Demirhanlı köyüne kurulan kömür ocağının köy halkına birçok zarar vermesi sonucu ayaklanan köy halkı, şimdi de Edirne Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne giderek zararlarının karşılanmasını istedi. Fakat Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü, mağdur olan köy halkına savcılığa dilekçe vermeleri gerektiğini söyledi.
Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü ile yapılan görüşme sonrası açıklamalarda bulunan Demirhanlı Köyü Muhtarı Sadullah Biçen, “Tarım İl Müdürü Atilla beyle yaptığımız görüşmede iş yargıya intikal etti. Konuyu da valiye ileteceğini söyledi. Tarım il müdürü avukatıyla da bize bazı konularda bilgi verdi. Fakat mal sahibinin babası imza yetkisi olan kişi ama bunun üzerinde de mal mal varlığı gözükmüyor. Köylüler olarak bu durumdan mağduruz biz. Hava kirliliği yapıyor, meyve ve sebzelerimizde hayır yok. Bununla ilgili süreci takip edeceğiz. Bu işin peşini bırakmayacağız. Temiz, doğayı kirletmeyen bir işletme istiyoruz veya bunun kaldırılmasını istiyoruz. Verilen sözler yerine gelmedi. Çiftçimiz mağdur, meramızdan 165 dönüm yer tecavüze uğradı. Hayvanlarımız kullanamıyor şu anda. Yasal süreç devam ediyor. Bu işletmenin kömür yıkama kısmı şu an burayı kullanamıyor. Cuma günü DSİ’den geldiler oradaki biriken suyun15 günde tahliyesini istediler. Tahliye edilmediği takdirde bu suyun DSİ tarafından kontrollü olarak salınacağını neticede masraflara da katlanması gerektiğini söylediler. Bu 15 günlük süreyi takip edeceğiz. Bu konuyu da valimize ileteceğim.” Diye konuştu.
“BİZE 1300 LİRA MALİYETİ OLACAK”
Tarla sahiplerinin dava açmaları için belli bir miktar para yatırmaları gerektiğini belirten Biçen, “Bu da 2-3 ay zaman alır dediler. Zarar tespiti yapılması için bu süre de bir hayli uzun. Netice de bir tespit yapılırsa zarar karşılanır. Tarım il müdürlüğünün tespit yetkisi var sadece. Bunun zarar ödemesi iş veren tarafından karşılanacak. 1300 lira maliyeti olacak bize, neticede bir o kadar da zararımız var.” Dedi.
“EPEY BİR ZARARIMIZ VAR”
Dilekçelerini verip şikayetçi olacağını belirten köy mağdurlarından Ahmet Tuna da, “Epey bir zararımız var. Yetkililere gidip dilekçemizi vereceğiz. Bu işin arkasını bırakmayacağız. Bu sadece mahsulden gelen zararla ilgili değil, çocuklarımızın geleceğiyle, sağlığıyla da ilgili. Sabahları 6 gibi ya da geceleri 3 gibi köye gelmenizi çok isterim. Sabah saatlerinde çiğ gibi düşen koku köyün üzerini kaplıyor. Benim torunum 1 buçuk aydır köye gelmiyor. Çünkü daha 9 aylık.” Dedi.
Barış Karapaça
