“Herkese aşı hakkı” talep ettiler

Edirne Emek ve Meslek Örgütleri, DİSK, Türk-İş, TMMOB, Edirne Tabibler Odası, Birleşik Kamu İş ve KESK adına ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında örgütler adına konuşan Makine Mühendisleri Odası Şube Başkanı Aziz Avukatoğlu, 1 Mayıs’ta yeni bir toplumsal sözleşme ve herkese aşı hakkı talep etti.

“Herkese aşı hakkı” talep ettiler

Edirne Emek ve Meslek Örgütleri, DİSK, Türk-İş, TMMOB, Edirne Tabibler Odası, Birleşik Kamu İş ve KESK adına ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında örgütler adına konuşan Makine Mühendisleri Odası Şube Başkanı Aziz Avukatoğlu, 1 Mayıs’ta yeni bir toplumsal sözleşme ve herkese aşı hakkı talep etti.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
27 Nisan 2021 Salı 06:10
“Herkese aşı hakkı” talep ettiler

TMMOB Edirne Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısına Edirne Emek ve Meslek Örgütleri, DİSK, Türk-İş, TMMOB, Edirne Tabibler Odası, Birleşik Kamu İş ve KESK temsilcileri ortak açıklama yaptı. Açıklamayı TMMOB Edirne Şube Başkanı Aziz Avukatoğlu okudu.

Okunan açıklamada şu tespitler ve talepler yer aldı:

“İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, tarihte ilk kez geçtiğimiz sene büyük kitleler halinde kentlerin merkezi meydanlarında kutlanamamıştı. Dünya emekçileri ”iş, gelir ve sosyal güvenlik” taleplerini pandemi koşullarında emeğin yaratıcı gücüyle buldukları yöntemlerle, tek ses tek yürek olarak dile getirmişlerdi. Evlerden, işyerlerinden, belirli sembolik merkezlerden yükselen irade ile dünyanın bu düzeninin değişmesi gerektiğini dünya emekçileriyle beraber hep beraber haykırmıştık.

Bizler, ülkemizi ve dünyamızı göz göre göre büyük bir felakete sürükleyen neoliberal kapitalist düzene karşı emek ve bilim ile kurulacak yeni bir toplumsal düzenin şart olduğunu ifade etmiştik.

Aradan bir yıl geçti. Mevcut düzenin insanlığın temel sorunlarının çözümünde ne kadar yetersiz olduğu çok acı bedeller ödeyerek bir kez daha görüldü. On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmayan bu düzen COVID-l9 salgınıyla insanlığın geleceğini tehdit ediyor.

Dünya kapitalist sisteminin yarattığı eşitsizliklerin ağır sonuçlarını her gün yaşıyoruz. Sağlık hizmetlerinin ve güncel olarak da COVID—19 aşısının bir ticari meta haline gelmesinin bedelini insanlık ağır biçimde ödüyor. Ve bu koşullar altında Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu 1 Mayıs 2021’de ”Yeni bir toplumsal sözleşme ve herkese aşı hakkı" mücadelesini büyütme çağırısı yapıyor.

Bizler, bu t0praklarda yaşayanlar, aklı, bilimi, emeği ve insan yaşamını öncelemeyen bir anlayışla yönetilenler, daha ağır bedeller ödüyoruz. Şeffaf olmayan ve tartışmalı resmi verilerle bile COVID-19 salgınıyla mücadelede dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Sermayenin ve patronların çıkarları için, akıl, bilim ve milyonların sağlığı yok sayılıyor. Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Ne pahasına olursa olsun ”çarklar dönecek" inadıyla, insan yaşamını piyasaya kurban eden bir anlayışla ve aşı tedarikindeki başarısızlıkla göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz! ”Böyle salgın mücadelesi olmaz" diyor ve yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz.

Sadece sağlığımız değil; işimiz, aşımız, geçimimiz de tehdit altında. Pandemi sürecinde yurttaşlarına en az nakdi destek veren iki ülkeden biri Türkiye oldu. İşsizlik her gün yeni rekorlar kırıyor. Kod 29 ile tazminat bile alamadan işimizden ediliyoruz. Milyonlarca çalışan ve ailesi ücretsiz izin dayatmasıyla günde 50 liraya yaşamaya mahkum ediliyor. Gıda enflasyonu ile milyonlar açlık sınırının altına itiliyor. Evimize gelen faturalar kabarıyor, çarşı pazar alışverişi her gün bir öncekinden daha pahalı oluyor. Uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimleriyle güvencesizlik yaygınlaşıyor. Salgın koşullarında bile ülkenin tüm kaynakları bir avuç şirkete peşkeş çekiliyor. Halk yaşam mücadelesi verirken, şirketler pandemide kârlarını artırıyor. "Geçinemiyoruz" çığlıkları yükselen ülkemizde 26 dolar milyarderinin serveti son bir yılda 38,3 milyar dolardan 53,2 milyar dolara yükseliyor. Bir yanda açlık, yoksulluk ve işsizlik; diğer yanda servetler birikiyor. Ekonomik kriz ve

pandemi koşullarında, adaletsizliğin en çirkin yüzü karşımıza çıkıyor.

