Edirne’nin eski belediye başkanlarından İbrahim Ay, yaklaşık 70 yıldır Kırkpınar’ı yerinde izlediğini söyleyerek başladığı konuşmasında, “Rahmetli babam beni kolumdan tuttu Kırkpınar’a götürdü ve bana yağlı güreşi sevdirdi. Bizde yağlı güreş hastalık oldu. Yağlı güreşlerde ‘Edirne’den güreşçi çıkmıyor’ diyerek Edirne’nin üzerine gidiliyor. Türkiye’nin çeşitli yörelerinden gelen güreşçiler ve güreşseverler Edirne’ye geliyorlar, Kırkpınar’ı yaşıyor ve yaşatıyorlar. Böyle olunca ve Edirne’den de güreşçi çıkmayınca, bu şekilde ifadeler ortaya atılıyor. Benim dönemimde Zülküf Karabulut’lar, Adil Atan’lar, İrfan Atan’lar, bütün Adapazarı grubu, Adapazarı’nda Ayşecik güreşleri diye güreş yaptılar. Bunların gayesi, Edirne’den güreşçi çıkmadığı için Kırkpınar’ı o tarafa çekmekti. Ben, bunlarla çok mücadele ettim ve Kırkpınar’ı kurtardık. O zamanki Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler’e; ‘Türkiye başpehlivanı Kırkpınar’dan çıkar diyeceksin’ dedim. O da beni kırmadı. Artık her yerde böyledir. Elmalı’da da Türkiye’nin başpehlivanı Ali Gürbüz dediler. Bu çok güzel bir olay.” dedi.
“DEMİR GÜREŞTEN ANLAMIYOR”
Ay, geçtiğimiz günlerde yapılan Elmalı Yağlı Güreşleri’ni izlediğini belirterek, “Yöre güreşlerine gidiyorum ama ilk defa da televizyondan güreş seyrettim. Dörtlü görüntü verdiler, güzeldi. Ancak oradaki spiker Bilgehan Demir güreşten anlamıyor. Ve o cümlelerinin arasında, ‘Elmalı birinci, Kırkpınar ikincidir’ dedi. Böyle olunca o cümle benim canımı sıktı. O an kendisine mesaj atamadım. Elmalı, güzel bir güreş organizasyonu ama bizim bir tarihimiz var. Karakucak güreşi Anadolu’da doğmuş olabilir. Yağlı güreş, Balkanlar’da doğdu. Orasının tarihini, Türklerin Anadolu’ya girişi olarak kabul ediyorlar. Güreşlerle ilgili hiçbir belge yok. Benim Kırkpınar’ım efsanelere dayanıyor, 561’den beri var. Sen Kırkpınar’la bölge güreşlerini mukayese edemezsin.” ifadelerini kullandı.
“NİYE GÖLGEDE BIRAKTIRIYORSUN?”
Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya’nın ‘Burası Kırkpınar’ı gölgede bıraktı’ ifadeleri hakkında da konuşan Ay, “Ayrıca Balıkesir’de toplantılar yapılıyor ve Hamza Yerlikaya diyor ki, ‘Burası Kırkpınar’ı gölgede bıraktı.’ Niye gölgede bıraktırtıyorsun? Bana onu anlat. Devlet olarak Kırkpınar’a bir kuruş para vermiyorsun. Hükümet olarak Edirne’yi silmişsin, Balıkesir ve Elmalı’ya yağdırıyorsun, Kırkpınar’a yağdırmıyorsun. Niye? Edirne’nin belediye başkanı Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Trabzonsporlu olabilir. Ama Edirne’nin belediye başkanıdır. Sen, Edirne’yi niye cezalandırıyorsun? Benim üzüldüğüm taraf budur. Ayrım yapmayacaksın. Kırkpınar, UNESCO’ya girmiştir. Kırkpınar ile organizasyon anlamında mukayese edilebilir. Muhakkak herkes kendi organizasyonunun iyi olması için çalışıyor. Biz Kırkpınar için niye çalışıyoruz? Kırkpınar güzel olsun, Edirne’nin ismi yükselsin. Bir şeyi öveceksin diye diğerini kötülemeyeceksin.” şeklinde konuştu.
“KIRKPINAR’I KİMSE KÜÇÜMSEYEMEZ!”
Ay, eskiden daha fazla bölge güreşlerinin yapıldığını ancak şu anda sayıların azaldığını belirterek, “Artık belediyeler desteklerini kesmeye başladılar. Devletin belli organizasyonlara, belli oranlarda yardım etmesi lazım. Sarayiçi’nde kaç tane insan dolaşıyorsa, hepsinin parası belediyeden çıkıyor; Federasyondan çıkmıyor. Ama Federasyon, Edirne Belediyesi güreşi düzenlediği için güreş katılım parası alıyor. Kırkpınar, Türkiye’nin yüz akı; Edirne, Türkiye’nin penceresidir. Elmalı da çok güzel bir yöremizdir. Herkes Kırkpınar’ı merak ederken sen bunu içten kemirirsen, ikinci planda dersen olmaz. Organizasyon olarak sen daha iyisini yap. Buna karşı çıkmıyorum. Ben de Kırkpınar’ın organizasyonunun daha güzel olmasını isterim. Ama güreş olarak kıyaslama. Kırkpınar’ın maneviyatına zarar verme. Ona zarar verildiği anda; ardaktır, kurt yer içinden. Örneğin; basın, Edirne’nin Kırkpınar’ından çok fazla bahsetmedi. Basının çektiği fotoğrafları toplasan Edirne’den İstanbul’a kadar yol olur. Ama bir kare basılıyor. Yazık değil mi? Ulusal basın bir şey yapmıyor. Eskiden TRT, Edirne’ye Kırkpınar’dan bir hafta önce geliyordu. Benim şahsi misafirim oluyorlardı, Edirne Belediyesi’nin değil. Kırkpınar’ı kimse küçümseyemez. Kırkpınar’daki bütün dereceler, Türkiye’nin derecesidir. Burada derece yapan, diğer güreşlerde Kırkpınar güreşçisi olduğu için daha çok itibar görüyor. Eksik, hata her şeyde vardır. Bunları hep beraber düzelteceğiz. Devlet de gelecek, ‘hatayı beraber düzeltelim’ diyecek. Biz burada milli takımız. Kırkpınar bir milli hadisedir, yöresel değildir. Bilgehan Demir’in, ‘Elmalı birinci, Kırkpınar ikincidir’ sözüne çok üzüldüm.” dedi.
Kerem Filiz
