“PERFORMANS SAĞLIĞA ZARARLIDIR!”

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası dün sağlık emekçilerinin özellikle pandemi döneminde yaşadığı sıkıntılar hakkında basın açıklaması düzenledi. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan SES Edirne Şube Başkanı Aynur İskar, “Salgındaki emeğimizi, aldığımız riski performans terazisi ile ölçmeye kalkanlar, alanda canla başla her türlü risk altında çalışan sağlık emekçilerini bir kez daha yıkıma uğratmıştır.” ifadelerini kullandı.

“PERFORMANS SAĞLIĞA ZARARLIDIR!”

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası dün sağlık emekçilerinin özellikle pandemi döneminde yaşadığı sıkıntılar hakkında basın açıklaması düzenledi. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan SES Edirne Şube Başkanı Aynur İskar, “Salgındaki emeğimizi, aldığımız riski performans terazisi ile ölçmeye kalkanlar, alanda canla başla her türlü risk altında çalışan sağlık emekçilerini bir kez daha yıkıma uğratmıştır.” ifadelerini kullandı.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
11 Haziran 2020 Perşembe 06:39
“PERFORMANS SAĞLIĞA ZARARLIDIR!”

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Edirne Şube Başkanı Aynur İskar, Sendika üyeleri ve sağlık çalışanlarının katıldığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“SAĞLIK SİSTEMİ VE ÇALIŞMA REJİMİ SAĞLIK EMEKÇİLERİNİ SAĞLIĞINDAN ETMEKTEDİR”

“Salgın sürecinde sağlık alanında yaşanan pek çok eksikliğe rağmen başarı hikayeleri anlatan Bakanlık gerçekleri söylememektedir. İktidarın ve Bakanlığın uygulamalarına ve çökmüş sağlık sistemine rağmen sağlık emekçileri hizmetlerini fedakarca yürütmüşlerdir ancak sağlık sistemi ve çalışma rejimi sağlık emekçilerini sağlığından etmektedir. Çalışma süreleri ve iş yükünün artması, angarya çalışma, ücretlerin azlığı sorunları salgın süresince artarak devam etmektedir. Salgından önce de ek ödemeler sorun kaynağıydı. Performans sisteminin kendisinden adalet çıkmayacağını yıllardır zaten dile getiriyoruz ve sonuçlarını yaşıyoruz. Ek ödeme/döner sermaye ödemeleri emekliliğe yansıtılmazken son zamanlarda artık ‘gelirler azaldı’ denilerek döner sermaye performans ödentileri ya komik rakamlarla (8 TL, 50 TL, 70 TL gibi) ödenmekte ya da hiç ödenmemekteydi. Üniversite hastanelerinin büyük bir bölümünde döner sermaye ödemeleri sıfırlanmışken, nöbet ücretleri ödenmezken, eğitim ve araştırma hastanelerinde ise döner sermaye ödentilerinde büyük oranda düşüşler yaşanmaktaydı.”

“YAPILMASI GEREKEN TEMEL ÜCRETLERİN ARTTIRILMASIDIR”

