İŞADAMI YAZGAN’DAN GENÇLERE NASİHAT "RİSK ALMAKTAN KORKMAYIN !"

Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen ‘Kültür Buluşmaları’ isimli konferansta üniversite öğrencileriyle bir araya gelen Edirne Özel Sağlık Hizmetleri Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yazgan, “Toplumda kazandığınız ve belli bir yaşa geldiğinizde edindiğiniz tecrübeyi, eğitimle birleştirebiliyorsanız birçok işte sonuç alabilmeniz mümkün. Ama bunları yaparken de en önemli olan şey risk alabilmek. Risk almadan, hiçbir işte başarılı olamazsınız.” ifadelerini kullandı.

İŞADAMI YAZGAN’DAN GENÇLERE NASİHAT "RİSK ALMAKTAN KORKMAYIN !"

Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen ‘Kültür Buluşmaları’ isimli konferansta üniversite öğrencileriyle bir araya gelen Edirne Özel Sağlık Hizmetleri Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yazgan, “Toplumda kazandığınız ve belli bir yaşa geldiğinizde edindiğiniz tecrübeyi, eğitimle birleştirebiliyorsanız birçok işte sonuç alabilmeniz mümkün. Ama bunları yaparken de en önemli olan şey risk alabilmek. Risk almadan, hiçbir işte başarılı olamazsınız.” ifadelerini kullandı.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
15 Mart 2019 Cuma 08:34
İŞADAMI YAZGAN’DAN GENÇLERE NASİHAT "RİSK ALMAKTAN KORKMAYIN !"

Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından Turizm Uygulama Merkezi Toplantı Salonu’nda ‘Kültür Buluşmaları’ konferansı düzenlendi. Çok sayıda öğrencinin katıldığı konferansın konuşmacısı ise, Özel Trakya Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İşadamı Orhan Yazgan’dı. Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Mustafa Hatipler’in de katıldığı konferansta konuşan İşadamı Yazgan, öğrencilere yaşadığı hayat tecrübelerinden bahsederken birçok nasihatte bulundu.

YAZGAN: “BU SIRALARDAN BENDE GEÇTİM”

Burada öğrencilere konuşma yapan İşadamı Orhan Yazgan, “Uzun yıllar önce, sizler gibi bu sıralardan geçmiş bir arkadaşınızım. 1980’li yıllarda, Trakya Üniversitesi’nde öğrenciydim. Büyük bir keyifle bu üniversitede okudum. Mezun olduktan sonra kısa bir öğretmenlik hayatım oldu. Sonrasında Edirne’de okuduğum, Edirne’yi sevdiğim için Edirne’ye geldim. Değerli Dostum Mustafa Hatipler’in okulunuzun müdürü olması, sizin için büyük bir şans. Sayın Hatipler; Edirne’ye çok büyük değer katmış, bilgisiyle ve birikimiyle çok saygı duyduğum bir kişidir. En önemli özelliklerinden bir tanesi; çok güzel şiir okur. Bilgi ve birikimini toplumla, çok iyi paylaşabilen bir kişidir. Onun ricası üzerine buradayım ve sizlerle tanışmaktan dolayı son derece mutluyum. Bugün burada sizlerle sohbetimizde kitaplarda yazılanları değil, gerçek hayatta karşılaştıklarımız ve yarın sizlerin karşılaşabileceği konular üzerine konuşacağız. Bugünler, belki de sizin en güzel günleriniz. Üniversitedeyken toplumun ders çalışmak dışında, okulunuzdan mezun olmak dışında sizden çok fazla şey beklemediği dönemlerdesiniz. Ancak yarın, hayatın gerçekleriyle karşılaşacaksınız. Bir anda büyüdüğünüzü hissedeceksiniz. Yaş olarak, olgunluk anlamında toplumla daha farklı şeyler paylaşacağınızı fark edeceksiniz. İşte bu dönemi, çok iyi değerlendirmeniz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

YAZGAN: “RİSK ALMADAN BAŞARILI OLAMAZSINIZ”

