Edirne Tabip Odası tarafından odanın tesislerinde Covid-19 sürecine ilişkin bilgiler vermek üzere basın toplantısı düzenlendi. Edirne’de Mart ayından beri 111 sağlık çalışanının Covid-19’a yakalandığını söyleyen Başkan Prof. Dr. Gürcan Altuğ, şu anda da Kredi Yurtlar Kurumu’nda pozitif olan 267 kişinin kaldığını belirtti. İlave tedbirler uygulanmaması halinde Kasım ayının sonunda sağlık kurumlarının kilitlenebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Altuğ, sınır kapılarının kapatılması ve sokağa çıkma kısıtlamaları başta olmak üzere birçok tedbirin ivedilikle uygulanması gerektiğini ifade etti.
“TEMASLI SAYISI 10 BİNLERE YANSIYACAK RAKAMLARDA!”
Covid-19 süreci hakkında düzenlenen basın toplantısında konuşan Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altuğ, “Mart ayının başından bu yana Edirne Devlet Hastanesi’nde 57 sağlık çalışanı, Tıp Fakültesi hastanesinde 54 sağlık çalışanı olmak üzere toplam 111 sağlık çalışanı korona virüse yakalandı. Edirne’de 11 Kasım tarihi itibariyle Kredi Yurtlar Kurumu’nda kalan 267 Covid-19 vakası vatandaşımız var. Temaslıların nerede ve nasıl izole edildiği şu anda bilinmiyor. Bu gidişle temaslı sayısının on binlere yansıyacak rakamlarda olduğunu biliyoruz. Buna ne yurt yeter, ne de başka koşullar. Son iki hafta içinde Covid-19 testi pozitif çıkan gebe ve çocuk sayısında Edirne’de ciddi bir artış var. Uzunköprü ve Keşan’da günlük vaka sayısı 10’un atına düşmüyor.” ifadelerini kullandı.
“BÖYLE GİDERSE KASIM SONUNDA SAĞLIK KURUMLARI KİLİTLENİR!”
Test sayılarının hala düşük olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Altuğ, “Hala test sayıları çok düşük gidiyor. Test sayısının arttırılması, özellikle temaslılara mutlaka test yapılması gerekiyor. Eğer salgın bu şekilde giderse çok değil muhtemelen Kasım sonundan sonra sağlık kurumları kilitlenmiş vaziyette olacak. Bir sağlık çalışanının hasta olması, onunla temasta olanın en az bir hafta süreyle karantinada kalması gerekiyor. Bu süreç daha sağlıklı yürütülebilir. Sağlık kurumlarının kilitlenmesinin önüne geçilmeli, aksi halde içinden çıkılmaz bir süreç bizi bekliyor. Devlet hastanesi ve tıp fakültesi hastanesinde acil olmayan ameliyatlar durduruldu. Şu anda Tıp Fakültesinde hizmete girmeyen 20 yataklı yoğun bakım ünitesi var. Hizmete girmemesinin temel sebebi personel yetersizliği. Her türlü teçhizat olmasına rağmen bunun kullanılamıyor olması çok büyük bir kayıptır.” dedi.
“SINIR KAPILARI DERHAL KAPATILMALI, SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI UYGULANMALI!”
Salgının kontrol altına alınması için uygulanması gereken ilave tedbirler hakkında da görüşlerini söyleyen Prof. Dr. Altuğ, “Sınır kapıları derhal kapatılmalıdır. Şehre giriş-çıkış kısıtlaması, toplumsal hareketliliğin azaltılması, en az 14 gün süre ile sokağa çıkma kısıtlaması/yasağı (sosyal devlet ilkesine uygun olarak), temel-zorunlu ve acil mal/hizmet üreten işler dışında tüm işlerde çalışmaların durdurulması olmak üzere virüsün yayılmasını azaltacak, durduracak önlemler hızla hayata geçirilmelidir. Salgının kontrol altına alınamamasının sorumluluğunu vatandaşlara yıkıp, sadece maske-mesafe-hijyen tekerlemesiyle pandemiyle başa çıkılamaz. Dünya Sağlık Örgütü'nün başından beri önerdiği gibi çok sayıda test yaparak hastalık tanısı konanlara katı bir izolasyon uygulamak; evde izolasyon koşullarının sağlanamadığı durumlarda yerel yönetimlerle de iş birliği yaparak barınma olanakları sağlamaktır.” şeklinde konuştu.
Kerem Filiz
