SAĞLIK TURİZMİNDEN FAYDALANAMIYORUZ!

Trakya Üniversitesi Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen programda konuşan Özel Trakya Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Koordinatörlük Danışma Kurulu Üyesi Orhan Yazgan, “Edirne’den Romanya’ya kadar bu coğrafyanın en iyi sağlık kuruluşları bizim ülkemizde, hatta bizim ilimizde. Neredeyse 1 milyon 200 bin nüfusa hitap edecek tam donanımlı sağlık kuruluşlarımız var. Buna rağmen sağlık turizminden yeterince faydalanamıyoruz.” dedi. Yazgan’ın ardından konuşan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da, “Sağlık turizmi çok önemli. Orhan Bey önemli bir konuya değindi. Biz son 1 yıldır ilimize alışverişe gelen Bulgar ve Yunan turistler nedeniyle AVM’lere, pazarlara giremiyoruz. Eğer buradaki nitelikli sağlık hizmetinin farkına varsalar hastanelerimize de giremeyiz.” ifadelerini kullandı.

SAĞLIK TURİZMİNDEN FAYDALANAMIYORUZ!

Trakya Üniversitesi Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen programda konuşan Özel Trakya Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Koordinatörlük Danışma Kurulu Üyesi Orhan Yazgan, “Edirne’den Romanya’ya kadar bu coğrafyanın en iyi sağlık kuruluşları bizim ülkemizde, hatta bizim ilimizde. Neredeyse 1 milyon 200 bin nüfusa hitap edecek tam donanımlı sağlık kuruluşlarımız var. Buna rağmen sağlık turizminden yeterince faydalanamıyoruz.” dedi. Yazgan’ın ardından konuşan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da, “Sağlık turizmi çok önemli. Orhan Bey önemli bir konuya değindi. Biz son 1 yıldır ilimize alışverişe gelen Bulgar ve Yunan turistler nedeniyle AVM’lere, pazarlara giremiyoruz. Eğer buradaki nitelikli sağlık hizmetinin farkına varsalar hastanelerimize de giremeyiz.” ifadelerini kullandı.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
12 Aralık 2019 Perşembe 06:26
SAĞLIK TURİZMİNDEN FAYDALANAMIYORUZ!

Trakya Üniversitesi Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü tarafından Trakya Üniversitesi Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen programda; üniversite yetkilileri, kamu temsilcileri ve koordinatörlük danışma kurulu üyeleri bir araya geldi. 3+1 eğitim sisteminin Edirne’ye kazandırdıkları konusunda görüşmelerin yapıldığı toplantıya; Edirne Başsavcısı Fatih Karabacak, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Yaver Tetik, Edirne Baro Başkanı Av. Alper Pınar, Meslek Yüksekokulları Koordinatörü ve İpsala Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hayati Arda, Koordinatörlük Danışma Kurulu Üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri ve STK temsilcileri katılım gösterdi.

ARDA: “ÖĞRENCİ SAYIMIZ 2 KATINA ÇIKTI”

Trakya Üniversitesi bünyesinde bulunan meslek yüksekokulları ve 3+1 eğitim sistemi hakkında bilgiler veren Meslek Yüksekokulları Koordinatörü ve İpsala Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hayati Arda, “3+1 uygulaması 3 yıl önce başladı. Geçen yıl ilk mezunlarımızı da verdik. Bu yıl daha da artacak mezun sayımız. İlk aşamada 965 öğrenciyle başlamıştık; bu yıl bu sistemde bulunan öğrencimiz bin 849. 2 katına çıkmış durumda. Uygulamada hem sayısal anlamda hem de kalite anlamında çok fazla aşama kaydettik.” dedi.

ARPACI: “ARA DEĞİL ARANAN ELEMAN YETİŞTİRMELİYİZ”

Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Önder Arpacı ise birlik ve beraberliğin önemini vurgulayarak başladığı konuşmasında, “Milli Eğitim camiası olarak 5 bin 45 öğrencimiz var mesleki eğitimde. 23 tane meslek lisemiz var. 3 tane meslek eğitim merkezimiz var. ‘Meslek Liseleri Memleket Meselesi’ diyoruz sürekli. Bizlerin yapması gereken ara değil, aranan eleman yetiştirebilmek. 2023 eğitim vizyonunda mesleki eğitim anlamında çok güzel gelişmeler var. Çocuklarımızın eğitim-öğretime başlar başlamaz hemen sigortaları başlatılıyor. Staj imkanları sayesinde yaşıtlarına göre daha erken adım atıyorlar. Stajyer maaşları var. Mezun olur olmaz sektöre girmeye hazır oluyor. Mezun olan öğrencilerimiz işyeri açma belgesi alıyor. Bunlar çok büyük avantajlar.” ifadelerini kullandı.

