Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turan Şallı, bu tip yapısal düşüncelerin cemaat ve tarikatlarda kullanıldığını ifade ederek sözlerine şu şekilde devam etti "Dinsel yapıyı incelediğimiz de İslâm dininin ilk ayeti olan “OKU” ayetini çok iyi kavramamız gerekir. İslâmı iyi anlamak için yüce rabbimiz Allah tarafından biz kullara gönderilen ilk öğüt okumayı nasihat etmiştir. Okumak dini iyi anlamak olduğu kadar, gerçekleri görmek demektir. Eğitim düzeyi yüksek toplumlarda,siyasi iktidarlar toplumu istediği yönde yönlendirmeleri olanaksızlaşır. Dini siyasete alet etme şansları yoktur. Çünkü eğitimli toplumlarda asla karşılık bulamaz.Türkiye’de Romanların eğitimsiz olmaları, cemaat ve tarikatların belli dönemlerde dağıtmış oldukları yardımlar nedeniyle bugün çok sayıda tarikat ve cemaatler Roman mahallesine girmiş durumda. Cemaat ve tarikatların faaliyetlerine baktığımızda Romanlara olumlu bir fayda getirmeyeceği bellidir. Cemaat ve tarikatların asıl amacı taraftar toplamak, kişilerin dini inançları üzerinden beslenmek olduğu bilinen bir gerçekliktir.
Gerçeği; siyasiler genelde eğitimli, aydın kişileri sevmezler. Çünkü yalanlarına ortak olabilecek insan tipine muhtaçtırlar. Türkiye’de okumayan bir toplum olduğumuz herkesin bildiği bir durumdur. Roman toplumu da maalesef yeterli eğitim düzeyinden yoksundur. Bu durumu tarikatlar ve cemaatlerde istediği doğrultuda kullanmaktadır.
Romanlar adına yapılan çok sayıda toplantıların birindeydik. Kürsüde konuşmamı tamamlayıp, hotelin lobisinde çay, kahve arasında bakanlık yetkilisi ile Roman çocukların eğitim sorunlarını konuşurken, yanıma genç sakallı bir Roman dernek başkanı gelerek “ağbi ben senin ismini çok duydum. Çok iyi şeyler yapıyorsun ama kentsel dönüşümle ilgili bizim partiyi eleştiriyorsun” Dediğinde “yazdıklarım yalan mı ?” diye sorduğumda dengesiz savunma yaparak, Romanlara yönelik eleştirilerini anlatmaya başladı. Mübarek Roman savunucusu değil, sanki partinin avukatı “Ağbi ben muhafazakâr bir insanım, beş vakit namaz kılarım. Partinin adamıyım, Mehmet Müezzinoğlu’nu ne zaman telefonla arasam telefonuma çıkar. Sen bizden değilsin!” sözlerini yanımdaki kişi de şaşkınlık içinde dinledi. İşi birazdaha ileriye getirip bana karşı imalı sözlerine karşılık “Kardeşim bizim içtiğimiz arpa suyu, senin ki bonzai mi!” demek zorunda kaldım.
O kadar çok bilmişhaline “sen gündemi takip etmiyorsun galiba“ dediğimde “televizyonda haberleri izlerim” Deyince “anladım hangi kanalları izlediğin anlaşılıyor” dedim. “Peki hayatında kaç kitap okudun. En son okuduğun kitabın adını söyle bari” dediğimde “CİNALİ” deyince acaba başbakan Binali Yıldırım bir kitap mı yazdı onu mu okudu.Cinali ile Binali’yi mi karıştırdı ?” diye düşündüm. “Bu kitabı nerede bulabilirim” dediğimde “ ilkokulda okuduğumuz Cinali’yi nasıl bilmezsin!” deyince anladım ki karşımdaki tam bir malmış. Cehaletin acı bir örneği.
Şimdilerde herkes Cinali olmuş durumda. Eğitimsiz kişilerin basiretsiz tutumları, geleceği görememesi, yaşadığımız ülkede yüzbinlerce Cinali olduğunun göstergesidir. Bakanlık görevlisi şaşkınlıkla dinlediği sözler karşısında “Turan Bey bu düşünceler içinde olan dernek başkanları ile işiniz çok zor. Senin anlattığın gibi bazı gaciler sizi kullanıyor, bunları da siyasiler kullanıyor” demesine hak vermemek mümkün değil. Dün siyasette var olan Mehmet Müezzinoğlu şimdilerde yok. Tarihin her siyasi dönemlerinde bir gerçek vardır: Millet baki, siyasi iktidarlar her zaman gidicidir.
Bazıları bana soruyor “bu tür yazıları yazabilmen için çok kitap okuyor olmalısın” diye evet ben çok kitap okurum. Bilgimi özgür çingene ruhumla birleştirir yazarım. Çünkü ben çakma Roman değilim. Anam da çingene, babam da çingene idi."
Haber Merkezi
