ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NDE ‘HAK’ MÜCADELESİ!

24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Eğitim-İş Edirne Şubesi tarafından Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını yapan Şube Başkanı Nedim Zobar, “Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü ve bizler maalesef her geçen gün eğitimin ve eğitimcinin örselendiği, itibarsızlaştırıldığı günler yaşamaktayız. Tüm dünyanın aksine biz bu ülkede öğretmenler gününde hala kavuşamadığımız temel haklarımızın peşindeyiz.” dedi.

ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NDE ‘HAK’ MÜCADELESİ!

24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Eğitim-İş Edirne Şubesi tarafından Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını yapan Şube Başkanı Nedim Zobar, “Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü ve bizler maalesef her geçen gün eğitimin ve eğitimcinin örselendiği, itibarsızlaştırıldığı günler yaşamaktayız. Tüm dünyanın aksine biz bu ülkede öğretmenler gününde hala kavuşamadığımız temel haklarımızın peşindeyiz.” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
25 Kasım 2020 Çarşamba 06:13
ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NDE ‘HAK’ MÜCADELESİ!

Eğitim-İş Edirne Şubesi tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Saraçlar Caddesi PTT önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Şube Başkanı Nedim Zobar tarafından yapılan basın açıklamasında eğitim gündemindeki konular hakkında bilgiler verilirken; eğitimcilerin sorunlarının giderilmesi adına çözüm önerileri de aktarıldı.

Eğitim-İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“HALA KAVUŞAMADIĞIMIZ TEMEL HAKLARIMIZIN PEŞİNDEYİZ”

“Bugün Öğretmenler Günü, biz eğitim emekçileri için sadece bir kutlama değil, sesimizi duyurmanın da günüdür. 39 yıldır ülkemizde Öğretmenler Günü olarak kutlanan bu tarihin aynı zamanda büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Millet Mektepleri'nin kendisine verdiği ‘Başöğretmen’ unvanını kabul etmesinin yıldönümü olması da bizlerde uyandırdığı hissiyatı büyütmektedir. Bir Ulus, öğretmenine ve eğitime verdiği değer ölçüsünde gelişir. Bir millet, aydınlığa ve refaha ancak ve ancak ilim-irfan ordusuyla ulaşabilir. Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü ve bizler maalesef her geçen gün eğitimin ve eğitimcinin örselendiği, itibarsızlaştırıldığı günler yaşamaktayız. Tüm dünyanın aksine biz bu ülkede öğretmenler gününde hala kavuşamadığımız temel haklarımızın peşindeyiz.”

“EĞİTİM EMEKÇİLERİ İÇİN ORTAYA ÇIKAN ACI TABLO”

“Son yıllarda öğretmenlerimizin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları emek körü politikalar çerçevesinde her geçen gün biraz daha yok edilmektedir. Öğretmenler Günü'nde biz eğitim emekçileri için ortaya çıkan acı tablo şöyledir:

1-Ülkemizdeki eğitim ve bilim emekçileri, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır. Geçtiğimiz yıllar içinde eğitim ve bilim emekçilerinin aldıkları maaşlar, rakamsal olarak artmış gibi görünse de enflasyon nedeniyle insanca yaşam seviyesinden daha da uzaklaşmıştır. Pandemi sürecinde neredeyse sabah akşam bilgisayar başında, mesai kavramından yoksun bırakılarak çalışan öğretmenlerimiz, ek ders ücreti gibi hak edişlerinden de olmuştur. Seçim boyunca hükümetin dilinden düşmeyen 3600 ek gösterge konusunda da hiçbir adım atılmamıştır.

2-Yeni nesillerin ve dolayısıyla geleceğin mimarlığı olan öğretmenliği yapmak için üniversite sıralarında dirsek çürüten yarım milyona yakın gencimiz, atanmadığı için mesleğine kavuşamamanın hayal kırıklığı içinde yaşama tutunmaya çalışmaktadırlar.

3-Kamuda mesleğini icra eden öğretmenlerimiz, keyfi disiplin cezaları, sürgün niteliğinde görevlendirmeler ve liyakatsiz atanan yöneticilerin mobbingine maruz kalırken, özel okullardaki meslektaşlarımızdan AVM'lerde okul tanıtımı yapmaları bile istenir hale gelmiştir.

4-Öğretmenlerin sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorilere ayrılması, emek sömürüsünü artırmış, modern çağın kölelik sistemini yaratmıştır. Öğretmenleri kendi aralarında bölerek sömürenler, kadro isteyen öğretmenleri azarlayacak cürete ulaşmıştır.

