ROMAN EYLEM PLANI YAZIDA KALDI

Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turan Şallı, AK Parti’nin 2009 yılında Roman Açılımı adıyla Roman vatandaşların yaşam koşullarını iyileştirme için hazırladıkları eylem planının yazıda kaldığını dile getirdi.

ROMAN EYLEM PLANI YAZIDA KALDI

Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turan Şallı, AK Parti’nin 2009 yılında Roman Açılımı adıyla Roman vatandaşların yaşam koşullarını iyileştirme için hazırladıkları eylem planının yazıda kaldığını dile getirdi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
17 Haziran 2021 Perşembe 06:38
ROMAN EYLEM PLANI YAZIDA KALDI

Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turan Şallı, yaptığı yazılı açıklamada AK Parti’nin Roman açılımı sonrasındaki durumunu kaleme aldı. 2009 yılında NTV haber sunucusu Oğuz Haksever’in AK Parti’nin Kızılcahamam’da Roman Açılımı konusunu toplandığı haberiyle birlikte Roman Açılımı konusunun gündeme geldiğini hatırlatarak, Oğuz Haksever’in aynı haber içinde “Böylesine bir hazırlık yapıldığı, Romanlara sorsalar bu açılımdan ne anlarlar ne gibi sorunlar var? Gittik, gördük, konuştuk, çektik haberini de hazırladık. Hep neşeli görmeye çalıştığımız Romanların gerçek hayatta durumları biraz farklı’ demişti” ifadelerini kullandı.

Yine aynı Haber Sunucusunun, haber sunumundan bir alıntı daha yapan Şallı, açıklamasına şöyle devam etti:

“Haber sunucusu TV kanalında, Romanlarımızın sorunları, özellikle Türkiye de Roman toplumunun yurttaşlık haklarının geliştirilmesi, Romanların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerinin ortaya çıkarılması, Roman sivil toplum örgütlerinin kapasitelerinin artırılması, asayiş olaylarında ilk olarak kendi evleri,  mahalleleri şüpheli yerler olarak nitelendirilmesinden ciddi anlamda rahatsızlar’ diyordu.

Oğuz Haksever: ‘Sayın Koyuncu, Roman yurttaşlar memur olabiliyorlar mı? Bu gündeme geldi mi?’  sorusuna, ‘işveren kardeşlerimizin işe almalarında bazen Roman olduklarından dolayı dışlamamaları gerektiğini anlatıyoruz ama memur alımlarında zaten böyle bir şey yok. Türkiye Cumhuriyeti sosyal, laik, hukuk devleti zaten böyle bir şey olmaz’ diyordu. Yani memur olabilmek için kanuni kuralları işaret ediyordu.

Oğuz Haksever: ‘Anladığım kadar yasal pek bir şey olmayacak, çok derin bir konu aslında Hindistan’dan başlayan bir hikâye’ diyordu

Ali Koyuncu: yapılacak bir çalıştayda sorunun masaya yatırılması gerektiğini söylüyordu. Oğuz Haksever, ‘elimde değil ama yine de söyleyeceğim. Bayağı sesli sazlı neşeli bir toplantı olabilir yani’ demişti.

Oğuz Haksever, gerçekten de haksever bir insanmış, doğru tespiti daha önceden yapmıştı. 14 Nisan 2010 yılında yapılan Roman açılımı sazlı sözlü olmuştu. Kibariye ablamız bizi coşturdu. Çok büyük kapalı düğün salonun içinde göbekler atıldı. Sanki kimsenin derdi yoktu. Bu durum siyasi iradenin işine de geliyordu.  Toplantıya götürülen Roman vatandaşlar gerçekten hak mücadelesi kavramından çok uzakta idi. Sorunlarını dile getiren hiçbir pankart ellerinde yoktu. Aralarında oturan iki öğrencinin “parasız eğitim istiyoruz” pankartına polis müdahale etmiş, bazı Romanlarda eyleme tepki göstermişti.

Dönemin başbakanı “ille de Roman olsun, ister taştan, ister çamurdan olsun. O da Allah kuludur her kim olursa olsun” diyerek damardan girdi. Romanlar, bugüne kadar duymak istediklerini başbakanın ağzından duydu. Gönülleri fetheden oldu. Oğuz Haksever’in hakkını yememek gerekir. Tespiti çok doğru idi. Yaşanan sorunlar için “çok derin bir konu” demişti.  O derin konunun detaylarına baktığımızda sorunun temel kaynağı yoksulluk kültürünün içinde saklıydı. AKP iktidarı Roman açılımı ile Roman yurttaşların yoksulluk zincirini kıramadığı gibi doğal olarak sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlayamadı. İzlediği ekonomik politikalarla yoksulluk halkasını genişletti. Ali Koyuncu, ‘Romanların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerinin ortaya çıkarılması’ diyordu ancak, haksız hukuki dayanaklar içinde kentsel dönüşüm adı altında Romanların barınma hakkını ellerinden alınması tamamen barınma hakkının ihlal edilmesi gerçeğini görmezden geliyordu. Bu durum,  Roman açılımının samimiyetsizliğini gösteriyor, Roman açılımının siyasi popülizm olma ihtimalinin sinyalini veriyordu. Roman açılımının geldiği noktaya baktığımızda;

Roman sivil toplum örgütlenmelerinin kapasitelerinin artmadığı, temel haklar ve demokrasi kavramının yoksulu, siyasi partilerin yandaşı olmuşlardır.  Türkiye’de Roman mahallelerinin geneli eskiye oranla daha da büyük oranda asayiş sorunları yaşanmakta, uyuşturucu ticaretinin yapıldığı yerler haline gelmiş durumdadır.

Ali Koyuncu’nun dediği “Türkiye Cumhuriyeti laik, sosyal bir hukuk devletidir” tanımı tartışılır oldu.

Ali Koyuncu da tarih oldu. Oğuz Haksever’de. Biz Romanların (çingene) tarihsel derinlikte hep yoksulluk, hep ayrımcılık. Haksızlık etmemek adına sosyal ve ekonomik anlamda iyileştirme çabaları yetersiz olsa da,  bugün halen mevcut olan Roman Eylem Planını görmezden gelmemek gerekir. Roman eylem planı nerede mi? Cansız bir şekilde yazılı metinlerde duruyor.”

Yavuz Göktaş

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.