Türk Sağlık-Sen Edirne Şube Başkanı Alim Kanpolat tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
“KIYMET GÖRMÜYORUZ”
“11 Mart’tan bu yana Ülke olarak Covid 19 salgınına karşı mücadele ediyoruz. Tüm zorluklara rağmen Sağlık çalışanları arkadaşlarım dün bugün ve yarın olağanüstü bir çalışma azmini ortaya koymuş ve koymakta, kendi hayatlarını hiçe saymakta gösterdikleri fedakarlık ve ailelerinden aylarca uzak kalarak hizmet ortaya koymaktadır. Herkesin bildiği gibi binlerce arkadaşımız cephenin en önünde savaşarak Covid’e yakalandı, hala da yakalanmaya devam ediyor ve hayatını kaybederek şehit oluyorlar. Sağlık Bakanımız Covid’in başladığı mart ayından itibaren 11 aydır yaklaşık 330 gündür televizyonlara çıkarak neredeyse her gün ne kadar kişinin Covid’e yakalandığını, ne kadar kişinin hastanelerde tedavi edildiğini ve ne kadar kişinin vefat ettiğini halkımıza bir bir anlatıyor. Bilim Kurulu toplantı üzerine toplantı yapıyor kararlar alıyor ama ne yazık ki gerek Sağlık Bakanımızın gerekse Bilim Kurulunun gündeminde sağlık çalışanlarının haklı talepleri hiç yok. Bizler kıymet görmüyoruz ve Sağlık Bakanlığı tarafından duyulmuyoruz.”
“NEDEN KAR-ZARAR HESABINA GÖRE ÇALIŞIYORUZ?”
“Hepinizin bildiği gibi Sağlık çalışanları olarak halkımızın sağlığı için gündüz servislerde, polikliniklerde gecemizi gündüzümüze katarak cumartesi Pazar demeden hastalarımızın gerek hastalık öncesi ve sonrasında tedavilerini yapmak için çalışıyor çabalıyoruz. Sağlık çalışanlarının sorunu Covid süreci ile başlamadı. Yaklaşık 9 yıldır adına performans sistemi denilen süreçle başladı. Performans sistemi ile herkesin iş yükü nerdeyse 10 kat artmasına rağmen ek ödemeler adım adım kesildi. Yandaş sendika, yandaşlığı yaparak bu süreci izleyerek geçirdi. Bizler de bu süreçte senelerdir meydanlarda mücadelemizi ortaya koyduk. Basın açıklamalarını yapıp sağlık çalışanlarına haksızlık yapılıyor diye kendimizi anlatmaya çalıştık ancak bir türlü derdimizi meramımızı Sağlık Bakanımıza duyuramadık. Evet Sağlıkçıyız. Sağlıkta kar eden hastane zarar eden hastane diye bir mevzuat ortaya koydular. Sağlıkta kar zarar hesabı ile çalışıyoruz. Kar etseniz de personel sayınız çoksa yine bir şey alamazsınız. Zarar ederseniz zaten zarar ediyoruz denir. Peki soruyorum; şimdi bu ülkede neden tek kar ve zarar hesabına çalışan sağlık çalışanlarıdır? Neden sağlık çalışanları bu ülkede en düşük maaşı almaktadırlar? Bizden başka kar zarar ile çalışan bir kurum yoktur. Neden biz kar veya zarar ile çalışıyoruz. Biz ayda 280-290 saat çalışacağız, eşimizden çocuğumuzdan ayrı kalacağız, doğru dürüst iletişim kuramayacağız ve kar zarar hesabına göre çalışacağız ne kadar güzel bir akıl. Nasıl olsa seslerini çıkarmıyorlar, ‘Bunların derisini yüzene kadar bir şey yapmaya gerek yok’ demek isteniyor herhalde. Sağlık çalışanları kar zararla çalışırken, siz asıl sahada mücadele ederken bu düzenlemeyi yapanlar kendileri sözleşme yapıp kar zarar hesabı ile çalışmazlar ama Türkiye ‘de üç yüz bin sağlık çalışanı Twitter’da, sosyal medyada, basın açıklamalarında burada bir haksızlık var diyor ama dönüp bakılmıyor. Peygamberimizin hadisinde bile var çalışanın hakkını adaletli bir şekilde verin diyor. İşte biz sağlık çalışanları gece gündüz 24 saat çalışıyoruz.”