YAZGAN: “ÇOK SAĞLIKLI BİR KARAR ALINDI”

Özel Trakya Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü Danışma Kurulu Üyesi Orhan Yazgan ise, “Bu toplantıdan haberim olduğunda çok büyük bir heyecan duymuştum. Gerçekten Edirne’de böyle bir şey yapabilecek miyiz diye endişelerim de olmuştu. Çünkü daha önce de benzer şeyler konuşuldu ama maalesef bir yol alınamadı. Ama bugün buradaki bu katılımı da gördükten sonra gerçekten çok ileriyi gören ve çok sağlıklı bir karar alındığını düşünüyorum. Bundan dolayı da emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Toplantıların ve projelerin bundan sonra da bu şekilde devam edeceğine inanıyorum. Bu kurumların başında bugün biz varız; yarın başkaları olacak ama bu il kalıcı. Hepimiz burada yaşıyoruz; çocuklarımız, sevdiklerimiz burada yaşıyor.” şeklinde konuştu.

YAZGAN: “EDİRNE’NİN EKONOMİSİ YUNAN VE BULGAR VATANDAŞLARA BAĞLI”

Edirne’nin ekonomisinin özellikle son 1 yıldır Yunan ve Bulgar vatandaşlara bağlı olduğunu belirten Yazgan, “Edirne’yi çok iyi bilen bir insan olarak söylüyorum; son 30 yılda çok şeyler kaybetmişiz. Ekonomimiz birkaç kurumsal firma dışında resmen pamuk ipliğine bağlı. Son 1 yıldır döviz kurlarındaki hareketlilikten dolayı esnafımızın yüzde 90’ı, Bulgar ve Yunan vatandaşlara kaderlerini bağlamış durumda. Çünkü 30 yılda çok şeyler kaybetmişiz. Tabiri caizse; eldeki imkanlar ‘har vurup harman savrulmuş’ ve ciddi yatırımlar yapılmamıştır. Elbette Edirne’nin İzmit gibi çok büyük bir sanayi bölgesi olmasını beklemiyorum. Ama kendi şartlarında birçok şey yapılabilecekken, maalesef bu ili idare edenler tarafından savsaklanmış ve gerekli tedbirler alınmamıştır. Dolayısıyla bugün ekonomik kaderimiz haftasonu gelecek olan Yunan ve Bulgar müşterilere bırakılmıştır. Bu konuda kimin suçu varsa hesabını vermeli. 500 milyona yakın bir yatırımla kurulan büyük bir AVM kapanmak üzereyken, Bulgar ve Yunan müşteriler can simidi gibi yetişti. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte Edirne’de belli kademede görev yapan kişiler ve iş insanları gerçekten oturup düşünmeliler.” dedi.

YAZGAN: “5 KİLOMETRELİK YOL YAPILAMADI”

2020 yılı için de çok iyimser düşünemediğini vurgulayan Yazgan, “Büyük yatırımlar yapılmıyor ya da yapmak isteyenler bir şekilde engelleniyor. Son 2 yıldır üniversite halkla buluşmaya başladı. Bugüne kadar üniversitenin öncülük ettiği böyle programlara katılamadık. Böyle bir talepleri olmadı. 3 kapıyı geçtikten sonra Rektörle görüşebiliyordunuz; keza belediye başkanlarımız öyle. Edirne, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı. Yaklaşık 100 yıl Osmanlı’ya başkentlik yapmış, Fatih Sultan Mehmet’in doğduğu kent. Kapıkule’den ya da Pazarkule’den Edirne’ye girdiğinizde gece zifiri karanlık. Karayolları ve DSİ Edirne’nin yarısını işgal ediyorlar. Bunlar ne işe yarıyor? ‘Onu yaptık, bunu yaptık’ diyerek bu işler olmuyor. 50 kere bu şikayetleri duyduk. ‘Biz kendimizi güvende hissetmiyoruz’ diyor insanlar. Dolayısıyla sadece konuşmakla, proje geliştirmekle olmuyor; sonuca da ulaştırmak gerekiyor. Trabzon’dan Batum’a kadar yaklaşık 200 kilometre gittim. Otoban yapılmış, tünellerle, hizmetlerle on numara bir iş çıkarılmış. Biz 5 kilometrelik Kapıkule yol ayrımından Edirne’ye kadar bir yol yapamadık. DSİ’de yüzlerce iş makinesi var. Hepsi parklarda bekliyor. Gerçekten kapıdan giren insanların bu şikayetlerde bulunmasından ben rahatsız oluyorum. Bu çağda bunları konuşmamamız lazım. Yunanistan’dan, Bulgaristan’dan Edirne’ye girdiğinizde resmen karanlık bir ile giriyorsunuz. İnşallah bu konuda bir adım atılır.” ifadelerini kullandı.

