İRİŞ, “EKONOMİMİZ, ZEMBEREĞİNDEN BOŞANMIŞ SAAT GİBİ”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, Türkiye’nin politikaları hakkında açıklamalarda bulunarak, bugün yaşananların 1990’lı yıllarda oluşturulan ‘Yeni Dünya Düzeni’nin sonuçları olduğunu vurguladı. İriş ülkemizdeki ekonomik durumun gidişatı hakkında da açıklamalarda bulunarak, “Ekonomi, zembereğinden boşanmış saat gibi. Ölçüler darmadağın. Paramızın değerinden emtia fiyatlarına kadar ölçü kalmadı. İnsanlarımız yarına güvenle bakamıyor” şeklinde konuştu.

İRİŞ, “EKONOMİMİZ, ZEMBEREĞİNDEN BOŞANMIŞ SAAT GİBİ”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, Türkiye’nin politikaları hakkında açıklamalarda bulunarak, bugün yaşananların 1990’lı yıllarda oluşturulan ‘Yeni Dünya Düzeni’nin sonuçları olduğunu vurguladı. İriş ülkemizdeki ekonomik durumun gidişatı hakkında da açıklamalarda bulunarak, “Ekonomi, zembereğinden boşanmış saat gibi. Ölçüler darmadağın. Paramızın değerinden emtia fiyatlarına kadar ölçü kalmadı. İnsanlarımız yarına güvenle bakamıyor” şeklinde konuştu.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
03 Haziran 2022 Cuma 07:00
İRİŞ, “EKONOMİMİZ, ZEMBEREĞİNDEN BOŞANMIŞ SAAT GİBİ”



Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, Saadet Partisi İl Başkanlığı toplantı salonunda yaptığı basın toplantısında 1990’lı yılların başlarında ‘Yeni Dünya Düzeni’ cümlesinin çok duyulduğunu hatırlatarak. “Evet, bugün dünyada ve ülkemizde yaşananlar Yeni Dünya Düzeni’nin getirdikleridir. Dünyayı sarmalayan ekonomik sömürü düzeni. Gelir dağılımlarındaki uçurumlar. Göçler. Mülteciler. Güvenlik sorunları. Ahlakın yozlaşması. Aile kurumunun tahribi. Bireysellik. Egoizm. Çatışmalar, terörist yapılanmalar, vekalet savaşları. Ve bunun gibi sayılabilecek pek çok ifsat hadisesi, maalesef insanlığı kuşatıyor. Biri bitmeden biri başlıyor” dedi.
İriş, hiçbir olayın kendiliğinden meydana gelmediğini de sözlerine ekleyerek, Yeni Dünya Düzeni’nin kendiliğinden meydana gelmediğini dile getirdi. İriş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yeni dünya düzenini tasvir eden birkaç parlak kelimeyi de ifade edelim. Demokrasi, Özgürlükler, İnsan Hakları. Bunların hepsi güzel kavramlar. Ama soru şu; nasıl bir demokrasi? 
Kimlere demokrasi? Nasıl bir özgürlük? Kimlere özgürlük? Nasıl bir insan hakları? Kimlere insan hakları?  Yaşananlara baktığımızda karşımıza duvar gibi çifte standartlar çıkıyor. Samimiyetsizlik çıkıyor. İki yüzlülük çıkıyor. Bu iki yüzlülük için sayısız örnek var. Türkiye’mizde 80’de ihtilal oluyor, ABD; “Bizim çocuklar başardı” diyor. 28 Şubat Post Modern darbesi yaşanıyor, “Demokrasiye tanklarla balans ayarı” yapılmış oluyor. Mısır’da halkın büyük desteğiyle seçilmiş yönetim, bir yıla varmadan askeri darbe ile yıkılıyor, demokrasi havarileri darbecileri tebrike koşuyor. Kitle İmha Silahları yalanıyla dünya yanıltılıyor, komşumuz Irak paramparça ediliyor. İtiraflar başlayıp, gerçekler ortaya çıkınca, kimsenin kılı kıpırdamıyor. Hesabının sorulması 
gündeme bile gelemiyor. Daha sayısız örnekler sıralanabilir. İşte yaşadığımız gerçekler, işte yeni dünya düzeni.
TÜRKİYE’DE NASİBİNİ ALIYOR
Yeni Dünya Düzeni’nden ülkemiz de nasibini alıyor. Tahribatlardan ülkemiz de 
etkileniyor. Zengin-fakir uçurumu büyüyor. Sömürü düzeni semirdikçe semiriyor. Sonuç olarak, halkımız arasında sevgi ve kardeşlik bağları zedeleniyor. Hoşgörü, tahammül azalıyor.  Böylece bedeli ağır oluyor. Devlet millet kaynaşması olması gereken seviyede sağlanamıyor. Böyle gitmez, gitmemeli. Başta yöneticiler olmak üzere herkes başını iki elinin arasına 
almalıdır. 
YARINA GÜVENLE BAKAMIYORUZ
Ekonomi; Zembereğinden boşanmış saat gibi. Ölçüler darmadağın. Paramızın değerinden emtia fiyatlarına kadar ölçü kalmadı. İnsanlarımız yarına güvenle bakamıyor. İş dünyası önünü göremiyor. Tarım ve hayvancılık, evlere şenlik. Şimdi de şeker ithalatı başladı. Halbuki ülkemiz, en azından gıda konusunda kendine yeter ülkeler arasındaydı. 
“ELDEN GELEN ÖĞÜN OLMAZ, O DA VAKTİNDE BULUNMAZ.” 
Ata sözümüz ne güzel ifade ediyor; “Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz.”  Öyleyse, elden geleni beklemeyeceğiz. İhtiyaçlarımızı kendimiz üreteceğiz. Önemli olan, iyi niyet ile irade ortaya koymaktır. 
Üretim seferberliği başlatılmalıdır. Sektörlerde haksız rekabet ve tekelleşme önlenmelidir. Fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Diğer taraftan makro ekonomide bağımlılıktan kurtulacak adımlar süratle atılmalıdır. Hedef, borç-faiz sarmalından kurtulmak olmalıdır. Ukrayna Savaşı, Rusya’ya konan ambargolar ve yaşanan son gelişmeler gösteriyor ki yeni bir para sistemi kurmanın zamanı gelmiştir. Böylece adil bir ekonomik sisteme geçiş sağlayabiliriz. Sağlamalıyız.”
Yavuz Göktaş

Son Güncelleme: 03.06.2022 15:38
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.