gündemine taşınmasından sonra kullanılır hale geleceğini umuyoruz.

Eğer yine bu toplantıda da geçiştirilirse  konuyu gündeme getireceğimi belirtmek isterim.

DÜŞÜNÜLENLER SÖYLENEBİLSE

Bölge insanı olarak düşündüğümüzü söylemek, istediğimizi  duyurma ilgili yerlere iletme  alışkanlığımız yok.

Önemli konularda dahi söylenmesi gereken şeyleri söylemiyoruz. Bu sonunda  hakkını aramada da zaafımızı ortaya koyuyor.

Aslında demokratik ülkelerde insanlar haklı  olduğu yerde söylemek istediğini açıkça söyleyebilmeli.

Bizim  bölge halkımızda bu gelişmedi.

Kendi haklarını savunmadan aciz olan bazı vatandaşlar ise  bu taleplerini ya basın ya da  başka aracılar vasıtasıyla iletmeyi uygun görüyor.

Sorunlarını iletmek için bir anlamda maşa arıyor. Bu da çoğu kez olumlu sonuçlanmıyor. İnsanlar haklı olduğu konularda kendi taleplerini açıkça  ilgili yerlere iletmeli . ilgilenilmiyorsa daha üst makamlara aktarmalı.hakkını sonuna kadar aramalı.

Hak arama başkalarına havale edilirsi o bir noktada tıkanır kalır istediğinizi elde edemezsiniz.

Çoğu kez de “ Bu hakkı neden kendisi talep etmiyor, başkalarını araya koyuyor” diye haklı tepkiler gelir.

Onun için hakkımızı düşüncelerimizi açıkça söyleme  bunu çekinmeden yapma  alışkanlığı kazanmalıyız.

Hiç kimsenin  başka birinin hakkını  yeterince savunamayacağı anlayışını kafamıza yerleştirmeliyiz.

Başkalarının hakları çoğu kez bir çıkar, menfaat karşılığında savunulur. Bunun da fazla yararı olmaz.

DURAKLAR ÇİZGİLERLE  BELİRLENMELİ

Şehir içindeki minibüs duraklarının kabin bulunmayan durak yerleri çizgilerle belirlenmeli.

Bu yapılmadığı takdirde  araçların park alanı haline dönüşüyor minibüsler yolcu indirip alırken  duraklarda araçların park etmesi nedeniyle güçlükle  durağa yanaşabiliyor.

Onun için  yolcu kabinlerinin bulunmadığı minibüs duraklarının  durak olduğunu belirlen çizgilerle  belirlenmesinde yarar var.

Eski Sigorta hastanesinde minibüs durağında park eden bir aracın olması sonucu  durakta park edecek yer bulamayan minibüs sürücüsü yolcu indirme sırasında hafifi de olsa bir kazaya neden oldu.  Bunda sürücünün kabahati yoktu.

Minibüs durağına park eden aracın sebep olduğu küçük çaplı kaza nedeniyle minibüsteki yolcular polislerin kaza tutanağını  tamamlanıncaya kadar araç  içinde beklemek zorunda kaldı.

Böyle duraklarda uyarıcı çizgilerin  çizilmesiyle  bu tür zorluklar yaşanmayacak.

Ayrıca minibüs duraklarına araçların park yapma alışkanlığı devam ediyor.Uyarıcı levhalar olmasına karşın  sürücüler buna dikkat etmiyor.

Duraklara yanaşamayan minibüs sürücüleri  bazen  durak dışında yolcu  indirip almak zorunda kalıyorlar.

Bu konunun yetkililer tarafından denetlenmesi gerekiyor.

ZORLUKLARIN FARKINDA DEĞİLİZ

Ülkemiz ekonomik kriz içinde kıvranıyor. Döviz fiyatları ineceği yerde yükseliyor.

İnsanlarımız bunun topluma yansımasının yaratacağı geçim zorluğunun farkında değil.

Yine eskisi gibi yaşamını sürdürüyor. Tasarruf diye bir alışkanlığımız yok.

Harcamalarımızda kısıtlama yapması  gerektiğimize inanmıyoruz.

 Önümüz kış . ayları masrafların arttığı geçimin zorlaştığı aylardır.

Bu kış diğerlerine göre  daha zor geçeceğinin sinyalleri var. Elektriğe, doğalgaza yüksek oranda zam geldi.

Aboneler bugüne kadar ödedikleri paranın  yüzde ellisinden fazlasını ödemek zorunda kalacak.

Bu zamların diğer ihtiyaç ürünlerine de yansıdığını dikkate aldığımızda özellikle sabit ve dar gelirlileri zorlu bir kış bekliyor. 

EKMEĞE ZAM YAPILMADI EKMEK KÜÇÜLDÜ

Son yıllarda zammı gizlemek için bir yöntem bulundu.

Bu daha ziyade ekmekte uygulanıyor.

Ekmek zammı gündeme geldiği zaman.

Halktan bu zammı gizlemek için ekmekleri gramajını düşürüyorlar. Çoğumuz bu gizli zammın farkına varmıyoruz.

Ekmekleri ne kadar küçüldüğünü, bir ekmek ihtiyacı olanın iki ekmek almak zorunda kaldığını görmüyoruz.

Un fiyatlarının  yükseldiği yolunda haberler alıyoruz.önümüzdeki aylarda ekmekler biraz daha küçülürse şaşırmamak gerekir.

Her zaman olduğu gibi yöneticilerin yönetimdeki yanlışlarının faturası her zaman halka çıkıyor.

Ceremeyi onlar ödüyor. Tıpkı bugün olduğu gibi.

Halk bunun farkında  denirse ki maalesef henüz değil.

Halka cambaza bak deniliyor. Bakıyoruz.Bu arada  halkın sırtına yüklenen yük artarak devam ediyor.

Ne diyelim sonumuz hayırlı olsun.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

AVRUPA GEZİSİNE ÇIKAN İLK PADİŞAH ABDÜLAZİZ HAN’DI

Tarihimizde Avrupa gezisine çıkan ilk Padişah Abdülaziz Han oldu. 21 Haziran 1867 günü Fransız İmparatoru 3 Napolyon’un çağırısı üzerine deniz yoluyla Avrupa’ya gitti.

Fransa’nın Tulon kıyı kentine çıkarak Paris’e geldi. Burada uzun süre kaldı. Uluslar arası Paris sergisini gezdi. İki ülkeyi ilgilendiren konularda görüşmeler yaptı.

İngiltere Kraliçesi Viktorya’nın konuğu olarak Londra’ya da gitti.

Viyana, Budapeşte ve Rusçuk’a uğradı. 7 ağustos 1867’de ülkesine döndü. Abdülaziz'in Türk hükümdarı kişiliğiyle yurt dışına ilk kez çıkışı Türk dış ilişkileri açısından önemli bir olaydı.

ZANNEDERSEM SİZİ ARIYORLAR

Bir işyerinde görevli biri patronuna:

-“Özür dilerim beyefendi telefondan zannedersem sizi arıyorlar”

-“ Ne demek zannedersem arıyorlar. Ya arıyorlar ya da aramıyorlar. O ne biçim söz”

-“ Beyefendi telefonda cevap verdiğim zaman karşımdaki ses” Aptal kel kafalı ihtiyar budala ile mi görüşüyorum” dedi de

ÖZLÜ SÖZ

Çağımızın ahlaksızlıklarından  ne şikayet ediyorsunuz? Bu daha iyi değil mi? Siz ahlaklı olursanız itibarınız daha da artar.

GOTHE

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.