Pandemi sürecinde sınıfsal eşitsizliklerin yanında toplumsal cinsiyet eşitsizliği de derinleşiyor. Salgında kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü artıyor, kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan pandemide yaygınlaşan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline geliyor. Pandemi koşullarında kadınların güçlendirilmesi gerekirken, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlar iktidarın hedefi oluyor.

BU koşullar altında işimiz, aşımız ve sağlığımız için söyleyecek çok şeyimiz var. Taleplerimiz ve öfkemiz var. Emekçilerin umutlarını ifade edeceğimiz 1 Mayısımız var. Ancak ülkeyi yönetenler her zaman olduğu gibi talepleri, öfkeleri ve umutları yasaklarla susturmaya çalışıyor.

Pandemiye dair aklın ve bilimin emrettiği tedbirleri almayanlar, zorunlu olmayan iş kollarında

çalışmanın 28 gün durmasını reddedenler, hatta aldıkları kısıtlı tedbirleri bizzat kendileri çiğneyenler, lebalep kongrelerde halk sağlığı sorunu yaratanlar, 1 Mayıs yasaklarına pandemiyi gerekçe gösteriyor. Kimi valilikler binalarımız başta olmak üzere kentlerin dört bir yanına asmak istediğimiz 1 Mayıs afişlerimiz ve pankartlarımızda bulaşan bir ”mutasyon" keşfediyor. Bu ülkenin işçilerinin ve emekçilerinin aklıyla alay ediliyor. .

Açık açık Söyleyelim: Bu ülkenin işçi, emekçi, mühendis, mimar ve hekim örgütleri olarak bizlere, işçi sağlığı ve halk sağlığı konusunda en son akıl verecek olan, ülkeyi yöneten siyasi iktidardır. Hastanelerin yoğun bakımları tıka basa dolmuşken, resmi rakamlarla her gün 300'ün üzerinde insanımızı kaybedip yüz kişiden en az biri enfekte iken; elbette bizler aklın ve bilimin emrettiği doğrultuda hareket edeceğiz. İktidar gibi sorumsuz davranmayacak, taleplerimizi pandemi koşullarına uygun olarak yükselteceğiz. Akıl ve bilim dışı siyasi yasaklara değil; aklın, bilimin ve mücadelemizin gereklerine uygun olarak hareket edeceğiz.

30 Nisan’da 12.30 da Edirne Belediyesi önünde toplanacak, 13:00'te de Saraçlar Caddesinde basın açıklamasını, pandemi koşullarına uygun biçimde yapmak için valiliğe başvurumuzu bugün yapıyoruz. 1 Mayıs günü de çalışmakta olan emekçiler işyerlerinde, çalışmayan milyonları da evlerinde, balkonlarında, sosyal medyada 1 Mayıs coşkusunu çeşitli biçimlerde büyütmeye çağıracağız.

1 Mayıs 2021 Birlik, Mücadele ve Dayanışma gününde büyük kitlelerle merkezi biçimlerde olmasa da çok yaygın biçimde sağlıklı, güvenceli ve insanca yaşam umutlarımızı yan yana getireceğiz. Aşağıdaki taleplerimiz ve hedeflerimiz için mücadeleyi yan yana büyüteceğiz.

1 - Herkese aşı, herkese gelir desteği sağlanmalı, acil ve zorunlu işler dışında 4 hafta çarklar

durdurulmalıdır!

2 - Çalışırken hastalanan emekçiler için COVlD-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin!

3 - Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son!

4 - İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere!

5 - Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın!

6 - İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma süreleri azaltılsın.

7 - Doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, betona, savaşa, silahlanmaya sermayeye değil aşıya ve sosyal desteklere kaynak!

8 - Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın! Zorunlu mallarda ve elektrik, su, doğalgaz, iletişim faturalarında dolaylı vergiler sıfırlansın.

9 - Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın!

10 - İstanbul Sözleşmesi Yaşatır. 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulansın, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün işyerinde Şiddete Karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın!

2020 1 Mayıs'ında ifade ettiğimiz gerçek, 2021’de çok daha net bir biçimde ortadadır. Bu düzen Yaşamı ve gezegeni tehdit eden büyük bir felakete dönüşmüştür. Felakete dönen bu düzen, baskılarla, yasaklarla, yalanlarla, sansürle, kışkırtılan ırkçılık ve ayrımcılıkla, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle, kısacası zulümle ayakta tutulmak istenmektedir.

Bu felakete son vermek, insanlık için yeni bir başlangıç yapmak, eşitliğin, özgürlüğün, adaletin, demokrasinin egemen olduğu, kardeşçe, barış içerisinde yaşayacağımız yeni bir toplumsal düzen kurmak ellerimizdedir.

Umudumuz birliğimizde, mücadelemizde ve dayanışmamızdadır.

YAŞASIN 1 MAYIS!”

Haber Merkezi

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.