Okulda görülen eğitimle, toplum ilişkilerini pekiştirmeyi başarının anahtarlarından biri olarak gösteren Yazgan, “Okulda öğretmenlerle, çevrenizle, arkadaşlarınızla ilişkilerinizi sürdürürken bunu, aldığınız eğitimle pekiştirebilirseniz uğraştığınız her konuda başarılı olma ihtimaliniz artar. Sadece dersler yetmiyor. Sokakta dolaşırken de başarılı olamazsınız. Demek ki; ikisini birleştirebilmek önemli. Ben memur bir ailenin çocuğu olarak okudum. Ticaret hayatına atılırken de, bir ticari deneyimim yoktu. Toplumda kazandığınız ve belli bir yaşa geldiğinizde edindiğiniz tecrübeyi, eğitimle birleştirebiliyorsanız birçok işten sonuç alabilmeniz mümkün. Ama bunları yaparken de en önemli olan şey, risk alabilmek. Risk almadan, hiçbir işte başarılı olamazsınız. Bir yerde bir hedefiniz varsa, bu hangi alanda olursa olsun, siyasetçi olacaksanız bile riske gireceksiniz, ticaret yapacaksanız da riske gireceksiniz. Edirne’de bir sağlık kuruluşu işletiyoruz. 22’nci yılımız oldu çok şükür. Ama yarın o kuruluşa 5 hastanın gelme garantisi yok. Çok ciddi yatırımlar yapılmasına rağmen, bu riski taşıyoruz. Ticaretin karşılığı bu. Eğer başarılı olmak istiyorsanız, risk almak zorundasınız. Parti yöneticilerine, siyaset adamlarına veya hükümet yetkililerine baktığınızda, birçoğunun çok fazla risk alarak bulundukları yerlere geldiklerini görürsünüz. Yani armut piş ağzıma düş, yok. Hangi meslekte, hangi işi düşünüyorsanız muhakkak orada risk almanız gerekecek. Siyasetin başlangıcı olarak sayılabilecek muhtar bile olacaksınız, bir risk almak zorundasınız.” dedi.

YAZGAN: “MÜCADELE EDERSENİZ, BAŞARIRSINIZ”

Hedef koymanın ve bunu gerçekleştirmek için çalışmanın da çok önemli olduğuna değinen Yazgan, “İkinci olarak da, bir hedefiniz olmalı. Bir süre sonra okul bitecek. Sizler hayatın gerçekleriyle karşı karşıya kalacaksınız. İşte o zaman, hedefiniz çok önemli. Ne olmak, ne yapmak istiyorsunuz? Bunu ailenizle ve çevrenizle birlikte sorgulamanız gerekiyor. Eğer hedeflerinizi tespit edemezseniz, nereye gideceğinizi, ne yapacağınızı bilmezseniz, başarılı olmanız zorlaşır. Mutlaka her hedefinizde başarılı olacaksınız diye bir şey yok ancak eğer o hedefe doğru mücadele ederseniz, düşündüğünüz nokta olmasa bile, ona yakın bir yere gelirsiniz. ‘Ben hiçbir şey yapmayayım, şartlar gelişsin ona göre hareket edeyim’ derseniz, bu o kadar kolay değil.” şeklinde konuştu.

YAZGAN: “EDİRNE’DE ÇOK GÜZEL BİR HUZUREVİ YAPACAĞIM”

Son zamanlarda gündemi oldukça meşgul eden bez torba işini kendisinin 30 yıl önce yaptığını vurgulayan Yazgan, “Ben 30 sene önce medikalcilik yaptığım yıllarda, bez poşet yapmıştım. Şu anda reklamını yapıyorlar ya; ben 30 sene önce yapmıştım bunu. 30 sene önce pazarda birçok insanın elinde, ‘Trakya Tıp - Orhan Yazgan’ yazan bez poşetler vardı. Bu basit bir örnek. Şu anda Edirne’de yaşıyorum. Sağlığım el verirse, Edirne’de çok güzel bir huzurevi yapacağım. Nüfusumuz yaşlanıyor. Örnek vermek gerekirse; aileme, çocuklarıma, torunlarıma yük olmak istemem. İnsan bakmak, çok kolay değildir. Ülkemizde artık nüfus yaşlanıyor. 10 sene önce hastanecilik sektöründe, bebeklere iyi bakan hastaneler sertifika alırdı. Ama bugün Edirne, Türkiye’de doğurganlığın en düşük olduğu ve yaşlı nüfusun hızla arttığı bir il. Bundan sonra, ‘Yaşlı Dostu Hastaneler’ öne çıkıyor. Demek ki; bizde önümüzdeki süreçte yaşlılarımıza daha iyi şartlar sunabilmek için bunu yapacağız. İnsanların hor görüldüğü bir huzurevinden bahsetmiyorum, bir yaşam köyünden bahsediyorum. İnsanların, ‘İyi ki buraya geldim’ diyebileceği ortamları sağlayabileceğimiz mekanlardan bahsediyorum. Böyle bir işe girdiğimiz zaman, yaşlılar gelecek mi? Bilmiyorum. Ama biz riskle yola çıktık. Hayatımızın kalan kısmına da riskle devam edeceğiz. Dolayısıyla sizlere ticari deneyimlerimi anlatırken, her dakika riskin yanı başınızda olduğunu söylemem gerekiyor. Ne iş yaparsanız yapın, bu böyledir. Bununla yaşamayı öğrenmek zorundasınız. Buradaki konuşma amacım, başarılı olabilmeniz, hayatta istediklerinizi elde edebilmeniz üzerine.” dedi.

