“GÜNEY KÖYLERİMİZ SULAMA YATIRIMLARININ MEYVESİNİ YİYOR”
Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Güney köylerimiz son yıllarda yapılan sulama yatırımlarının meyvelerini yiyor. Ancak kuzey köylerimiz için bunu söylemek zor. Ürünlerimiz kısır döngüde ve çeşitlilik yok! Buğday, ayçiçeği ve kanoladan başka üretimimiz yok. Eğer sulu tarıma geçilirse, alternatif ürünlere yönelerek üreticimizin üretim kapasitesini artırır, tarım sahalarımızı genişletiriz. Silajlık mısır veya diğer ürünlerle topraktan aldığımız ürünleri büyük baş ve küçük baş hayvanlarımıza vererek tıpkı eskideki gibi döngüyü sağlamış oluruz. Maliyetleri bu sayede biraz da olsa düşürmüş oluruz. Köylümüzü üretime küstürmez, üretme hırsını yeniden kazandırabiliriz.” şeklinde konuştu.
“KAPALI BASINÇLI SU SİSTEMİNE GEÇİLMELİ”
Kapalı basınçlı su sistemine geçilmesi gerektiğini de vurgulayan Öztürk, “Bildiğiniz gibi Süloğlu Barajı aslında tarım sulaması için kurulan, sonrasında ise kentin içme suyunu sağlamaya yöneltilen bir baraj. Yağacak olan yağışlar göz önünde bulundurulursa, kar yağışı da buna dahil olursa ve Allahın izni ile kuraklık endişemizde ortadan kalkarsa; o zaman bizler Süloğlu barajından kapalı basınçlı sistem ile sulamaya geçebiliriz. Yıllarca o barajdan vahşi sulama yapıldı. Kanallar açıktaydı. Kanaletler kırıldı, bakımları yapılmadı ve biz suyu hoyratça kullandık. Bunların önüne geçmek için eski sistemden vazgeçmemiz ve kapalı basınçlı su sistemine geçmemiz lazım. Burada kullanılacak suyla tarlamızdaki ürünleri ihtiyacı kadarıyla buluşturabiliriz. Bu konuda yatırımlar yapılmalı.” ifadelerini kullandı.
“SULU TARIMIN VERİM KALİTESİ ORTADA”
Öztürk, kuzeyde su ihtiyacının karşılanması adına çeşitli çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizerek, “Kuzey’de oluşturulacak yeni bir havza alanı varsa ve burada su tutulması mümkün olursa o bölgelere su aktarımı yapılır. Tunca nehrinden bu havza doldurulabilir. Bunun en güzel örnekleri güneyde yapıldı. Hamzadere, Çakmak barajlarımız bu şekilde doluyor ve su israfı olmuyor. Bugün sulu tarımın getirdiği verim kalitesi ve ürün yelpaze genişliği ortada. Bugüne kadar yağan son yağışların etkisi metrekareye 109 kilogram. Bizler kuzeyde su ihtiyacını hem tarım amaçlı hem de temel ihtiyaç olarak çözersek bu işin üstesinden gelir; verimde rekolteyi yakalamış oluruz.” dedi.
Kerem Filiz
