‘NESLİ TÜKENEN HAYVANLAR’ GİBİ KORUMA ALTINA ALINMALI

Edirne Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez, dişi dişi damızlık hayvanların nesli tükenen hayvanlar gibi koruma altına alınması gerektiğini savundu. İneklerin kesime gitmesini büyük bir üzüntüyle izlediğini hatırlatan Suiçmez, “Bir ineğin yerine gelmesi 2,5 yılda oluyor. Yani 2,5 yıl sonra bir inek üretime katkı sağlamaya başlayabiliyor. Süt üretimini elde etmek 2 buçuk yıl. Bunu kaybettiğinde ete de yansıyor. Eti verecek danayı da o ana üretiyor. Doğuruyor yani doğumunu yapıyor. Bizim anaç hayvanlarımızı en azından geçici bir süre ciddi bir kontrol altına almamız lazım. Yani destekleme modelleriyle, teşvik modelleriyle.  O adamın ihtiyacı varsa o düveyi satmaya ihtiyacını bir şekilde giderelim” dedi.

‘NESLİ TÜKENEN HAYVANLAR’ GİBİ KORUMA ALTINA ALINMALI

Edirne Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez, dişi dişi damızlık hayvanların nesli tükenen hayvanlar gibi koruma altına alınması gerektiğini savundu. İneklerin kesime gitmesini büyük bir üzüntüyle izlediğini hatırlatan Suiçmez, “Bir ineğin yerine gelmesi 2,5 yılda oluyor. Yani 2,5 yıl sonra bir inek üretime katkı sağlamaya başlayabiliyor. Süt üretimini elde etmek 2 buçuk yıl. Bunu kaybettiğinde ete de yansıyor. Eti verecek danayı da o ana üretiyor. Doğuruyor yani doğumunu yapıyor. Bizim anaç hayvanlarımızı en azından geçici bir süre ciddi bir kontrol altına almamız lazım. Yani destekleme modelleriyle, teşvik modelleriyle.  O adamın ihtiyacı varsa o düveyi satmaya ihtiyacını bir şekilde giderelim” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
25 Temmuz 2022 Pazartesi 06:02
‘NESLİ TÜKENEN HAYVANLAR’ GİBİ KORUMA ALTINA ALINMALI

Edirne Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez, dişi dişi damızlık hayvanların nesli tükenen hayvanlar gibi koruma altına alınması gerektiğini savundu.

Mustafa Suiçmez gazetemize yaptığı açıklamada, Kurban Bayramında damızlık vasfı taşıyan hayvanların kesimine izin verilmediğini hatırlattı. Verim kaybetmiş ineklerin kesildiğini hatırlatan Suiçmez, dişi hayvanların ciddi bir şekilde korunması gerektiğini savundu.

“DİŞİ HAYVANLAR, NESLİ TÜKENMEKTE OLAN HAYVANLAR GİBİ KORUNMASI LAZIM”

Suiçmez, damızlık vasfını taşıyan ve üretime katkı sağlayan ineklerin korunması gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi:

“Dişi anaç hayvan varlığımızı çok önemsiyorum ben. Kesinlikle böyle özel koruma altına alınması lazım diyorum. Nesli tükenmekte olan hayvanları koruma kanunu gibi korumak gerek. Bak dişi hayvan varlığı tükenmekte olan hayvanlar gibi benzetme yapıyorum. Bak bunu şu anda yaparsak önleyeceğiz. Bunu geç kalırsak birkaç sene daha bu işi yapamazsak ondan sonra yapmaya kalksak da çok süre geçecek. Çünkü bir dişi hayvanın üretim yapabilmesi için iki buçuk yıla ihtiyaç var. 2 buçuk yıldan önce dişi hayvanın olsa da asla. Dana öyle değil. Mesela erkek hayvanda et pozisyonunu 10 iki ayda ete çevirebilirsin. 9 ayda bile çevirebilirsin ete. Yani bir erkek danayı 9 aylık, 10 aylık, 11 aylık hibesi yaptığında bunu ete çevirebilirsin. Yani yaşını zaten geldiğinde mükemmel olur . İşte iyi baktığında erkek dana. Eti döndürmek daha kolay orada. Ama süt üretimini elde etmek 2 buçuk yıl. Bunu kaybettiğinde ete de yansıyor. Nasıl yansıyor? Eti verecek danayı da o ana üretiyor. Doğuruyor yani doğumunu yapıyor. Onun için ben hep diyorum bak dişi hayvan. Bizim anaç hayvanlarımızı özel bir şeyle en azından geçici bir süre. 1 yıl olur, 2 yıl olur. Ciddi bir kontrol altına almamız lazım. Yani destekleme modelleriyle, teşvik modelleriyle.  O adamın ihtiyacı varsa o düveyi satmaya ihtiyacını bir şekilde giderelim. O dişi hayvanı üretime katsın yani. Üretimden çıkmasın. Üretimden çıktığın anda 2 buçuk yılın gitti. Erkek hayvan öyle değil. Erkekte dediğim gibi 12 ayda eti döngüye girer et pozisyonu. Ama süt, süt ürünleri peynir girmez abi. İki buçuk yıldan önce asla verim yaptıramazsın.”

Mustafa Suiçmez “Ben diyorum yani burada en azından bu sıkıntılı dönemler geçene kadar bu özellikle dişi hayvanlarımızla ilgili, anaç hayvanlarımızla ilgili tekrar bir değerlendirme yapalım. Bunu bir koruma altına alalım. Bu çok önemli. Bu bizim  öz varlığımız çok önemli. Yoksa dışarılarda da geziyoruz. Yani dışarılarda da öyle hayvan kalmış falan filan, yok öyle bir şey. Sıkıntı var tüm dünyada. Bizim ihtiyacımız var, dişi hayvanlarımıza çok önem vermemiz lazım” şeklinde konuştu.

Yavuz Göktaş

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.