Edirne’de kamu kurumlarının neredeyse tüm davetlerini aynı adreste yaptığını ve diğer esnaflara işlerin paylaştırılmadığını belirten bir köşe yazan Gazeteci Lütfü Karakaş, kamuoyunun ilgisini bir anda bu yöne çekerken akıllarda ‘Kamu kurumlarının ağırlama- yemek hizmetleri adrese teslim mi veriliyor’ sorusunu akıllara getirdi.
“VATANDAŞ ARAŞTIRILMASINI İSTİYOR”
Gazeteci Karakaş’ın yazısının ardından tüm gözler özellikle Edirne Valiliği ve diğer resmi kurumların yemek-ağırlama ve organizasyon işlerinin hangi adrese verildiği sorusunun yanıtını ararken, başta esnaflar ve vatandaşlar resmi kurumların bu tür organizasyonlarını nerede ve hangi bedellerle yaptıklarını açıklamasını bekliyor.
Gazeteci Karakaş’ın yazısı şu şekilde;
“Büyüklerimizden öyle öğrendik, Ben bunu mümkün olduğunca uygulamaya çalışıyorum. Bir gün öğle yemeği yediğim yere ikinci gün gitmem, Yemek yediğim yeri değiştirmeye dikkat ederim. Tabi sürekli gittiğim esnaf yok mu? Var. Berberimi kolay kolay değiştirmem, Yemek için, alışveriş için her seferinde başka bir esnafa gidilir. Neden, Her esnaf para kazansın, Ayakta kalsın, Esnaflar da öyle, onlar da alışverişlerini farklı yerlerden yapar, Bu esnaf arasında kitabı yazılmamış, kuralı konmamış bir sistemdir adeta, Hepsi yaşayabilsin, Çorbası kaynasın, ocağı tütsün, Bu hassasiyet kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerinde de olmalı, Olmalı ki, kamu kaynakları esnafa eşit olarak dağıtılsın,
Bu adı konmamış kural kamu da öyle mi? Ne gezer, Edirne’ye çeşitli vesilelerle gelmiş bakan, bürokrat, adı her ne olursa olsun ilgili kurum veya STK temsilcisi buna dikkat ediyor mu? Maalesef,
Hani denir ya, Körün değneğini bellediği gibi, sürekli aynı yere gidiliyor. Edirne de kamu kurumları son dönemde özellikle gelen konukları ağırlamak için aynı ‘adres’e demir atılmış, Diğerleri ölsün, bitsin,
Nefes almasın, Ceplerine tek delikli kuruş girmesin, Bu işi koordine edenler gerekçe mi bulamaz, İstemediğin kadar. Hiçbir şey bulamazsa, Gözünün üstünde kaşı var der, Peki, Bu durumu kurumların yöneticileri fark etmez mi? Bilmem, Etmiyor demek ki, Ama, Etmeli, Hatta müdahalede bulunmalı,
Bulunmuyorsa, Sorun var demektir. Bu şehrin her esnafı yaşamalı, Kamu kaynakları eşit dağıtılmalı.
Yoksa, Bu adaletsizlik devam edemez. Etmemeli. Ettirilmemeli. Yukarıda anlattım. Lider her şartta sorumlu mu yaptığı atamadan, Sorumlu. O zaman. Bürokrasinin yöneticisi de esnafın bu mağduriyetinden sorumlu olur. Böyle bir durum, gözden kaçmıştır, Fark etmeden alışkanlık haline gelmiştir. Temayül olmuştur. Yoksa, Öküzün altında buzağı olmaz ki, Ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Atatürk ne diyor: “Lider dediğin önde yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır.”
Bülent Sarıçiçek