“Salgın sürecinde Sağlık Bakanlığı’nın güya sağlık emekçilerini ödüllendirmek iddiasıyla ortaya attığı ‘üç ay süreyle tavandan ödeme’ uygulaması mevcut adaletsizliği daha da derinleştirmiş, salgın özgülünde yeni sorunlar ekleyerek devam ettirmiştir. Salgındaki emeğimizi, aldığımız riski performans terazisi ile ölçmeye kalkanlar, alanda canla başla her türlü risk altında çalışan sağlık emekçilerini bir kez daha yıkıma uğratmıştır. Ne mi olmuştur? Sağlık hizmeti ekip işi olmasına, ekibin tüm parçaları benzer riskler altında çalışmasına rağmen bu bütünlük göz ardı edilmiştir. Meslek grupları arasında farklı ödemeler olduğu gibi, aynı meslek grupları içerisinde hatta aynı risk servislerinde çalışanlar arasında dahi uçurumlar yaratılmıştır. Bir Prof. ya da Doçent 20-25 bin TL, Uzm. Hekim 13-16 bin TL, Asistan Hekim 8-10 bin TL alırken; hemşire, ebe, teknisyen, tekniker grubu 700-1500 TL arası ücret almış; temizlik personeli, veri giriş personeli, güvenlik görevlisi, taşeron çalışanları, ASM çalışanları ve ortak kullanım kapsamında olmayan Üniversite Hastaneleri çalışanları hiç ek ödeme almamıştır. Bu durum canlarını ortaya koyarak çalışan sağlık emekçileri arasında elbette ki hayal kırıklığı ve öfke yaratmıştır. Salgın döneminde sağlık emekçilerinin her türlü zor duruma karşı korumaya çalıştığı motivasyonunu yerle bir etmiştir. İş barışını bozmaya yöneliktir. Yaşanan bu son gelişme de göstermektedir ki; döner sermaye kapsamındaki ek ödemeler sağlık emekçilerinin ekonomik kayıplarının artmasına neden olmaktadır. Nihayetinde pandemi ile mücadele kapsamında uygulanan tavandan ödeme adaletsizliği gidermemiş, aksine arttırmıştır. Yapılması gereken temel ücretlerin arttırılmasıdır. Onlarca Sağlık Emekçisini kaybettiğimiz, binlerce Sağlık Emekçisinin Covid-19 ile enfekte olduğu bu dönemde Sağlık Bakanı’nın herkes için risk yok, herkese eşit ücret veremeyiz demesi gerçeği yansıtmamaktadır.”

“TALEPLERİMİZ NETTİR”

“Sağlık emekçilerinin talepleri nettir;  Temel ücretin en düşüğü yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde yükseltilmesi ve yapılan/yapılacak olan tüm ek ödemelerin maaşa ve emekliliğe yansıtılması, ek ödemelerdeki haksızlıkların giderilmesi, 3 ay tavan yapılacağı duyurulan ek ödemelerin tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ve meslek grupları ve istihdam biçimleri arasında adaletsizliğe neden olmayacak şekilde ödenmesi, ayrıca salgının başladığı tarihten itibaren salgın dönemi boyunca ayrımsız tüm sağlık emekçilerine çift maaş ödemesi yapılması, 3 Ağustos 2018 Resmi Gazetede yayınlanarak çıkan torba yasa; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin taleplerini karşılamayan bir düzenlemedir. Fiili Hizmet Süresi Zammı (yıpranma payı) sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan bütün emekçileri ve geçmiş çalışma sürelerini de kapsayacak şekilde ve fiili çalışma süresi şartı kaldırılarak 5 yıla 1 yıl yıpranma payı olacak şekilde yeniden düzenlenmesi, ayrıca salgın döneminden kaynaklı olarak artı 1 yıl yıpranma payı hakkımızın verilmesi, Sağlık alanında yeni atamaların kadrolu, güvenceli yapılması, 4B 4C 4D sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil vb. istihdam modelleri ile çalıştırılan bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin 4A kadrosuna geçirilmesi, KHK ile ihraç edilen ve güvenlik soruşturmaları bahanesiyle ataması yapılmayan sağlık emekçilerinin ivedilikle işe başlatılması, 657 sayılı kanunun ekli 1 sayılı cetvelde düzenlenen ek gösterge rakamlarının sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan tüm emekçileri kapsayacak, en az 3600 ek gösterge olacak şekilde kademeli olarak yükseltilmesi şeklinde düzenlenmesi ayrıca 1 derece verilmesi, Covid-19 enfeksiyonu geçiren sağlık emekçisinin zararının tanzimi için ‘mesleki risklere bağlı ortaya çıkan hastalık’ olarak kabul edilip, iş kazası/meslek hastalığı olduğuna dair düzenlemenin derhal yapılması, Ağır çalışma koşullarında, düşük ücretle, esnek ve kuralsız çalıştırma biçimleriyle ve gelecek kaygısıyla yürüttüğümüz sağlık ve sosyal hizmet sunumunun daha nitelikli verilebilmesi için taleplerimizin bir an önce yerine getirilmesi gerekmektedir. Biz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri olarak diyoruz ki; ne taleplerimizi yüksek sesle dile getirmekten vazgeçeriz, ne de insanca yaşayacak koşullar için mücadele etmekten. İnsan onuruna yaraşır bir dünya için dün mücadele ediyorduk, bugün mücadele ediyoruz, yarın da mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.