Geçtiğimiz Pazar günü 5’inci Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu düzenlenmiş ve 10 kilometre yarışında bazı sporcular kendilerinin uyarılmadığını iddia ederek itirazlarda bulunmuştu. TUYUB Yönetim Kurulu Üyeleri dün maratonun değerlendirilmesi için basın toplantısı düzenledi. Başkan Akdağ burada yaptığı açıklamada, maratonda kimsenin hakkının yenmesine müsaade etmediklerini belirtti.
“SORUMLULUK ÖNCE SPORCUDADIR”
TUYUB Başkanı Önder Akdağ, Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu hakkında değerlendirmelerde bulunarak, “Şehrimiz yoğun bir hafta geçirdi. Ama herkesin mutlu olduğunu ümit ediyorum. Pazar günü Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu'nu yaptık. Engellilerle startı verdik; ki gururumuz ve mutluluğumuz buydu. Akabinde 10 km ve 21 km startını verdik. Bu tür aktivitelerde maalesef bazı olumsuzluklar yaşanabiliyor. İtirazlar oluyor; ki çok doğaldır. Hakkının yendiğini düşünenler oluyor, çok doğaldır. Hiçbir şeyi mükemmel yapmak mümkün değil. Özeleştiri yaparsak bizim de eksiklerimiz olabilir. Eğer bir eksiklik varsa da bu mesuliyeti üzerimize alırız. Kaldı ki; sadece bu aktivitenin organizasyonunu biz yapıyoruz ama denetlemesi ve kontrolü Atletizm Federasyonu tarafından yapılıyor. Federasyon As Başkanı vardı etkinlikte. Aynı zamanda maraton gözlemcisi kendisi. Ulusal ve uluslararası hakemlerden oluşan bir hakem komitesi var. Olabilecek her türlü olasılığı bu hakemler değerlendiriyor. Parkur üzerindeki 10 km dönüşünde hakemin, uyarının ve işaretin dışında başka bir sorumluluğu yoktur. Hakem, hiçbir sporcuyu 10 km'yi geçti diye kolundan tutup geri getirmez. İşaretini verir, buradaki sorumluluk hem sporcunun hem de hakemin üzerindedir ama birinci öncelik sporcunundur. Parkurun dışına çıkmamak ve dönülmesi gereken yere dikkat etmek sporcunun sorumluluğundadır.” dedi.
“KİMSENİN HAKKININ YENMESİNE MÜSAADE ETMEYİZ”
Akdağ, kimsenin hakkının yenilmesine müsaade etmediklerini ve etmeyeceklerini söyleyerek, “Bütün atletlerin kolunda profesyonel saatler var ve atletler bunlarla koşarlar. Orada bir uyarıcı yoksa bile kolunuzdaki saatten diskalifiye olmamak adına kendinizi korumaya alıp dönüşünüzü yaparsınız. Diyelim ki orada bir hata sonucu diskalifiye oldunuz. Bu hakkı aramanın yolu, ‘Ben milli atletim’ diye kendini yerlere atıp ağlamak değildir. Dilekçeni yazarsın, tüm uluslararası müsabakalarda olduğu gibi hakkını doğru zeminde ve doğru yerde ararsın. Eğer kendini yerlere atıyorsan, o zaman bunun altında başka bir şey vardır. Ben sporun her zaman dostluk, kardeşlik olduğuna inanan birisiyim. Bu sivil toplum örgütünün başkanlığını yaparken yönetim kuruluyla bu organizasyonu inançla yapıyoruz. Bir sürü sıkıntıyla yapıyoruz bunu gerçekten. Bin bir güçlükle bunu yaptık. Hala daha birçok yere borçlarımız var ama kimseyi mağdur etmeden ödeyeceğiz. Ama hayatta bir duruş sergilerseniz, doğru bildiğiniz yolda giderseniz bunun bir bedeli oluyor. Bunun, bizim açımızdan bedeli yorulmak, zaman zaman hayal kırıklıkları, sponsorluk görüşmelerinde yaşadığımız olumsuzluklar oluyor. Bin bir güçlükle bu etkinliği yapıyorsunuz ama kalkıyor birisi geliyor 30 saniyelik bir şovla sizin emeğinizi çalmaya çalışıyor. Buna emek hırsızlığı da denebilir. Bunlar üzücü şeyler. Gerçekten sporcuysa bunları yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Zeki, çevik olmak kadar ahlaklı olmanın da önemli olduğunu düşünüyorum. Kimsenin kafasında soru işareti kalmasın. Kimsenin burada hakkının yenmesine müsaade etmeyiz. Biz müsaade etsek bile federasyon gözlemcisi ve hakem komitesi buna müsaade etmez. Doğal olarak evet olumsuzluklar olmuştur ama nedenleri, niçinleri bazen kişilerde gizlidir.” ifadelerini kullandı.
“KIZILAY’IN BÖYLE BİR CÜMLEYİ KURMA LÜKSÜ YOK”
Ayrıca maraton esnasında Kızılay ile ilgili de bir şey yaşandığını belirten Akdağ, “Kızılay kamu yararına çalışan bir dernek. Biz de kar amacı gütmeyen bir kuruluşuz. Bununla ilgili Valiliğin, Gençlik Spor sekreteryasında kurumlara yazdığı görev alanlarına giren işlerle ilgili istediği şeylerle ilgili bir takım işler var. Kızılay'a soyunma-giyinme çadırları kuracaksın, bir de emanet çadırı kuracaksın yazılmış. Kızılay da bana tebliğ edilen cevapta Gençlik Spor'a aynen şöyle cevap vermiş; ‘Biz bu sene bu maratona sponsor olmayacağız’ Birincisi biz Kızılay'dan organizasyona sponsor olmasını beklemiyoruz, böyle bir talebimiz de olmaz. Kızılay kamu yararına çalışan bir dernektir, biz de kamu yararına bir iş yapıyoruz. Doğal olarak görevlendirmeyi yapan valiliktir ve Kızılay oraya o çadırları koymakla mükelleftir. Eğer bir takım kurumlarda kişisel egolar bazı şeylerin önüne geçerse sizi sabote etmiş oluyorlar. Kızılay'ın böyle bir cümleyi kurma lüksü yoktur. Kızılay kimsenin şahsi kuruluş değil. Başkan kendi görüşünü ifade edebilir ama kurum adına böyle bir hükümde bulunmuş olması bile çok doğru değil.” şeklinde konuştu.
Kerem Filiz
