AY, "KAKAVA ÖZÜNDEN SAPTIRILMAMALI”  

Edirne, eski Belediye Başkanı İbrahim Ay “Kakava’nın Dünü Bugüne ve Geleceği” konulu  Çalıştay’da bu gelenekle ilgili olarak yaptığı konuşması ile ilgili olarak şunları söyledi, “ Çalıştay’da yapılan konuşmaları takdirle karşılıyorum. Bu bir emektir.Bu emeği daha da kapsamlı yapmak gerekmektedir.Onun için de  bu Çalıştay’da yapılan giriş konuşmalarında Kakavanın özünden asıl amacından bahsedilmedi Sadece bu festivalin  nasıl daha geniş alana yayılacağı konusuna değinildi. Ben yaptığım konuşmamda Kakava’nın özünü anlatmaya çalıştım.Bu konuşmam  maalesef mahalli basınımız da yer almadı.. Ben halkımızı  bilgi sahibi olmasını istedim” dedi

AY, "KAKAVA ÖZÜNDEN SAPTIRILMAMALI”  

Edirne, eski Belediye Başkanı İbrahim Ay “Kakava’nın Dünü Bugüne ve Geleceği” konulu  Çalıştay’da bu gelenekle ilgili olarak yaptığı konuşması ile ilgili olarak şunları söyledi, “ Çalıştay’da yapılan konuşmaları takdirle karşılıyorum. Bu bir emektir.Bu emeği daha da kapsamlı yapmak gerekmektedir.Onun için de  bu Çalıştay’da yapılan giriş konuşmalarında Kakavanın özünden asıl amacından bahsedilmedi Sadece bu festivalin  nasıl daha geniş alana yayılacağı konusuna değinildi. Ben yaptığım konuşmamda Kakava’nın özünü anlatmaya çalıştım.Bu konuşmam  maalesef mahalli basınımız da yer almadı.. Ben halkımızı  bilgi sahibi olmasını istedim” dedi

Emre SEDEF
Emre SEDEF
15 Nisan 2019 Pazartesi 07:00
AY, "KAKAVA ÖZÜNDEN SAPTIRILMAMALI”  

KAKAVANIN ÖZÜ ŞU:

Ay açıklamasında şöyle dedi “Ben 1950 yılanda bu yana Kakava kutlamalarına giderim. O zamanlarda özellikle Menziliahır mahallesinde  Tepekapı caddesinde ikindi namazından sonra Acaçeşme (Gogo) mezarlığına kadar kabirlerin içine girilerek, eğlenilirdi.Orada davullar, zurlanalar ince sazlar çalınır, oyunlar oynanıp göbek atılırdı. Bu kutlamaları o dönemde  Çeribaşı seçilen “Ben Misır çingenesiyim” diyen  Salih Küçükcıvan organize eder, yanında kızları alıp  roman havaları   oynayarak para toplardı” dedi

NEDEN MENZİLİAHIR?

Osmanlıların İstanbul’u fethinden sonra  devlet erkanı Edirne’den ayrıldığını belirten Ay, “ Sarayın yakınlarındaki  Menzilahar mahallesindeki  evler boşalıyor. O zamana kadar çadırlarda yaşayan Çingeneler Menzilahır’daki boşalan evlere  yerleşiyor. Onlar da Edirne halkına uyum sağlayarak,5 mayıs Fetih bayramını kendilerince  kutlamaya  başlıyorlar. Zamanla Romanların yaptığı şenlikler Kakava şenliklerine dönüşüyor.

