“PARAMIZ VAR İTHAL EDERİZ YANLIŞLIĞINI YAŞADIK GÖRDÜK”

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Edirne İl Temsilcisi Erdoğan Yanılmaz, “bizim paramız var, her ürünü ithalat ile ülkemize getiririz” düşüncesinin kabul görmediği bir kez daha ortaya çıktı. Buğday ve ayçiçeğinin eksikliğini yaşadık ve gördük” şeklinde konuştu.

“PARAMIZ VAR İTHAL EDERİZ YANLIŞLIĞINI YAŞADIK GÖRDÜK”

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Edirne İl Temsilcisi Erdoğan Yanılmaz, “bizim paramız var, her ürünü ithalat ile ülkemize getiririz” düşüncesinin kabul görmediği bir kez daha ortaya çıktı. Buğday ve ayçiçeğinin eksikliğini yaşadık ve gördük” şeklinde konuştu.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
14 Mayıs 2022 Cumartesi 06:20
“PARAMIZ VAR İTHAL EDERİZ YANLIŞLIĞINI YAŞADIK GÖRDÜK”

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Edirne İl Temsilcisi Erdoğan Yanılmaz, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü kutladı.

Yanılmaz, yaptığı basın toplantısında alın terini toprağa akıtarak üretim yapan tüm çiftçilerin 14 Mayıs “Dünya Çiftçiler Günü”ün kutladı. Ülkemizde ikinci dünya savaşından sonra köyden şehre göçün hızlandığını hatırlatan Yanılmaz, göçün halen  devam ettiğini vurguladı.

Bu göçün sebebinin ise köylünün çiftçileştirilmesi mekanizmasının yetersiz kalması ve genç nüfusun tarımı sürdürebilecek özgün bir eğitime kavuşamaması olduğunu vurgulayan Yanılmaz, açıklamasında şunlara yer verdi:

“Şu anda kırsal nüfus hakkında kesin verilere dahi sahip olmamakla birlikte,  tarımsal faaliyette bulunan nüfusun ve ÇKS ye kayıtlı  çiftçilerin sayısının gittikçe azaldığını görmekteyiz.  Kırsal yerleşimlerin  bir çok yerde Büyükşehir Belediyelerine ve kalabalık kasabalara entegre edilmesi idari gerçeği ifade etmediği gibi bu konudaki yatırım ve planlamayı da engelliyor. Yapısını ve kapasitesini (nüfus ve doğum oranı) iyi bilemediğimiz yerler için konuşmak ve değerlendirme yapmak zordur.

Özellikle gençleri köyde tutamıyoruz ve kendilerine de iyi bir tarımsal eğitimi de veremiyoruz. Gençler özellikle şehirde “Ne iş bulursak çiftçilikten daha iyidir” mantığıyla hareket ederek tarımdan kopuyorlar. Bu da son yıllarda tarımda uygulanan yanlış politikaların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor ve köylerde sadece yaşlı nüfus kalıyor.

AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİNİ ARTIRMALIYIZ

Şu anda ülkemizde ayçiçeği yağı tüketimi 3 milyon ton iken, üretim ise 1.850 bin ton civarındadır. Stratejik ürün haline gelen ve dışa bağımlı durumda olduğumuz ayçiçeğinin ekim alanlarının genişlemesi hususunda desteklemelerin artırılması ve teşvik verilmesi de önemli hale gelmiştir.

PLANSIZLIKLAR NEDENİYLE GEREKSİZ VE AŞIRI SU TÜKETİMİ OLMAKTA

Ne var ki halen ülkemizin bazı yörelerinde uygulanan sulama yöntemleri ve su kaynaklarının kullanışı hiç te ilmi ve bilimsel değil. Yapılan hatalı planlamalar sonucu ekilen ürünler gereksiz ve aşırı su tüketen ürünlerin kazancının yüksekliğinden ötürü tercih edilmesinden dolayı tarım arazilerinin çoraklaştığı, verimlerin azaldığı ve o bölgelerde yer altı suyu seviyesinin düşmeye başladığı gibi olumsuzluklarla da karşılaşılmaktadır. Konya, Aksaray illerinde ve civar bölgelerde bunu görebilmek mümkün. Ayrıca Türkiye’nin diğer sulu tarım alanlarında da bu gibi olumsuzlukları görebiliyoruz.

NİÇİN DIŞA BAĞIMLI HALE GELDİK?

Niçin tarımsal ürünlerde dışa bağımlı hale geldik,? Tamamen yıllardır uygulanan hatalı tarım politikaları yüzünden. Ayrıca bizim paramız var, her ürünü ithalat ile ülkemize getiririz mantığıyla. Ancak Rusya’ nın Ukrayna’ yı işgal ettiği bu dönemde bu düşüncenin kabul görmediği bir kez daha ortaya çıktı. Buğday ve ayçiçeğinin eksikliğini yaşadık ve gördük. Fiyatların hızlı bir şekilde yükseldiğini yaşadık. Rusya ile Ukrayna savaşırken sanki bombalar ülkemize düşüyordu. Ekmek ve yağ fiyatları beklenenin çok üzerinde ve hızlı bir şekilde yükselişe geçti. Buğday ve ayçiçeğinde dışa bağımlılığımız ortaya çıktı. Ekmek fiyatları halen artmaya devam etmekte ve güvenilir ve ucuz gıdaya ulaşmada sorunlar yaşanmaktadır.”

Yavuz Göktaş

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.