Özellikle mahalli seçimler öncesi yaşanan gergin ortamda, siyasilerin birbirine akıl almaz suçları yöneltildiği dönemde insanlarımızın birbirine kindar bakışlarla bakan nefretle yaklaşan siyasileri gördükçe içi kararıyordu.
Çocuklar dahi o görüntüleri korku filmi gibi algılıyordu.
Medyanın da bu görüntüleri abartılı bir şekilde vermesiyle toplumda adeta karamsarlık hakim oldu.
Farklı siyasi görüşlerden olan herkes” Nereye gidiyoruz, bir kin öfke niye?” Diye sormaya başladı.
Bu elektrikli gergin ortamda mahalli seçimler son buldu.
Bu stres yaratan görüntüler seçim sonrası da devam etti.
Bu arada tıpkı bulutlu havada güneşin ara bir görüntüsü gibi topluma gülümseyen yüzü insanlarımız fazla fark edemedi.
Halkımız eski günlerini özler duruma geldi.
Toplumda, rahmetli Kemal Sunal’ın filmlerinde toplumu gülümseten görüntülerinin özlemi duyuldu.
Bu arada baktık ki, soğukkanlı konuşmalarında topluma her zaman gülümseyen, halka el kol işaretiyle azarlamayan,o güne kadar adı sanı duyulmayan, buna rağmen İstanbul gibi bir metropolde güçlü rakibini geride bırakan bir genç Ekrem İmamoğlu, topluma hoşgörü güler yüz görüntüleri verdi.
Bir anda sadece İstanbul değil, tüm ülkenin ilgi odağı haline gelen Ekrem İmamoğlu, siyasette farklı, herkesin arzuladığı bir imaj yarattı.
Hakların sadece kavga ile, karşısındakini yerli yersiz suçlamalarda, bunu içine yalan dolan katarak kazanılmayacağını, sabrederek de başarılı olacağını herkese gösterdi.
İmamoğlu,bir anda İstanbul’da hatta ülkemizde herkesin sevgilisi, ilgi odağı haline geldi.
Sonunda bu sabrının semeresini gördü.
Tüm engellemelere rağmen, İstanbul Belediye Başkanı oldu. Bundan sonra getirilecek engeller onu bu makamdan indiremez.
İlk günkü görüntüler bunu gösterdi.
Kısa sürede İstanbul belediye binası önünde biriken kalabalığın coşkusu İstanbul halkının özlemini dile getiriyordu.
İmamoğlu, bu tavrıyla insanları kucaklayan, güler yüzle yaklaşan bir insan profili çizdi.
Sevgi ve hoşgörünün timsali oldu.
Bu tavrını devam ettirdiği sürece halkın gönlünde taht kuracaktır. Bundan sonra onu seven ve sevmeyenlerin kendisine, başarı dilemekten başka şansı yoktur.Kendisine kin kusan bazı yayın organları da bu tavırlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacaktır.
İstanbul öyle sıradan bir kent değil, Birçok Avrupa ülkesinden büyük bir kent. Unutulmasın ki,ondan herkes yararlanıyor.
-----------------------
HERKES DERS ALMALI
CHP’nin bazı illerde hesabının tutmamasına, mahalli seçimlerde yanlış aday belirleme tuzağını düşülmesine karşın. İstanbul için aday belirlemede on üzerinden on aldılar.
Bunu sadece CHP Genel Merkezine mal edemeyiz.
O sadece onaylayan merci oldu. Bu adayı çeşitli anketlerle ortaya çıkaran İstanbul il örgütü ve orada çalışanlar oldu.
Onlar “bizim adayımız budur” dedi ve genel merkez de onayladı.
O zamanlarda yazılıp çizilenlere bakıldığında parti içinden” Bu adayla seçimi kazanamayız” lafı edenler de oldu. Onun için seçim çalışmalarında parti örgütlerinin merkezlerde oturup laf üretme yerine ev ev dolaşarak partilerini tanıtmalarının getireceği, Bu başarıyı sağlamada Edirne dahil her ilin kabullenmesi ondan ders alması lazım.