YAZGAN: “KİTAP OKUMAK, 2 ADIM ÖNE GEÇİRİR”

Yazgan, kendisinin salondaki öğrenciler için bir örnek olduğunu belirterek, “Ben burada okurken, yarım gün de Anadolu Lisesi’nin kantininde çalışıyordum. Okulum bittikten sonra, 5-6 tane işte çalıştım. Hangi işe girdiysem, başarılı olamadım. Sonuçta kendi işimi kurdum. Demek ki, öyle olması gerekiyormuş. Sizler belki bu problemleri yaşamayacaksınız. İnşallah yaşamazsınız ve en kısa yoldan başarılı olursunuz. Ama gerçekten bu, o kadar kolay değil. Donanımlı olmanız gerekiyor. Bizim zamanımızda benim okuduğum Öğretmen Okulunda bin 600 kişilik konferans salonu vardı ve herkes kitap okuyordu. Ama bugün geldiğimiz noktada, bizde dahil herkes telefonla her şeyi okumaya çalışıyor. Kitap okumak bir kültür, bir alışkanlık, bir farkındalıktır. 2 adım öne geçebilme sanatıdır. Kitap okuyan insan, çok şey demektir. En gelişmiş ülkelere baktığınızda, bu ülkeler en fazla askeri olan ülkeler değildir. En fazla kitap okuyan, kültürel değerlerine bağlı olan ve onları koruyabilen ülkeler en gelişmiş ülkelerdir. Bize telefonları satan ülkelerdeki insanlar inanın, bizler kadar telefon kullanmıyorlar. Gerektiğini kadar telefon kullanıyorlar.” ifadelerini kullandı.

YAZGAN: “HEYECAN DUYARAK BURAYA GELDİM”

Yazgan, gençlerin hedefleri arasında insanların kendilerini güvende hissedeceği bir ülke yaratmanın da olması gerektiğini söyleyerek, “Geleceği ele alacak olan siz gençler, toplumsal hedeflerinizden bir tanesi de insanlarımızın bir arada, kendilerini güvende hissedecekleri bir ülkede yaşamalarını sağlamak olmalıdır. Bu hem bizlerin hem akademisyenlerin hem de siz gençlerin sorumluluğudur. Enerjimizi düşmanlık üzerine değil, dostluk üzerine, paylaşım üzerine harcamalıyız. Birbirimizle iyi imkanlar yaşatabileceğimiz ve kendimizi bu şekilde donatarak adım atmalıyız. Ülkede her şeyin parayla ölçüldüğü, her şeyin meta olarak ele alındığı bir döneme girdik. Artık her yerde insanlar bu şekilde tanınıyor. Parası olanın daha iyi, daha eğitimli ya da daha faydalı olduğu sanılıyor ama öyle değil. Eğer biz kendimizi donanımlı yetiştirirsek, çevremizle, ailemizle, toplumumuzla daha iyi ilişkiler geliştirebilirsek çok daha iyi sonuçlar alabileceğimizi düşünüyorum. Ben Edirneliyim, Edirne’de yaşıyorum. Telefon numaram, web adresim, mail adresim, yönettiğim kurumların adresleri var. Aklınıza takılanları bana sorabilirsiniz, yazabilirsiniz. Sizler gibi bu sıralardan geçmiş bir insanım. Biraz da ben bu heyecanı duyarak buraya geldim. Eğer arkadaşlarım beni başarılı görmüşlerse, bu sıralardan edindiğim bilgi ve sonrasındaki tecrübelerimle buralara gelmişimdir.” şeklinde konuştu.

HATİPLER: “YAZGAN İLKELERİNDEN ASLA VAZGEÇMEYEN BİRİDİR”

Trakya Üniversitesi Edirne Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Mustafa Hatipler ise, “ Bir öğrenci dahi bu konuşmalardan istifade etse, hayatına yön verse, bu bizim için kardır. İnanıyorum ki, bir öğrenci değil, birçok öğrencimize bu buluşmalar ışık olacak. Orhan Yazgan, çok nazik, çok kestirme ve çok güzel şeyler söyledi. Bir öğretmen olduğu için konuşmasına müdahale etmedik ama Orhan Yazgan hayata tabiri caizse, ‘tırnaklarıyla mücadele ederek asılan’ bir insandır. Orhan Yazgan Edirne’de bir hastane, bir otel, bir gazete sahibidir. Bunlara sahip olunabilir ama Orhan Yazgan’ı tanımlayacak en önemli özelliği, çok iyi bir insandır. Orhan Yazgan’ın benim kalbimdeki tanımlamasında, ne hastane sahibi olmasının, ne otel sahibi olmasının bir önemi var. Bir tek şeyin önemi var, Orhan Yazgan vefa sahibi, ilkeleri olan, çizgisi olan, prensipleri olan, hayatla mücadele ederken asla bunlardan vazgeçmeyen ama kavgasını da sürdüren bir insandır.” dedi.

Konuşmaların ardından Edirne Vatandaş Gazetesi İmtiyaz Sahibi Baran Yazgan ve proje üzerinde çalışan öğrenciler de sahneye çağırıldı ve İşadamı Orhan Yazgan’a plaket takdim edildi.

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.