“ASGARİ ÜCRET, YAPILAN ZAMLA ANCAK AÇLIK SINIRINA YAKLAŞTI”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, geçtiğimiz günlerde 2022 yılı bütçesi, ek bütçe kanunu ile revize edildiğini hatırlatarak, “Bu ne demek? 2022 yılına girerken bir yıl için tüm öngörüleri hesap ederek hazırlanan bütçe, ancak 6 ay dayanabildi. Oluşan şartlara göre güncelleme yapma ihtiyacı hasıl oldu. Pahalılık, işsizlik, geçim zorluğu gibi yaşananlar, birer sonuçtur. Sebep sonuç ilişkilerini doğru değerlendirip ona göre adımlar atılmadıkça, doğru sonuçlara ulaşamayız. Evet, yüksek enflasyon özellikle ücretli kesimin gelirlerinde büyük kayba sebep oldu. Hükümet de bu kaybı telafi etme adına, asgari ücrete %30 civarında artış yaptı. Bu artışla ele geçecek miktar ancak açlık sınırına yaklaştı” şeklinde konuştu.

“ASGARİ ÜCRET, YAPILAN ZAMLA ANCAK AÇLIK SINIRINA YAKLAŞTI”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, geçtiğimiz günlerde 2022 yılı bütçesi, ek bütçe kanunu ile revize edildiğini hatırlatarak, “Bu ne demek? 2022 yılına girerken bir yıl için tüm öngörüleri hesap ederek hazırlanan bütçe, ancak 6 ay dayanabildi. Oluşan şartlara göre güncelleme yapma ihtiyacı hasıl oldu. Pahalılık, işsizlik, geçim zorluğu gibi yaşananlar, birer sonuçtur. Sebep sonuç ilişkilerini doğru değerlendirip ona göre adımlar atılmadıkça, doğru sonuçlara ulaşamayız. Evet, yüksek enflasyon özellikle ücretli kesimin gelirlerinde büyük kayba sebep oldu. Hükümet de bu kaybı telafi etme adına, asgari ücrete %30 civarında artış yaptı. Bu artışla ele geçecek miktar ancak açlık sınırına yaklaştı” şeklinde konuştu.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
08 Temmuz 2022 Cuma 06:00
“ASGARİ ÜCRET, YAPILAN ZAMLA ANCAK AÇLIK SINIRINA YAKLAŞTI”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, “Asgari ücret, yapılan zamla ancak açlık sınırına yaklaştı”  dedi.

İriş, dün parti binasında yaptığı basın toplantısında il ve ülke geneli için değerlendirmelerde bulundu. Geçtiğimiz gün yaşanan trafik kazasında yaşamını yitirenlere Allahtan Rahmet dileyen İriş, yaralılara da acil şifalar diledi. Kırkpınar ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan İriş, “Geçtiğimiz hafta Edirne’mizle simgeleşen tarihi Kırkpınar Güreşlerinin 661.’sini idrak ettik. Ufak tefek eksikleriyle Kırkpınar Yağlı Güreş müsabakaları gayet güzel ve sürprizlerle dolu geçti. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.  Yeri gelmişken bir iki hususu ifade etmek isterim. Kanaatimizce artık Kırkpınar’ımızın yeri değişmelidir. Esasen güreş sporu için yüksek yaylalar tercih edilir. Oldukça efor gerektiren bu spor için yayla havası en uygun olanıdır. Bundan dolayı, Edirne Merkeze 15-20 km mesafede bile olsa, havadar, günün şartlarına uygun ve ihtiyaca cevap verebilecek yeni bir Kırkpınar Güreş Meydanı yapılması, hem güreş sporumuza hem de Edirne’mize çok şey katar. Diğer taraftan yağlı güreş geleneklerini uygulamada duyarlı olunmalıdır. Edirneliler olarak da Kırkpınar’a pehlivan hazırlamak için bir heyecan, bir istek oluşturmanın yollarını bulmalıyız” dedi.

