Edirne’de her pazartesi günü kurulan halk pazarı, dün adeta ‘terkedilmiş bir yeri’ andırıyordu. Kimi esnafın tezgah dahi açmadığı pazarda, vatandaşlar da alışveriş için pazara ilgi göstermedi. Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan esnaflar, fiyatların düşmesi gerekirken yerinde seyretmesi ya da daha da yükselmesi sebebiyle vatandaşların pazara gelmediğini ve bazı esnaf arkadaşlarının da tezgah açmadığını söylediler.
MANDACI: “VATANDAŞ ALAMIYOR, ESNAF SATAMIYOR”
50 yıldır pazarcılık yapan Bahattin Mandacı, “Patlıcan, domates ve biber fiyatları yükselmişti. Biz fiyatlar anlıktır yarın öbür gün düşer diye düşünüyorduk ama yanılgıya uğradık. Diğer yandan temin edici kişilere neden fiyatlar yüksek diye sorduğumuzda, ‘Seralarda mallarımız zarara uğradı. Mahsulümüz yok. Çok az mahsulümüz var’ diyorlar. Mesela muzu 5-6 TL’ye satılırken kısa sürede fiyatı 8-10TL’ye çıktı. Bundan 20 gün önce patlıcanı 6 TL’ye, biberi 6 TL’ye satıyordum. Şimdi tezgâhıma bunları koyamıyorum bile. Tezgâhıma koyduğumda kısa sürede satmam lazım ki zarar etmeyeyim ancak vatandaşın da alım gücü git gide düşüyor. İnsanlar ‘1 tane kabak, 1 tane patlıcan, 3 tane biber ver’ diyor. Biz de üzülüyoruz ama yapacağımız bir şey de yok. Bizim kârımız da tamamen yok oldu. Bugün en hareketli saatlerde bile 50 kişi yok, çünkü pazara gelemiyor. Önceden 3 TL’lik Portakal veya başka bir şey istediğinde 4 TL gelince ‘tamam ver’ diyordu. Vatandaş sebze, meyve alamayınca bizlerde zor günler geçiriyoruz. Vatandaş alamıyor, esnaf satamıyor. Çoğu esnaf borçlu, veresiye mal alıyor ya da satış yapamıyor. Bu işin bankası, bağ-kur’u, çalışanı vs. bir sürü ödemesi var. Nasıl kazanç elde edeceğiz ki eleman çalıştıralım, evimizi geçindirelim, vatandaşa daha iyi hizmet sunalım daha çok ürün sunalım ama bugünkü durumlar hiç de iç açıcı değil.” dedi.
ÇAM: “NE ALAN, NE DE SATAN MEMNUN”
Pazarcı İbrahim Çam ise, “İnsanlar artık neye yetişeceğini şaşırmış durumda. Çünkü bütçeleri iyice küçüldü. Şaka gibi ama daha düne kadar 2 kilo, 1 kilo sebze veya meyve satın alan tanıdığımız müşterilerimiz bile artık en fazla yarım kilo alıyor ne alacaksa. Artık insanlar tane tane sebze, meyve alıyor. Vatandaş ‘6 TL’ye domates mi olur? 4 TL’ye portakal mı olur?’ diye soruyorlar. İnsanlar almamakta da haklı. 2020 TL asgari ücretle ne alacak bu pahalılıkta? Bir emekli nasıl gelsin sağda solda esnaftan alışveriş yapsın? Kirasını mı ödeyecek, faturalarını mı ödeyecek, hastasına veya çocuğuna nasıl bakacak? Bu pahalılığın üstüne bir de Antalya gibi önemli tedarikçiler de doğal afet yaşıyor. Ya mahsulleri zarara uğruyor ya da ellerinde bulunmuyor. Misal geçtiğimiz 3-4 ay önce 2 TL ise domates bugün 4-5TL oldu. Kısacası ne alan, ne de satan memnun.” şeklinde konuştu.
Kerem Filiz