“EK ÖDEME DEĞİL, TEK ÖDEME İSTİYORUZ”
“Her türlü İş riskimiz var. Ayda 6-7 Nöbet ve risklerden dolayı çoluk çocuğumuzla doğru dürüst fırsat bulup iletişim bile kuramazken, ayda neredeyse 250-280 saat çift mesai yapıp yıpranırken, sağlık çalışanları olarak artık 5 kuruş döner sermaye alamaz olduk. Bu kadar çalışmamızın karşılığını Sağlık Bakanımızdan bir düzenleme yaparak emeğimizin karşılığı olanı vermesini haklı olarak istiyoruz. Çalışanların emeğinin karşılığını ödeyecek bir değer olmadığını ama alın terlerinin de heba edilmemesini ısrarla dile getiriyoruz. Ne yazık ki onlarsa çözümü 11 aylık bu süreçte ismi tavan olan ve çok büyük gösterilen ancak iş barışını bozan, bizleri kendi içimizde ayrıştıran bırakın yarınımızı güvence altına almayı, günü kurtarmayı ancak saati bile kurtarmayan adaletsiz dağıtılan bir ek ödeme ile çalıştırıldık. Sanki ikinci bir maaş gibi gösterildi bu işle tüm sorunlar çözülmüş gibi bir hava oluşturuldu. Halbuki biz sağlık çalışanlarının beklediği gerçek anlamda ve adaletli bir şekilde ücretlerinde artış yapılması, maaşların tek kalem halinde ödenmesi talebimizdir. Buradan bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz; Ek Ödeme değil Tek Ödeme istiyoruz. Ancak böylelikle gerçek anlamda bir iyileştirmeden söz etmek mümkündür.”
“MAAŞLARA ACİLEN ZAM YAPILMALI, ÜCRETLER İYİLEŞTİRİLMELİDİR”
“Salgının arttığı bugünlerde Sağlık çalışanları yine fedakarca görevlerinin başındalar ama mutsuz ve umutsuz, kırgın, kızgın ve yorgunlar. Fedakarlıklarının karşılığında kendilerine yapılanları görüyorlar. Hakları verilmediği gibi hak etmedikleri bir muameleye ile karşı karşıya kalıyorlar. Çalışanlar kronikleşen sorunlarının çözülmesi yerine yavandan ek ödemenin tekrar gündeme getirilmesi karşısında öfkeliler. Ek ödeme yerine maaşa zam şeklinde tek ödeme bekliyorlar. Dünyanın çeşitli ülkeleri sağlık çalışanlarının bu süreçte ücretlerini arttırırken salgınla mücadelede destan yazan sağlık çalışanlarına yapılanlar reva mıdır? Bizim beklentimiz salgının seyrini arttırarak devam ettiği şu günlerde kahraman sağlık çalışanlarının taleplerinin yerine getirilmesidir. Virüsle mücadele eden kahramanların başka sorunlarla boğuşmaları sona ermelidir. Maaşlara acilen zam yapılmalı, ücretler iyileştirilmelidir. Bu iyileştirme sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli tüm çalışanları kapsamalı herhangi bir ayrıma gidilmemelidir. Salgınla mücadeledeki fedakarlıkları, virüse yakalanan sağlık çalışanlarının sayısı göz önüne alındığında makul bir yıpranma payının hayata geçmesi zorunluluktur. Mevcut yıpranma payı düzenlemesi çalışanlar lehine acilen revize edilmelidir. Salgınla mücadele sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanları başta olmak üzere görev esnasında hayatını kaybeden tüm sağlık çalışanları yasal olarak şehit kabul edilmelidir. Bu çağrımız karşılıksız kalmamalı, yöneticiler sağlık çalışanları için üzerlerine düşeni yapmalıdırlar.”
“DAHA İYİ ŞARTLAR İÇİN SÖZ İSTİYORUZ”
“Bugün burada yaptığımız basın açıklamasıyla sağlık çalışanlarının arasında ayrım yapmayın, haklarını ayrımsız ve tam olarak verin. Emekleri ödenmeyecek kahramanlarımızın özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirin diyerek haklı talepleri tekrar gündeme getirerek çözüm istiyoruz. Kahraman sağlık çalışanlarının daha iyi şartlarda sağlık hizmeti sunması, daha iyi çalışma şartlarına ve imkanlarına kavuşması için söz söylüyoruz. Bugün baktığımızda hastanelerden aile hekimliklerine, sözleşmelilerden hizmetlilerimize, doktorumuzdan sağlık memuruna her çalışanın ortak sorunları mevcut olduğu gibi hayata geçmesi zaruri talepleri de var. Gayretimiz ve mücadelemiz bunların gerçekleşmesi içindir. Umut ediyoruz ki; sağlık çalışanlarının sorunlarına ve taleplerine bakış açısı değişir. Umuyoruz ve diliyoruz ki; Meseleler kulak arkası, sümen altı edilmez, çalışanın aleyhine değil lehine olan düzenlemeler hayata geçer. Bu temennilerle koronavirüsle mücadelede Türkiye’nin dört bir yanında şifa dağıtan, Çalışma hayatındaki tüm zorluklara ve yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen özverili bir şekilde hizmet eden tüm kahraman sağlık çalışanlarına kolaylıklar diliyorum.”
Kerem Filiz