 Bir efsaneye göre Mayıs sabahı Çingenelerin suya girme sebepleri, Çingenelerin kralları olan Çingene Firavunu Allah’a isyan ediyor.ve Allah tarafından Mısır’da Nil nehri kenarındaki bir köyde 40 zincire vurularak nehir suyuna atıyorlar. Çingeneler firavunun öldüğüne inanmıyorlar. Onun tekrar sudan çıkacağını ümit ettikleri için “Babafingo sudan çıkacak” diye suya girerler,yıkanırlar.6 Mayıs bahar başlangıcı olduğu için bu geleneklerini sürdürürler.” Dedi

BİR BAŞKA YIKANMA GELENEĞİ

Rivayete göre Sazlıdere Savaşı’ndan galip çıkan Osmanlı askerlerinin kanlı ve kirli elbiselerini Tunca nehrinde 6 Mayıs sabahı güneş doğmadan önce yıkadıklarını kaydeden Ay, “ Edirne halkı arasında bu davranış gelenek haline gelmiş ve bugüne kadar 6 Mayıs’da Tunca nehrinde Kakava’da el yüz yıkama adeti sürdürülmüştur..

 Bu geleneği turizm açısından değerlendirirsek daha  şaşaalı bir şekilde  bir masal şenliğine getirip turizm  sektörüne kazandırılmalıdır. Zira turizmde masallar ve hikayeler satar.Bu doğru da yanlış da olsa bu kesindir. Şimdi Tunca nehri suyu ile  ellerini  yüzlerini  yıkayanlar yok. Bunların ayarlanması ve  yapılması gerekir.

 Sabah saatlerinde nehir kenarında onlarca fotoğrafçı bekliyor. Ancak elleri boş kalıyor. Burada çekilen ilginç bir fotoğraf kentimizin kaderini değiştirebilir. Bu amaçla o sabah kalabalık bir Çingene topluluğu o saatlerde  coşku içinde suya girip Babafingo’yu aramaları senaryosunun fotoğraflanmasını gerektirir.” Diye konuştu.

KAKAVA ATEŞİ NASIL DOĞDU

Kakava ateşi konusunda açıklama yapan İbrahim Ay, “ Edirne’nin fetih günü olan 5 Nisan 13617 de  tam güneş tutulması yaşanıyor.O nedenle her taraf zifiri karanlığa bürünüyor. O gün ortamı aydınlatmak için  büyük bir ateş yakıldı Bu ateş günümüze kadar uzadı. Her yıl tekrarlanarak gelenek haline geldi. Daha sonraları ise Kakava ateşi olarak devam etti. Esasında  Kakava, KA-KAA’dan gelir Bu da Fetih Bayramı anlamına gelir. Fakat daha sonraki yıllarda göçler nedeniyle Edirne’ye gelen göçmenler bu ateşi görünce “ Be ağanın ne Vağ” diye sorulduğunda  yerli halk  KA-KAA var der. O da daha sonraları halk arasında   KAĞ_KEĞ-VAĞ  diye telaffuz edilir. Daha sonra bu sözcük Kakava’ya dönüşür . Bu isme dönüşmesi 5 asır sürmüştür.”     Dedi.

BUGÜNE GELİNCE:

Günümüzde 5 Mayıs  günü  ikindi vakti Kırkpınar güreşlerinin yapıldığı Sarayiçi mevkiinde  toplanıldığını belirten Ay,”, Yakılan ateşin üstünden atlanır. 6 Mayıs sabahı yeni yılın   bereketli geçmesi ve sıkıntılardan  arınmak için şafakla birlikte  Tunca nehri kıyısına akın edilir. Gençler nehre girerken nehre girmeyenler kaplara doldurdukları sularla ellerini yüzlerini yıkarlar. Sıkıntılardan arınmak için yıkananlardan  bazıları dilek tutup  söğüt ağacı dallarını koparır.bu dallar evlerin kapılarına da asılır.Davul zurna eşliğinde göbek atarak Tunca nehri kenarına gelen genç kızlar gelinlik giyip evlilik için hazır oldukları mesajını verirler.

 Bugüne kadar her zaman hor görülmüş kimsenin umurunda olmamış fakat sinemada, dizilerde  ve şarkılarda  reytingi her zaman  çok yüksek olan  Roman kardeşlerimiz  ellerinden  kayan  bir Kakava-Hıdırellez kutlamaları yapılıyor” dedi.

