BALIKÇI: “ÖĞRENCİ OLMAYINCA İFLASIN EŞİĞİNE GELDİK”
Yaklaşık 20 yıldır Eski İstanbul Caddesi’nde bulunan 2’nci El Eşya Mağazasında hizmet veren Kadir Balıkçı, “Bugünlerde işlerimiz çok durgun. Bazı günler siftah dahi yapamıyoruz. Çalışanlarımız sigortalı. Onların sigortalarını, maaşlarını ödemek zorundayız. Ama dükkanı siftahsız kapatıyoruz. İşler çok durgun, çok kötü. Ama eve ekmek götürmek için mecburen dükkanlarımızı açıyoruz. Okullar açılmadığı sürece önümüzü görmenin imkanı yok. Her gün fikirler değişiyor. Bir açılacak deniyor, bir açılmayacak. Belirsizlik var. İşlerimiz çok durgun. İşin nereye gideceğiniz bilemiyoruz. Bankadan kullandığımız kredilerle ayakta duruyoruz. Bizi ayakta tutan şey krediler. Kredi almasaydık dükkanları çoktan kapatmıştık. Biz çoğunlukla üniversite öğrencilerine satış yapıyoruz. Öğrenci olmayınca iflasın eşiğine geldik.” dedi.
DÜRKER: “NE YAPACAĞIMIZI ŞAŞIRMIŞ DURUMDAYIZ”
Murat Dürker ise, “İşlerimiz epey durgun. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Pandemi döneminde 1 ay boyunca dükkanlarımız kapalı kaldı. Dükkanlarımızı açtığımızdan beri de iş yapamıyoruz. Bu durum nereye gidecek hiç bilmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
BALDIRANCI: “CADDE BOMBOŞ”
Özer Baldırancı da, “İkinci el satışlarının yüzde 50’si öğrenciye dayalıdır. Öğrenci varsa piyasa hareketli, yoksa piyasa durgun olur. Cadde bomboş. Giden, gelen yok. Yurtdışından da çok sayıda müşterimiz oluyordu. Kapılar kapalı olduğu için onlar da gelemiyor. Ne olacak bilmiyoruz.” şeklinde konuştu.