İstanbul bunu başardı. Bu başarı tüm illere örnek oluşturmalı.Parti örgütleri, bir zamanlar il başkanlığını bırakmasını istedikleri İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve ona destek verenleri örnek alıp, eksiklerini görüp bu eksiklikleri gidermek için kollarını sıvamalı.
Zira, bu sisli ortamda milletvekili seçimlerinin ne zaman olacağı belli olmaz. Bakarsınız bir gün yine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “seçim olacak” görüşünü ortaya atar erken seçime de gidilir.
Özellikle iki yıl geçtikten sonra her an erken seçim gündeme gelebilir. Muhalefet partileri rehavete kapılıp sınırlı başarıların arkasına saklanmasın, daha önceleri düştükleri hataları tekrarlanmasın. Haberleri ola…
----------------------------------------
BU SOYADLARI “OĞLU” İLE BİTEN ÜÇ KİŞİNİN BAŞARISI
Ne tesadüftür ki, Ekrem İmamoğlu, mazbatasını seçimin 17. Günü saat 17 sularında mazbatasını aldı. Bu gün aynı zamanda ülkemiz eğitiminde bir çığır açan Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümü ile de aynı tarihe rastlıyor.bir de İmamoğlu’nun darbe dönemleri belediye başkanları haricinde 17. İstanbul Belediye başkanı olduğu söyleniyor.
Yine İstanbul belediye seçimlerinin başarısında en önemli etken olanlara bakıldığında seçimin kazanılmasında en önde kişilerin soyadları “ Oğlu” ile son buluyor. İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun soyadının son iki hecesi oğlu ile bitiyor .
Yine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun soyadının sonu yine oğlu ile tamamlanıyor. İstanbul Belediye Başkanı Ekram İmamoğlu’nun soyadı da ne tesadüftür ki onun da soyadının sonu yine iki başkan gibi oğlu ile tamamlanıyor.
Bunlar ilginç tesadüfler….
ÖZLÜ SÖZ
Hak edilmemiş bir alkış ya da ödül kalp para gibidir. Kazanana er geç zarar verir. Rüyalarımız, ideallerimiz de yıldızlara benzer; onları yakalamamız imkansızdır, fakat karanlık gecelerde yolumuzu aydınlatırlar.
MONTAİGNE
--------------------------------------------------------------------------
FIKRA
EŞEKLERİN DUASI
Kasabanın birinde semerci vefat etmiş.
Kasabaya yeni gelen semerci işin acemisiymiş.yaptığı kötü semerler yüzünden eşeklerin sırtında yaralar açılmış.
Eşekler başlamış duaya:
“ Tanrım sen bizi bu acemi semerciden kurtar ne olur.! Ölsün de ondan kurtulalım ”
Sonunda eşeklerin duaları kabul olmuş, semerci ölmüş.
Fakat, ölen semercinin yerine gelen de ölenden daha acemiymiş.
Eşekler yeniden duaya başlayınca, gurubun en yaşlısı olan boz eşek "Yanlış yapıyorsunuz arkadaşlar” demiş. "Bu iş böyle gitmez.semercinin ölmesi için dua etmek inanın bize hiçbir yarar sağlamaz” eşekler üzüntü içinde biraz şaşkın biraz kırgın yaşlı eşeğe bakmışlar:
“ Dua etmeyelim de ne yapalım? Bu çileyi çekmeye devam mı edeceğiz? semercinin ölmesi için elimizden başka bir şey gelmez ki”
Yaşlı eşek acı acı gülmüş:
“Semerci ölse dahi bizim semerlerimiz değişmez !”
“Peki ne yapalım”
“ Tanrı”ya bizi eşeklikten kurtarması için yalvaralım”