ÇEVRECİLERDEN, MERA TALANINA İTİRAZ

Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Karayolları Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü tarafından Sarayakpınar Köyü sınırları içerisinde planlanan Kalker Ocağı ile Kırma-Eleme ve Mekanik Plent Tesisleri Projesi’ne karşı itiraz dilekçelerini Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne teslim etti.

ÇEVRECİLERDEN, MERA TALANINA İTİRAZ

Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Karayolları Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü tarafından Sarayakpınar Köyü sınırları içerisinde planlanan Kalker Ocağı ile Kırma-Eleme ve Mekanik Plent Tesisleri Projesi’ne karşı itiraz dilekçelerini Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne teslim etti.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
08 Eylül 2021 Çarşamba 06:15
ÇEVRECİLERDEN, MERA TALANINA İTİRAZ

Konuyla ilgili olarak basın açıklaması yapan Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayten Eren, Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği olarak konularının yine köy meralarının taş, kalker v.b gibi başka yerlerde de bulunabilecek malzemeleri çıkarmak için kolaylıkla ve acımasızca işletmeye açılmasıyla ilgili olduğunu belirterek, şunlara yer verdi:

“Bildiğimiz üzere Anayasamızın ilgili maddelerinde ve Çevre Kanunu gereği yaşadıkları çevrelerinin, köylerinin, tarlalarının, topraklarının, sularının, bir bütün olarak ekosistemin kirletilmesinin önüne geçmek, insan sağlığı ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının korunması devletin kurumlarının asli görevlerindendir.

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün taş ve kalker ocağı projesi hiç şaşırmadığımız gibi Sarayakpınar Köyü’nün merası seçilerek, yine köye ve yola yakın seçilerek, maliyet kâr hesabı yapılmış ama insan ve doğa yararı es geçilerek göz göre göre patlatmalı ocak açılması kararıyla başvuru yapılmıştır. Hani devletin kamu, doğa ve insan sağlığını koruma görevi, nerede?

Üstelik proje alanında 9 köyün ve Kapıkule tesislerinin suyunu sağlayan su depoları mevcut. Köylü şu anda tedirgin bir bekleyiş içinde. Yine tescillenmiş 8 höyükten 3 tanesi patlatmalı açık ocak projesinin içinde ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu Müdürlüğü’nden izinleri alınmış ama mevcut kültür varlıklarına ne şekilde hasar verebileceğine dair bir rapor var mıdır? Bizler proje tanıtım dosyasında da bunu görmedik. Yıllar önce tescillenmiş bu değerli arkeoloji varlıklarımızın bulunduğu alan neden bugüne kadar sit alanı ilan edilmemiştir? Taş ocağı ruhsatı verilen alanda neden tespite dönük öncelikli bir araştırma yapılmamıştır?

Söz konusu proje, çevreye telafisi imkânsız zararlar verecek; çevresindeki yakın yerleşimleri, her türden canlı, cansız yaşamı ve bir bütün olan ekosistem içinde sürdürdükleri yaşamlarını geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde etkileyecektir. Ekosistemin kirletilmesinin önüne geçmek, insan sağlığı ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına istinaden Bakanlığınızın ÇED sürecini sonlandırılmasına karar verilmesini talep ediyoruz.”

Hasan Boyacıoğlu

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.