“NEFES ALDIRIR ÖLÜMÜ ENGELLEMEZ!”

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Ziraat Bankası tarımsal kredi borçlarında yapılandırmaya gidiyor. 12 aya kadar vadelendirmeyi içeren bu uygulamayı değerlendiren Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün, “Nefes aldırır ama ölümü engellemez.” dedi.

“NEFES ALDIRIR ÖLÜMÜ ENGELLEMEZ!”

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Ziraat Bankası tarımsal kredi borçlarında yapılandırmaya gidiyor. 12 aya kadar vadelendirmeyi içeren bu uygulamayı değerlendiren Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün, “Nefes aldırır ama ölümü engellemez.” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
15 Aralık 2018 Cumartesi 08:15
“NEFES ALDIRIR ÖLÜMÜ ENGELLEMEZ!”

Tarım ve Hayvancılığın bitme noktasına geldiğini ifade eden Akgün, geçici önlemler yerine kalıcı çözümler aranması gerektiğini belirtti. Önlem alınmadığı takdirde daha ciddi sıkıntıların ortaya çıkacağını söyleyen Akgün, “Derhal önlem alınmalı, önlem alınmazsa Türk tarımının başı sağ olsun diyorum. Bu geçici bir önlemdir.” ifadelerini kullandı.

“KALICI BİR ÇÖZÜM OLMALI”

Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün, konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamada,  "Bu borçların yapılandırılması, ufak tefek pansumanlarla ölümü bir yıl daha uzatmak olur. Kalıcı bir çözüm aranmalı. Uzun yıllardır tarımın sorunlarını her yerde dile getirdik. Bu tarım politikaları üreticiyi bitirir, dedik. Artık bitme noktasına gelmişken Ziraat Bankası'nın yanında özel bankalar da yapılandırmaya gidiyor. Kesin çözüm olarak görmüyorum. Bu işe kesin çözüm bulmak için borç ve faiz silme gibi önlemler alınmalı. Çünkü hak etmediğimiz durumla karşı karşıyayız. Tarımda girdiler yüzde 200- 300 artarken, ürünlerde düşüş yaşanması çiftçiyi bu hale getirdi.” dedi.

“PİRİNÇLE BULGURU AYIRAMAYAN İNSANLAR, TARIM BAKANI OLDU”

Akgün, tarım ürünlerinde dışa bağımlılığın artmasıyla Türkiye ekonomisinin daha da kötüye gideceğini söyleyerek, “16 yıldır sadece tarımı bilen bir Tarım Bakanı geldi o da Musa Demirci’ydi. Maalesef 60 - 70 - 80 - 90'lı yılların tarım bakanlarını özledik. Feryadımız haykırışlarımız iktidar tarafından görülmedi. Arpayla buğdayı, pirinçle bulguru ayıramayan insanlar tarım bakanı oldu. Türk çiftçisinin Türk hayvancısının batışını hazırladılar. Şu anda hayvanlarımızı satamaz duruma geldik, alıcı yok. Ne yapacağımızı şaşırdık. Tarımın çöküşü demek, ülkenin çöküşü demek. Tarımda ürünlerinde dışa bağımlılık artarsa Türkiye ekonomisinin daha da kötüye gideceği düşüncesindeyiz. Süt 1 Lira 5 Kuruşken bir çuval yem 17-18 lira civarındaydı. Bir çuval yem 80 - 90 Lira arasında yükseldi. Süt maalesef daha yeni 1,5 lira civarında oldu.” ifadelerini kullandı.

“TÜRK TARIMININ BAŞI SAĞOLSUN”

Derhal kalıcı çözümler bulunması ve önlem alınması gerektiğini ifade eden Akgün, “Tarımın ötesinde hayvancılık da bitiyor. Derhal önlem alınmalı, önlem alınmazsa Türk tarımının başı sağ olsun diyorum. Bu geçici bir önlemdir. Bu çaresizlikten. Şu anda toprak satmak isteyen çiftçi toprağını satamıyor. Muhtarları Erdoğan Ankara'ya çağırdığında bir tane cesaretli muhtarın çıkıp Erdoğan'a anlatmalı. Çünkü idareciler anlatamıyor, insanlarda korku var, Erdoğan eleştirileri kabul etmiyor. Ama Erdoğan mutlaka birilerini dinlemeli. Konuşabilen insanları alıp her şeyi belirleyen bu dert ve sorunların anlatılması gerekiyor. 2001 krizinde hem siyasi ömrünün hem de kendi ömrünün sonbaharında Bülent Ecevit önlemleri almıştı. Faizler yüzde 30'lara çıktığı halde tarım kesimi asla enflasyona ezdirilmedi, ezilmedik. Hatta bir iki kuraklıkta yaşadık ama hiç bir üretici borçtan dolayı icraya verilmedi ve toprağını satmadı. Türk filmlerinde zaman zaman 'satılık köy' diye Kemal Sunal'ın Şener Şen'in çevirdiği filmler vardı. Şu anda Türk tarımı aynen bu durumda.” şeklinde konuştu.

“TARLADA İZİ OLMAYANIN, HARMANDA SÖZÜ OLMAZ”

Yapılandırmayı yerel seçimlere bir yatırım olarak görmediğini de belirten Akgün, “Yapılandırmayı seçim yatırımı olarak görmüyorum ama geçici çare. Kesin çözüm değil. Tarım kredilere ve bankalara insanlar borcunu ödeyemiyor. Bu bir yıllık süreci geçici olarak görüyorum işin köküne inilmeli. Şu anki tarım bakanı 'Çiftçi neden kepek ekmiyor?' diyen, kepek, buğdayın ne olduğunu bilmeyen bir Tarım Bakanı’yla karşı karşıyayız. Büyüklerin 'Tarlada izi olmayanın, harmanda sözü olmaz' diye bir sözü vardır. Bize tarlada izi olan bakan, tarımı iyi bilen insanlar lazım.” ifadelerini kullandı.

EZO’DA DELEGE SEÇİMİ PAZAR GÜNÜ YAPILACAK

Edirne Ziraat Odası’ndaki seçim süreciyle ilgili de bilgiler veren Akgün, “Odamızın seçimleri 4 yıl önce yapılmıştı ve sürecin sonuna geliyoruz. Edirne Merkez İlçenin 37 köy 24 mahallesi ile Süloğlu İlçemizin Ziraat Odası’na bağlı mahalle ve köylerinde Pazar günü 08.00-18.00 saatlerinde delege seçimleri yapılacak. Üreticilerde müthiş ilgi alaka var. Neredeyse evladımız diyebileceğimiz genç çiftçilerin köy ve mahallelerinden delege seçilmek için müthiş bir yarış içinde olmaları başta biz yöneticileri mutlu ediyor. Bu da ilimizde insanların demokrasi ve sandığa bağlılığını gösteriyor. Edirne çiftçileri gülüş cümbüş içinde çok güzel bir demokrasi örneği veriyor. Delege seçimleri sonrası Şubat ayında da belirlenecek bir tarihte de ülke genelinde Ziraat Odası Meclis ve Yönetim Kurulu seçimleri de yapılacak.” dedi.

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.