5-Kendi alanları olan eğitimde atılacak hiçbir adıma dair fikri dahi sorulmayan öğretmenler, seslerini çoğaltmak için sendikalarda örgütlense de, hükümet sadece yandaş sarı sendikayı ciddiye alan bir tutum sergilemekte ve eğitim emekçilerinin iradelerini görmezden gelmektedir.

6-AKP'nin getirdiği 4+4+4 sistemiyle zaten ağır tahribat yaşayan eğitim sistemi, tarikatların vakıf adı altında okullara sokulması; büfe açar gibi okul açılmasına imkan tanınması; yapboz haline getirilen sınav sistemi; çağın gereklerine değil sermayenin ihtiyaçlarına göre atılan adımlar; ikili eğitim ve taşımalı eğitim utancının hala sürdürülmesi gibi rahatlıkla uzatılabilecek bir liste nedeniyle öğretmenler, veliler ve öğrenciler için cehenneme dönmüştür.

7-Meslek itibarı zayıflatılan, statüleri düşürülen öğretmenler, çok kolay tehdide uğrar, şiddete maruz kalır hale gelmiştir.

8-Öğretmenlik dışında mesleği için kullandığı teçhizatı kendi cebinden karşılayan başka bir meslek kolu yoktur. Öğretmenlerin özellikle uzaktan eğitim yapıldığı bu zor günlerde internet, tablet ve bilgisayar ihtiyaçlarına erişme konusunda yetkililer tarafından ciddi ve somut adımlar atılmalıdır. Öğrencilerin de uzaktan eğitime erişimi konusunda söylenenin aksine ciddi sorunları ve eksiklikleri hala daha devam etmektedir.”

“GREVLİ TOPLU SÖZLEŞME HAKKININ TANINMASI ŞARTTIR”

“Bu karanlık tablonun aydınlığa kavuşması için;

• Öğretmenlerin sosyo-ekonomik statülerini yükseltecek önlemler alınması,

• Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesi,

• Gerici, ırkçı ve bölücü kadrolaşmanın önlenmesini, eğitim yöneticiliği için nesnel ölçütlerin geçerli kılınması,

• İş güvencesinden yoksun sözleşmeli ve ücretli öğretmen uygulamasına son verilmesi,

• Eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının, hükümetin ekonomi ve eğitimde din eksenli politikaları ile değil, gerçekçi bir biçimde belirlenmesini, yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesi,

• Ülkemizin koşulları göz önünde bulundurularak, yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi geliştirilmesi,

• Öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçecek önlemler alınması,

• Eğitim çalışanları ve tüm kamu çalışanlarının örgütlenme haklarının önündeki bütün engellerin kaldırılıp, grevli toplu sözleşme hakkının tanınması ŞARTTIR!”

“EKONOMİK KAYGILAR, SAĞLIKTAN DAHA ÖNEMLİ DEĞİLDİR”

“Ayrıca geçen hafta Milli Eğitim Bakanlığının aldığı kararla yüz yüze eğitime başlayan Okul öncesi öğretmenlerimiz bakıcı değil öğretmendir. Bugün okuma yazma öğrenme aşamasında olan ilkokul 1. sınıflarda, geleceklerini belirleyecek sınavlara hazırlanan 8. ve 12. sınıflarda dahi eğitime ara veren bakanlığın okul öncesi kurumları yeniden yüz yüze eğitime açması kabul edilemez. Henüz çok küçük yaş grubunda olan, gelişimsel olarak kendini koruyamayacak çocukları tehlikeye atmakla eşdeğer ve tamamen ekonomik kaygılarla alındığı açık olan, üstelik Dünya Çocuk Hakları Günü’nde duyurulan bu karardan geri dönülmelidir. Devlet, ‘çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimini’ temin etmekle sorumludur. Bu kapsamda yetkililer, küçük çocuğu olan anne ve babaları özel/kamu fark etmeksizin esnek çalışma kapsamına alarak salgının yayılmasına ve anne babası çalışan çocukların evlerinde kalmasına yönelik tedbirler almalıdır. Ekonomik kaygılar, özel sektör baskıları sağlıktan daha önemli değildir. Fakir Baykurt’un dediği gibi, ‘Öğretmenler egemen sınıfların emir kulu ya da yönetici tabakaların çocuk avutucuları değildirler. Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir.’ Ülkesi için parlak bir gelecek düşleyen herkes bilmelidir ki o güzel günler, ancak öğretmenlerin hayat telaşına düşmeden, baskı görmeden, kendilerini sadece işlerine adayarak çalışabileceği günler sayesinde gelecektir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Başöğretmen Atatürk'ün dediği gibi ‘Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller’ yetiştirmek için canla başla çalışan öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyor; öğretmenleri bir gün değil her gün gülebileceği günleri örmek için mücadelemize güç vermeye davet ediyoruz.”

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.