Turan Şallı, yaptığı yazılı açıklamada, devleti yönetmeye talip olan siyasi partiler toplumu oy anlamında etkilemek için değişik söylemlerde bulunduğunu hatırlatarak, “Özellikle demokrasi kültürü gelişmeyen ülkelerde, kendi siyasi düşüncelerini topluma benimsetme politikası yürütmek isterler. Siyasi politikaları, daha çok sosyal ve ekonomik yetersizliği olan toplumsal gurupları etkilemeye yöneliktir. İktidara gelebilmek için sosyal refahın artmasına yönelik vaatlerde bulunurlar. Demokrasisi gelişmeyen ülkelerde daha fazla temel haklar, özgürlük vaat ederler. Diğer etkileme alanları dini inançlar, kimlik üzerine odaklanırlar. Sosyal refahın artacağına yönelik söylemlerini sürekli kullanırlar. Belli bir süre sonra iktidara gelenlerin uygulamaları eylem ile söylemlerin uyuşmadığı çok görülmüştür” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tansu Çiller’e yönelik söylemlerinin hatırlatan Turan Şallı, açıklamasına şöyle devam etti:
“Bazı basın organlarında “Erdoğan’dan Tansu Çiller’e sert gönderme” başlıklı bir yazı yer aldı. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Sincan Saraycık TOKİ Konutları’nda düzenlenen TOKİ 1 Milyonuncu Konut Anahtar Teslim Töreni’ndeki konuşmasında “Bu ülkede, insanlara yıllardır iki anahtar, bir ev bir araba sözü verildi” diyerek eski başbakanlardan Tansu Çiller’e gönderme yapmıştı. Tansı Çiller’in seçim vaatleri Cumhuriyet tarihinde en büyük popülist söylemdi. Tansu Çiller topluma adeta mavi boncuk dağıtıyordu. Söylemlerinin hiç biri tutmadı. Bu söylem çoktan göçtü gitti. Kendisi de siyaseten çöktü. Bu vaatler siyasi popülizm olmaktan kurtulamadı. Sayın Cumhurbaşkanı, “Biz yönetime gelirken böyle bir söz vermedik, ama yaptıklarımızla bunu kat be kat sağladık” demişti. Sayın Cumhurbaşkanı çok haklıydı. Yönetime gelirken böyle bir söz söylemedi. “ama yaptıklarımızla bunu kat be kat sağladık” demesi milletin takdirine kalmıştır. Aslında gerçek orda da yoksulluk arttı, çökmüş bir ekonomi cansız yerde yatıyor.
Kimlik siyasetine bakıldığında; Roman açılımında Sayın Cumhurbaşkanının sözleri arasında Roman yurttaşlara yönelik TOKİ konutlarında Romanlara yönelik konutlar istenilen sayıya ulaşamadı. Roman açılımındaki konuşmasının bir bölümünde;
“bundan böyle Roman kardeşlerimizi derme çatma çadırlarda görmek istemiyorum” demişti. Değişen durum nedir? Halen binlerce Roman vatandaşımız sağlıksız ortamlarda insan onuruna yakışmayan derme çatma gecekondu evlerde yaşamlarını sürdürüyor. Yıllar önce Tansu Çiller, nasıl sözünü tutamamışsa, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da Romanlara verdiği sözü tutamadı. Roman Eylem Planı hazırlanmış olsa da işlevsizliği devam ediyor. Devam edecek gibi görünüyor.
Türkiye’nin en kadim insanları Roman yurttaşlarımızın büyük bir kısmı yoksulluğun derinliğinde boğuluyor. Siyaset halen kendi içlerinde kısır çekişmesi yaşıyor. Siyasiler, siyasi geleceklerini korumanın peşindeler. Siyaset, topluma hizmet etme anlayışından uzaklaşmıştır. Siyasette araç ile amaç kirli işlere döndü. Kimileri zenginlik içinde saraylarda, kimileri de çadırlarda yaşıyor. Çingeneler ve diğer yoksullar arasında çöplerden, pazar yerlerinde ezilmiş, çürük çarık sebze meyveleri toplayan insanlarımı vardır.Seçim zamanı hatırlanan Romanlar, geçimin derdinde dertlenip duruyoruz.Yoksulluk girdabının ağır sosyal sonuçları, parçalanmış yaşamlar, uçup giden hayaller, yarına güvenle bakamayan bir toplum haline getirildik. Temiz siyasetin özlemi içindeyiz.”
Haber Merkezi