YAZGAN: “SAĞLIK TURİZMİNDEN YETERİNCE FAYDALANAMIYORUZ”

Edirne’nin tam donanımlı sağlık kuruluşlarına sahip olduğunu ancak sağlık turizminden yeterince faydalanamadığını dile getiren Yazgan, “Edirne’den Romanya’ya kadar bu coğrafyanın en iyi sağlık kuruluşları bizim ülkemizde, hatta bizim ilimizde. Neredeyse 1 milyon 200 bin nüfusa hitap edecek tam donanımlı sağlık kuruluşlarımız var. Buna rağmen sağlık turizminden yeterince faydalanamıyoruz. Çünkü bir araya gelemiyoruz. Üniversitemiz bu konuda öncülük yapmalı ve bizler de üniversitemizin alacağı kararlara uymalıyız. İstanbul’da bile birçok hastane dışarıdan gelen hastalarla dönebiliyor ve ciddi rakamlarda sağlık turizmi yapılıyor.” şeklinde konuştu.

YAZGAN: “50 YILDAN BERİ ALTYAPI KONUŞULUYOR”

Belediyeye de altyapı konusunda eleştirilerde bulunan Yazgan, “Edirne’de yıllardan beri altyapı meselesi konuşuluyor. 74 yıllık bir gazete sahibiyim. Gazetemizin 40-50 sene önceki sayılarına baktığımızda aynı şeyler yazılıp-çizilmiş. Sürekli benzer problemler konuşuluyor ve bu konuda maalesef çok ciddi adımlar atılamadı. Biz düşman değiliz ki hepimiz bu ile bir şeyler yapmak istiyoruz. Ben 1993’te meclis üyeliği yaptım. O zamandan bugüne kadar konuştuk ama bir arpa boyu yol alamadık. Kocasinan, Binevler, Fatih, Şükrüpaşa Mahalleleri güzel ama diğer tarafa gittiğinde Afganistan gibi. Daha önceki başkanlarımıza da şimdiki başkanımıza da söyledim. Bir Kayseri örneği var. Bu insanlar mucize yaratmışlar. Demek ki olabiliyor. Edirne’de çıktığınızda yaya olarak yürüyebileceğiniz doğru-düzgün bir yol yok. Bunlar imkansız şeyler değil. Kurumlarımız, politikacılarımız arasında sağlıklı bir işbirliği ve diyalog gelişirse yol alabileceğimize inanıyorum. Altyapı ancak politikacılarımızın aynı dili konuşmasıyla oluşabildi.” dedi.

TABAKOĞLU: “FARKINA VARSALAR HASTANELERİMİZE GİREMEYİZ”

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da 3+1 eğitim sistemine geçiş sürecini anlattıktan sonra, “Bu sistem sayesinde öğrencilerimiz okuldan mezun olurken, ‘Benim iş tecrübem yok’ demiyor. Özgüvenle mezun oluyorlar. Birçoğu daha staj yaparken iş sahibi oluyor. İşverenler de kiminle çalışacaklarını deneyerek görüyorlar ve memnun oluyorlar. Bazı 2 yıllık okullarımız boş kalıyordu, dolduramıyorduk. Bu sene boş kalan yerimiz yok. Çünkü 3+1 uygulayan bir üniversiteyiz. Çocuklar tercih yaparken buna bakıyorlar ve hemen hemen tüm bölümlerimizin puanları yükseldi. Uluslar arası öğrencilerimiz genelde 4 yıllık bölümleri tercih ederlerdi. 2 yıllık bölümlerimizi tercih eden uluslar arası öğrencilerimiz arttı. Sağlık turizmi çok önemli. Orhan Bey önemli bir konuya değindi. Biz son 1 yıldır ilimize alışverişe gelen Bulgar ve Yunan turistler nedeniyle AVM’lere, pazarlara giremiyoruz. Eğer buradaki nitelikli sağlık hizmetinin farkına varsalar hastanelerimize de giremeyiz. Böyle bir sağlık hizmeti Almanya’nın ortalarına kadar hiçbir yerde yok. 1000 yataklı üniversite hastanemiz var, 1000 yataklı devlet hastanemiz var, özel sağlık kuruluşlarımız da çok güçlüler. Bu konuda atlamayı bekleyen bir sektör var. O da yakın zamanda gerçekleşecek.” ifadelerini kullandı.

Kerem Filiz

Son Güncelleme: 11.12.2019 19:10
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.