“ORADA TÜRBE YOK!”

Son günlerde oldukça tartışılan Kültür Merkezi ve Nikah Salonu bölgesi hakkında konuşan Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, ““Buradaki kabirler bolluğu arasında bir türbe yok. Mevlana Kutbüddin İzniki Hazretlerinin kabri İznik’te.” ifadelerini kullandı.

“ORADA TÜRBE YOK!”

Son günlerde oldukça tartışılan Kültür Merkezi ve Nikah Salonu bölgesi hakkında konuşan Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, ““Buradaki kabirler bolluğu arasında bir türbe yok. Mevlana Kutbüddin İzniki Hazretlerinin kabri İznik’te.” ifadelerini kullandı.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
10 Kasım 2018 Cumartesi 09:12
“ORADA TÜRBE YOK!”

Tarihi Elektrik Fabrikası, Edirne Belediyesi tarafından restore edilerek Kültür Merkezi ve Nikah Salonu haline getirilmişti. Bu restorasyonun ardından Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan sürekli olarak ‘İslam Mezarlığı ve türbeler üzerinde nikah salonu olur mu?’ şeklinde eleştirilere maruz kalmış ve eleştirilere gereken cevabı da vermişti. Geçtiğimiz günlerde de ulusal bir gazetede yapılan haberde, Edirne Belediyesi’ne ağır eleştirilerde bulunulmuş ve Fatih Sultan Mehmet’in hocalığını yapmış olan Kutbüddin İzniki Hazretlerinin türbesinin de burada olduğu iddia edilmişti. Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç ise, yapılmış olan araştırmalar neticesinde bu kabristan bölgesinde bir türbe olmadığını ifade ederek, “Buradaki kabirler bolluğu arasında bir türbe yok. Mevlana Kutbüddin İzniki Hazretlerinin kabri İznik’te.” dedi.
“KUTBÜDDİN İZNİKİ HAZRETLERİNİN KABRİ, İZNİK’TE”
Prof. Dr. Beksaç, konu hakkında yapmış olduğu açıklamada, “Eski Tatarhaniler Mezarlığı bölgesi son zamanlarda Edirne’de çok tartışılan bir yer haline geldi. Bu aslında 2000’li yılların başında da devamlı tartışma konusu oldu. Aslında burada tarihi belgeleri incelememizle, diğer çalışmaları takip etmemizle ve hatta burada yapılan kazılardaki buluntuları da görme fırsatım olduğu için şunu açıkça söyleyebilirim. Buradaki kabirler bolluğu arasında bir türbe yok. Defalarca da bunu ifade ettim. Mevlana Kutbüddin İzniki Hazretlerinin kabri İznik’te. Oğlunun kabri de İznik’te. Çünkü o bölgede kazı yapan Ahmet Sipahioğlu, çok yakın arkadaşlarımdan birisiydi. Bu türbenin temizlik çalışmalarında görev alan bir arkadaşımızdı. Ben kendisine de bunu sormuştum. Kutbüddin İzniki Hazretlerinin, İznik’teki kabirlerinde, iki kabir olduğunu beyan etti. Bunların oğul ve baba olarak defnedildiği şu anda gayet iyi bildiğimiz bir konu. Tarihi çalışmalarda ve yazıları incelediğimizde de karşımıza çıkan sonuç, Edirne’de Kutbüddin İzniki Hazretlerinin kabrinin olmadığı yönünde. Keşke olsaydı, Edirne’yi nurlandıracak bir şahıstı.” dedi.
“KENDİLERİ İÇİN AYIRDIKLARI YERE DEFNEDİLME GELENEKLERİ VARDI”
Bu zatların kendileri için ayırmış oldukları yerlere defnedilme geleneğinin çok eskiden geldiğini belirten Prof. Dr. Beksaç, “Bu zatların, hem oğul hem de babanın Edirne’ye gelerek medreselerde eğitim verdiğini biliyoruz. Her iki zatın da aslında adından da anlaşılacağı üzere Mevlevi kökenleri var. Aynı zamanda da dönemin yapılanması içerisinde önemli tarikat şahsiyetlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Mevlana Kutbüddin Hazretlerinin kendi dergahları İznik’te. Kendisi tarafından kurulan dergah ve kendi türbesi orada ve oraya defnedilmiştir. Çünkü bu zatların kendileri için ayırmış oldukları yerlerde defnedilme gelenekleri, çok eskiden beri Anadolu’da bilinen bir gelenektir. Bu gereksiz bir tartışma.” ifadelerini kullandı.
“MEZAR TAŞI MÜZESİ OLMASINI ÖNERMİŞTİK”
Prof. Dr. Beksaç, Eski Tatarhaniler Mezarlığı’nın mezar taşı müzesi olarak yapılması konusunda önerilerinin olduğunu da söyleyerek, “Burada çok sayıda Kırım Hanı ve Kırım Giray Soyu’ndan gelen insanların defnedildiğini biliyoruz. Zaten çok uzun bir süre kabristanın adı Tatarhaniler Mezarlığı olarak geçiyor. Eski kayıtlarda buraya defnedilmiş olan çok sayıda soylu var. Orada gerçekten sorgulanması gereken bir konu varsa, bu Kırım Hanlarının kabirlerinin durumudur. Kırım Hanlarının Osmanlı tarihinde çok önemli bir yeri var. Buradaki tartışmanın nedeni çok daha farklı açılımlar taşıyor. Bunu çalışmalarımız sürecinde gördük. Daha önceki süreçlerde bazı siyasi konulara alet edildi. Ama tarihi bir kabristanın bu tarz bir konuda yıpratılması, üzücüdür. Daha önceki belediye başkanlarıyla olsun, şimdiki belediye başkanıyla olsun yaptığımız konuşmalarda, buranın bir mezar taşı müzesi, bir kültür merkezi olarak açılmasını önermiştik. Esasında buraya uygun düşen de bu. Edirne’nin birkaç tane açık hava müzesi dışında, doğru dürüst bir kabristan müzesi yok. 1992 yılında tespit ettiğim mezar taşlarının şu anda 3’te 2’sinden fazlası mevcut değil. Edirne gerçekten Osmanlı kimliği açısından baktığımız zaman muhteşem bir mezar taşı müzesiydi. Ama şu anda çoğunu kaybettik. Oradaki kültür merkezinin Edirne’ye, bir mezar taşı müzesi olarak sunulması gerçekten büyük bir katkı sağlayacak.” şeklinde konuştu.

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.