Edirne İl Genel Meclisi’nin Eylül ayı olağan toplantılarının 4. oturumu, dün Mehmet Geçmiş başkanlığında gerçekleştirildi. Keşan’da faaliyet gösteren ve patlatmalı linyit üretimi için talepte bulunan maden ocağıyla ilgili rapor, meclis gündemine getirildi. Çevre ve Sağlık Komisyonu tarafından bölgede yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda, patlatmalı sistemde linyit kömürü çıkarma işleminin çevreye zarar verebileceği ve yetkililerin buna göre değerlendirme yapması gerektiği belirtildi. Rapor, oybirliğiyle kabul edildi.
Çevre ve Sağlık Komisyon Başkanı Erdoğan Gümülcineli tarafından meclise sunulan raporda şu ifadelere yer verildi:
“İl Genel Meclisi’nin Ağustos ayı toplantısında komisyonumuza havale edilen Edirne iline bağlı Keşan İlçesi Karacaali, Altıntaş, Çobançeşme, Maltepe, Karasatı, Küçükdoğanca ve Paşayiğit Mahallesi sınırları içerisinde G17A2 ve F17D3 paftalarda 10692 ruhsat ve 1024168 erişim numaralı sahada Sedat Çelik tarafından yapılması planlanan ‘patlatma ile linyit kömürü üretimi’ faaliyeti için çevrimiçi (ÇED) yönetmeliği kapsamında değerlendirme yapılması için başvuru yapılmıştır ve proje için Valiliğimizce ÇED gereklidir kararı verilerek başvuru Bakanlığımıza gönderilmiştir.
Komisyonumuzca verilen önerge doğrultusunda 28.08.2019 tarihinde bölgeye komisyon üyeleri ile birlikte gidilerek, köy muhtarları ve köy halkı ile birlikte Karacaali Köyünde beraber toplandık, maden sahalarını yerinde gezerek olumsuzlukları gördük.
Halkımız ve muhtarların şikayetlerini dinledik. Yaptığımız incelemeler sonucunda; sahaların kontrolsüz bir şekilde tahrip edildiği, köylülerin tarlalarına giden yolların hafriyatlarla kapatıldığı, vatandaşların tarlalarına geçmek için ekili alanlardan geçmek zorunda kaldığı ve mahsullerine zarar verdikleri; tarla sahipleriyle, ocak sahipleri arasında ihtilaflar oluştuğu anlaşılmıştır.
Ayrıca çıkarılan hafriyatların bölgede olan Karasatı Göleti etrafına döküldüğü, toprakların göleti doldurduğu, yer altı su kaynaklarının olumsuz şekilde etkilendiği, bundan dolayı bölgede bulunan çeşmelerin kuruduğu, açık işletmelerin kontrolsüz bir şekilde kazı yaptıklarını, kazı yapılan yerlerde dev çukurların oluştuğu, bu alanların hiçbirinde güvenlik tedbirlerinin alınmadığı, bu mevcut sahalarda olumsuz şartların can ve mal kaybı boyutuna ulaştığı, maden sahasındaki alanların tümünde çevresel sorunların yaşandığı gözlemlenmiştir.
Ruhsat sahası için ilk olarak 26.11.1987 tarihli işletme ruhsatı düzenlenmiş olup, daha sonraki 10 yıllık dönemlerde temdit edilerek ruhsat yürürlüğü devam etmiştir.
İlgili firma, maden saha bölgelerinde açık işletme yapmaktadır. Fakat saha sahibi bu alanda patlatma sistemiyle linyit kömürü çıkarma talebinde bulunmuştur.
Komisyonumuzca maden sahasında patlatma sistemiyle linyit kömürü çıkarılması halinde bitki örtüsü, yer altı su kaynakları, doğal yaşamı ve köy yerleşim alanlarında, maddi ve manevi zararlar vereceği tespit edilmiştir. Bugün sahip olduğumuz çevre aslında bizlere emanettir. Bu emaneti çocuklarımıza ve torunlarımıza yaşanabilir alanlar olarak teslim etmek başlıca insani görevlerimizdendir.
Tetkiklerimiz sonucunda, patlatmalı sistemde linyit kömürü çıkarma talepleri çevreye ve alanların etrafında bulunan 5 köyümüzde de telafisi mümkün olmayan zararlar verebileceği komisyonumuzca tespit edilmiştir. Trakya’nın yer altı sularının kirlenmesini engelleyemez ve içme sularımızı koruyamazsak kanser hepimizin kapısını çalacak. Hava kirliliği, toprak kirliliği ve su kirliliği ile mücadele etmez ve yetkililerin etkin tedbirler almalarını sağlayamazsak hepimizin ciddi hastalıklarla baş başa kalacağı gün gibi aşikardır. Yetkili kurumların bu olumsuz şartları göz önünde bulundurarak karar vermeleri gerekmektedir.”
Kerem Filiz
