AĞALIK İHALESİNDE KURALLAR DEĞİŞTİ

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan 657. Tarihi Kırkpınar’a ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.  Belediye meclis salonunda düzenlenen toplantıda Gürkan, Kırkpınar Haftası'nın Çorlu'da meydana gelen tren kazasında 24 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi nedeniyle buruk başladığını belirtirken, “Kırkpınar'ın geleneksel davul-zurna ile başlama geleneğini bir eğlenceden bir şenlikten çıkararak bir matem havasında iki gün yas tutarak geçirdik. Çarşamba günü itibariyle tekrar 657 yıllık geleneğe uygun olarak davullar vurmaya, zurnalar da çalmaya başladı. Elbette Kırkpınar, bütün tarihi boyunca her ne olursa olsun devam etmiş bir organizasyondur.  2010'dan beri UNESCO Somut Olmayan Kültür Miras Listesi'nde bulunuyor. Kırkpınar'ın en önemli özelliği savaşta barışta, iyi günde kötü günde, zor günde kolay günde hiç kesilmemiş olması. Nitekim iki yıl önce 2016'da FETÖ'cü teröristlerin o kanlı darbe girişiminde dahi biz bir hafta sonra yağlı güreşlerimizi yapmıştık. Bu yılda güreşlerimiz geleneklere uygun şekilde Cuma günü başlayacak.” Dedi.
PEHLİVAN SAYISINDA REKOR BEKLENİYOR
Bu sene Kırkpınar’da pehlivan katılımında rekor beklediklerini belirten Gürkan, “2199 pehlivan katılımıyla geçtiğimiz sene Kırkpınar’da rekor kırılmıştı. Yağlı güreş yapan her pehlivanın hayali, hedefi ve arzusu Kırkpınar çayırına çıkıp güreşmektir. Kırkpınar'ın böyle bir dualı, geleneksel bir çayırı vardır. O yüzden Türkiye'nin dört bir tarafından her boyda binlerce pehlivan Edirne'ye gelmeye başladı. Bugün saat 10.00 itibariyla kayıt yaptıran, tartıya çıkan pehlivan sayımız bin 349 oldu. Kayıtlar bu akşam sona erecek bu yıl pehlivan sayısında geçen yıl kırılan rekorun üzerine çıkılmasını bekliyoruz. 2 bin, 2 bin 500 pehlivanın katıldığı dünyada başka bir organizasyon yok.” Diye konuştu.
AĞALIK İHALESİNDE 3 DEĞİŞİKLİK
Bu yılki Kırkpınar Ağalığı İhalesinin bir ay önce yenilendiğini ve tarihteki tek iki Altın Kemerli Ağa olan Seyfettin Selim’in ağalığı yine ihaleden alarak 657. Kırkpınar Ağası olduğunu belirten Gürkan, “ 15 Temmuz Pazar Günü Kırkpınar Çayırı’nda yine geleneklerimize uygun olarak canlı yayında, 81 milyonun gözü önünde ağalık ihalemizi yapacağız. 2019 yılı 658. Kırkpınar Ağalık İhalesi’ni gerçekleştireceğiz. Yaşadığımız tecrübeler, olumsuzluk nedeniyle ihalemizde 3 ayrı değişiklik yaptık. Birincisi; daha önceki yıllarda 5 bin TL olan dosya bedelini 25 bin TL’ye çıkarttık. Orada toplayacağımız 25 bin TL’ler bizim için bir önem teşkil etmez.  Ama 81 milyonun önüne çıkıp bir anlamda tanıtımınızı yapıyorsanız bunun bir bedeli olmalı; bu bedeli de ödeyebilecek olanlar girsin ağalık ihalesine. İkincisi, önceki şartnamelerimizde Kırkpınar Ağalık İhalesi’ni kazanan; ihalenin takip ettiği aydan başlayarak öne sürmüş olduğu Ağalık bedelini 3 ayda 3 eşit taksitte ödemek zorundaydı. Bizler ödenmediği ya da geciktiği takdirde bir takım inisiyatifleri kullanarak, Kırkpınar’a bir zarar gelmemesi için inisiyatif kullanıyorduk ama gördük ki; kullandığımız inisiyatif yanlış anlaşılıyor, iyi niyetimiz suiistimal ediliyor. O yüzden bu yıl yaptığımız katı değişikliklerle bu inisiyatiflerin hepsini kaldırdık. Bundan böyle bu yıl geçerli olmak üzere Kırkpınar’ın ağalık ihalesi bittikten sonra ihaleyi alan kişiye  15 gün süre veriyoruz. 15 gün içinde ağalık ihalesinde öne sürdüğü rakam ne ise bunun tamamını belediyeye yatırmak zorunda, yatırmadığı takdirde ihale onaylanmayacak. Otomatikman, başka bir bildirime gerek kalmadan ihaleyi iptal ederek, yenileyeceğiz. 3’üncüsü, ağalık ihalesi onaylanana kadar, paranın tamamı ödenene kadar ihaleyi alan kimse Kırkpınar Ağası unvanını kullanamayacak. Önce şartlar yerine getirilecek; 15 gün içinde paranın tamamını yatıracak, biz ihaleyi onaylayacağız ve ondan sonra  o kişi Kırkpınar Ağalığı unvanını kullanacak.” Dedi.
MİSAFİRLER KYK’DA KONAKLAYABİLECEK
Kırkpınar nedeniyle otellerin dolduğunu belirten Gürkan, “Otellerde ve pansiyonlarda kalacak yer bulamayan ziyaretçilerimiz Kredi Yurtlar Kurumunda ücretini ödemek kaydıyla konaklayabilirler. Bazı ziyaretçilerimiz de atalarının geleneklerini sürdürerek getirdikleri çadırlarla ya da çayırlarda yatmayı tercih ediyorlar. Bu onlar için bir gelenek bunu saygıyla karşılıyoruz. Tabi çevreyi kirletmemek şartıyla.” Dedi.