KAKAVA HIDIRELLEZ HALİNE DÖNÜŞTÜ

Kutlanan Kakava’nın hıdrellez haline dönüştürüldüğünü belirten Ay,” Böylece kutlama Çingene kültüründen uzaklaşıyor. Kutlamalardaki dans grupları dahi onların değil. Bu kültüre en çok sahiplenmesi gereken  Roman topluluğudur. Bu kültüre asırlardır  sahip çıkan Roman arkadaşlarımız değil midir? Peki bu kutlamalarda roman vatandaşlarımız neresinde? Çingenenin olmadığı bir Kakava kutluyoruz.. Sağ olsunlar Belediyemiz, Valiliğimiz bu festivale el attılar. Fakat,yapılan roman danslarının içinde roman yok. Platform yapılıyor turistlerin tam eğleneceği  saatlerde  kutlama  bitiyor. Öğlen saat 15.00’de  başlayan müzik 17.00’ye kadar bitiyor. Bu aralığı çok iyi değerlendirmek zorundayız. Şehrin en çok para kazanacağı bir etkinlikte  hiçbir aktivite olmuyor.” Dedi

BELEDİYE  BAŞKANIMIZA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

 Belediye başkanının yapması gereken görevlere değinen Ay, “ Her yıl 5 Mayıs günü  Kakava- Hıdırellez’de   Roman mahallelerinde  belirli sokaklarda evler renkli boyanmalı, el yapımı hediyeler eşyalar  hediyelik  eşyalar pazarlanmalı buralarda ayrıca  müzik de olmalı. Bu sokaklardaki roman vatandaşlarımız  turizm konusunda eğitilmeli, el sanatları öğretilmeli bu halkımızın para kazanması sağlanmalı. Diğer taraftan  kültür ve Turizm  Bakanlığında Kakava- Hidırellez’in festival olması sağlanarak  bu konuda destek ve ödenek sağlanmalı. Bakıyoruz, bölgemizin en önemli eğitim kurumu olan  Trakya Üniversitesi’nde  kakava ve Hıdırellez  konusunda  hiçbir çalışma yok. Raman Enstitüsü var onun içinde Kakava-Hıdırellez yok. Diğer taraftan  yine ilimizin en önemli meslek kuruluşu olan  Edirne Ticaret ve Sanayi Oda’mız bu festivali haftanın tüm günlerine yaymak sadece Edirne Valiliğinin, Belediyenin değil şehirde bundan yararlanıp para kazanan esnaları temsil eden  ETSO’nun görevi olmalıdır. Sivil toplum kuruluşlarımız da  devletten destek beklemeden  böyle etkinlikler yapmalı.” Dedi

HAYALİM NEDİR

Kakava ve Hıdrellez için bir dans gösterisinin yapılması gerektiğini belirten Ay, “ değerli Roman vatandaşlarımızın da içinde bulunduğu  Anadolu Ateşi Dans Topluluğu tarafından profesyonel bir şekilde yapılması , hem şehrin kültürüne tanınmasına, hem de konaklamalı  turizmine  en önemlisi de ekonomisine değer katacağını  biliyoruz. Bu dans gösterisi  de nasıl ki Truva dansı yapılıyor ve ülkelere turizm Bakanlığı götürülüyorsa bizim de aynısını yapmamız gerekir. Bu konuda mülki amirlerimize ve mahalli yönetimlerimize  çok iş düşmektedir.”dedi

BU KONUDA BİR RİCAM OLACAK.

 Edirne valiliği ve  Edirne Belediyesinden  bir istirhamının olduğunu belirten Ay, “ Kakava-Hıdırellez Festivalinde makas ayaklar, saçma ve alakasız  kıyafet giymiş ve para ile tutulmuş palyaçoların yerine Çingene kıyafetleri giydirilen  vatandaşlarımız sadece 9/8 Edirne müziği çalan 3-4 müzik grubu çıkarılıp “ Roman Gecesi” düzenlense , roman yemekleri yenilse  kanımca daha iyi olacaktır. Romanların bu festivalde sahada en önde  yer almaları önere edilmeleri gerekmektedir” diye konuştu.

  

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.