ÖNGÖRÜLEN BÜTÇE 6 AY DAYANABİLDİ

İriş, 2022’nin yarısının tamamlandığını hatırlatarak, ilk 6 ayda dengelerin şaştığını v her şeyin yeniden ele alınıp, yine bir başlangıç yapma ihtiyacının doğduğunu dile getirdi. Aile bütçesinden kurum bütçelerine, şirket bütçelerinden devletin bütçesine kadar her alanda revizyona gitme ihtiyacının olduğunun altını çizen İriş, açıklamasına şöyle devam etti:

“Nitekim geçtiğimiz günlerde 2022 yılı bütçesi, ek bütçe kanunu ile revize edildi. Bu ne demek? 2022 yılına girerken bir yıl için tüm öngörüleri hesap ederek hazırlanan bütçe, ancak 6 ay dayanabildi. Oluşan şartlara göre güncelleme yapma ihtiyacı hasıl oldu. Her zaman ifade etmeye çalıştığımız gibi pahalılık, işsizlik, geçim zorluğu gibi yaşananlar, birer sonuçtur. Sebep sonuç ilişkilerini doğru değerlendirip ona göre adımlar atılmadıkça, doğru sonuçlara ulaşamayız. Evet, yüksek enflasyon özellikle ücretli kesimin gelirlerinde büyük kayba sebep oldu. Hükümet de bu kaybı telafi etme adına, asgari ücrete %30 civarında artış yaptı. Bu artışla ele geçecek miktar ancak açlık sınırına yaklaştı.  Bu konuları yıllardır konuşuyoruz. Ama dikkat edelim, kayda değer bir iyileşme göremiyoruz. Neden? Yukarıda da belirttiğimiz gibi bunlar birer sonuçtur. Aynı şeyleri tekrar etmek, aynı sonuçları doğurur. Toplumumuzun tüm kesimlerinde bu gerçeği anlaşılır hale getirmek zorundayız. Yani sebep-sonuç ilişkilerini iyi tahlil etmeliyiz.

2012 YILINDA 174 BİN KİŞİ BOŞANDI

İriş, ailenin toplumun temel yapı taşı olduğunu hatırlatarak, son yıllarda aile kurumunun, ciddi derecede yara aldığını sözlerine ekledi. İriş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Dünyevileşme/Sekülerizm rüzgarının olumsuz etkilediği kurumların başında aile geliyor. Boşanmanın arttığı, evlenmenin zorlaştığı görülürken, yuva kurmak ve devam ettirmek oldukça zorlaştı. En ufak bir tartışmanın dahi boşanma sebebi sayıldığı günümüzde, adliyeler boşanma davalarıyla doldu. Birçok çocuk, anne-babalarının ayrılığına şahit olma dramını yaşadı ve ruh sağlıklarında bozulmalar meydana geldi. 2020 yılında 136 bin boşanma yaşanırken bu sayı 2021’de 174 bine çıktı. Bu ürkütücü tablo bize aile yapımızda yaşanan sarsıntıları gösteriyor. Ekonomiyi konuşurken de ifade ettiğimiz gibi bu yaşananlar, sonuçlardır. Bu sonuçlara doğru teşhisler koymak zorundayız. Doğru teşhis, doğru çözümün anahtarıdır.  Aile, toplumun çekirdeğidir. Temel taşıdır. Aile yapımız ne kadar sağlıklı ve mutlu olursa milletimiz de aynı ölçüde sağlıklı ve mutlu olacaktır. Bizim aile yapımız, sağlam temellere ve güçlü geleneklere sahiptir. Bu bizim için çok kıymetli bir değerdir. Zaten milletimizin gücü de buradan gelmektedir.

Bizim medeniyetimizde çekirdek aile bir kadın, bir erkek ve çocuklardan meydana gelir. Kadının da görevleri/hakları vardır. Erkeğin de görevleri/hakları vardır. Tabi ki çocukların da görevleri/hakları vardır. Netice olarak aile bir bütündür. Kadın ve erkek bir bütünün parçalarıdır. Aile bireylerinin eşlerin, çocukların birbirleriyle olan ilişkilerinde en güçlü bağ sevgidir, muhabbettir. Nitekim geleneğimizde evlenme hazırlığındaki gençler için yakınlarının, büyüklerinin ne güzel bir temennisi vardır; “Allah muhabbetlerini artırsın.” Ne güzel bir dilek ne güzel bir dua. Aile yuvasının mutluluğu bir toplumun mutluluğu demektir. Ailenin meşruiyet temelini nikah oluşturur. Diğer bir ifade ile nikah, meşru olanı, zina gayri meşru olanı ifade eder. Bu kavramlar çok önemlidir ve korunmalıdır.   Özetleyecek olursak, yaşanılan toplumsal çözülme, ailedeki çözülmeyi de beraberinde getirmektedir. Bu çözülmenin birinci sebebi, materyalist ve haz merkezli batılı paradigmalardır. Batı ülkelerinde aile kurumunun bitişi, bu durumun göstergesidir.”

Gözde Kabasakal

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.