“ŞARTSIZ DOĞUM BORÇLANMASI HAKKI VERİLMELİ”

Emekli SGK Başkanlık Müşaviri ve Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkan Yardımcısı Mehmet Deniz, ‘Çalışma Hayatından Beklentimiz’ başlıklı basın açıklaması gerçekleştirerek, “Kadın sigortalılarımıza şartsız doğum borçlanması ve esnaf sigortalılarımıza vergi borçlanması hakkı verilmelidir.” ifadelerini kullandı.

“ŞARTSIZ DOĞUM BORÇLANMASI HAKKI VERİLMELİ”

Emekli SGK Başkanlık Müşaviri ve Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkan Yardımcısı Mehmet Deniz, ‘Çalışma Hayatından Beklentimiz’ başlıklı basın açıklaması gerçekleştirerek, “Kadın sigortalılarımıza şartsız doğum borçlanması ve esnaf sigortalılarımıza vergi borçlanması hakkı verilmelidir.” ifadelerini kullandı.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
28 Kasım 2020 Cumartesi 06:45
“ŞARTSIZ DOĞUM BORÇLANMASI HAKKI VERİLMELİ”

Emekli SGK Başkanlık Müşaviri ve Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkan Yardımcısı Mehmet Deniz tarafından konuyla ilgili yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Çalışma hayatı bir süreç olup, bu sürecin içerisinde mal ve hizmet üreten çalışanlar emekçiler vardır. İşçiler, esnaflar, memurlar, çiftçiler, sanatçılar, vb. Karşılığında ücret alırlar. Sendikal haklar, işveren ilişkileri, çalışma koşulları hep bu sürecin içerisindedir. Çalışma hayatında uygulanacak kurallar yasalarla düzenlenerek İŞ HUKUKU adı altında bu süreç devam eder. İşçi-işveren ilişkileri, işçi ve işverenin hak ve görevleri, bunlarla ilgili kanunlar, yönetmelikler İŞ HUKUKUNUN görev alanı içerisindedir.

Bu süreç ile birlikte Sosyal Güvenlik hakları devreye girmekte, süreçte yer alan çalışanlar emeklilikte rahat bir hayat sürmek için ödedikleri primler karşılığında emeklilik hakkı kazanırlar. Emekli olduklarında ise çalışma hayatındaki süreçleri tamamlanır.

Çalışma hayatı/İŞHUKUKU ve SGK çok geniş kavramlardır.

Çalışma hayatının olmazsa olmazı KOBİLERDİR. Küçük ve Orta Ölçekli işletmelerdir. Çalışma hayatı sürecinde bu işletmeleri sermaye anlamında desteklemek amacıyla da KOSGEP adı altında bir kurum hayata geçirilmiştir. Girişimcileri desteklemek, ülke ekonomisine katkı sağlamak, istihdamı artırmak için Devletinde içinde yer aldığı destek kredileri ile ön plandadır.

taraftan işveren prim destekleri, esnaf kredi kooperatifleri kredileri, Bakanlık destekli krediler, vergi ve SGK/BAĞ-KUR prim yapılandırmaları vb. KOBİLERİ desteklemek amacıyla uygulamaya konulan desteklerdir. Burada önemli olan kredilerin, desteklerin, prim teşviklerinin ve istihdamı artırıcı her türlü tedbirlerin yerinde, ihtiyacı olan işletme sahiplerine kullandırılması ve bunların denetlenmesidir.

01.10.2008 tarihinden itibaren bugüne kadar işletme sahiplerini rahatlatacak istihdamı artıracak onlarca teşvik uygulaması hayata geçirilmiş olmasına rağmen, istenilen sonuç alınıp alınamadığı veya ne oranda başarılı olunduğu irdelenmelidir. 13,2 olduğu açıklanan Ağustos ayı işsizlik oranlarının düşürülmesinde nasıl bir yol izlenecek, yine KOBİ kredi destekleri, SSK işveren prim indirimleri, yapılandırmalar vb. uygulamalara devam mı edilecek, yoksa daha kalıcı tedbirlere mi ihtiyaç var.

Nitekim bugünlerde yürürlüğe giren 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, SGK prim alacaklarının ve Vergi alacaklarının, trafik cezaları, KYK alacaklarının, genel sağlık sigortası alacakları, Belediye, Kosgep Alacakları, işveren teşvikleri, vs. kapsamakta olup, bu Kanunun ne kadar uygulama alanına sahip olacağını, gecikme faizi-gecikme zammı uygulaması yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar uygulamasının esnaf/çiftçi sigortalılarına, işverene, ilgilendirilen tüm kesimlere ne kadar yararlı olacağını önümüzdeki aylarda göreceğiz.

  1. SGK prim alacakları ile vergi alacaklarının ana paralarının makul eşit taksitler halinde tahsil edilip, gecikme zammı/faizlerinin terkin edilmesi, TEFE/TÜFE/ÜFE, enflasyon farkı gibi, anapara haricinde herhangi bir ek külfet getirilmeden uygulamaya konulması daha faydalı olacaktı.

Kamu yatırımlarının artırılması, özel sektör yatırımlarının teşvik edilmesi, istihdamdan alınan vergi, SSK prim vb. mali yüklerin azaltılması, mesleki eğitimler, istihdama yönelik çalışmalarla ilgili kurumların daha ulaşılabilir ve aktif hale getirilmesi, tarım dışı alana kaymaların önlenmesi, kamuda tasarruf vb. geçmişten bugüne uygulamaya konulmaya çalışılan tedbirler olarak bilinmektedir.

İstihdamı artırıcı/işsizliği azaltıcı tedbirlerin alınmasında ve uygulanmasında yetişmiş, işini bilen, alanında uzman, liyakat sahibi kamu yöneticilerinin yanı sıra özel sektörde aynı özelliklere sahip yöneticilerinde söz sahibi olması büyük önem taşımaktadır.

Çalışma hayatının belirleyici unsurlarından biri olan brüt asgari ücret bugün için (2020 yılı) 2.943,00 lira olarak belirlenmiştir. İşverene maliyeti 3.605.17 lira olup, 5510/81 Md. Gereği % 5 işveren prim indirimine tabi olanlar için ise bu maliyet 3.458,03 TL.dır.

SSK İşveren prim oranı % 20,5 (karşılığı 456,17 TL.% 5 indirimsiz hali), işsizlik primi oranı ise % 2 (karşılığı 58,86 TL olarak uygulanmaktadır. Çalışanın net asgari ücreti ise 2.324,71 TL. dır.

. Çalışma hayatı sürecinin sonunda çalışanlar SGK’dan emekliliğe hak kazanma koşullarını yerine getirmeleri halinde kendilerinin durumlarına göre yaşlılık aylığı, engelli aylığı, maluliyet aylığı, işkazası ve meslek hastalıkları aylığı/geliri, haksahiplerine ise ölüm aylığı/geliri bağlanmaktadır. Günümüzde en düşük emekli aylığı (SSK/BAĞ-KUR) 1.500,00 TL. olarak belirlenmiştir.

. Çalışma hayatı sürecinin emeklilikle sonlandırılması neticesinde elde edilen bir diğer hak da KIDEM TAZMİNATI ya da EMEKLİ İKRAMİYESİ ödemesidir. Bu ödeme işçinin/memurun uzun yıllar süren süreçte alın terinin bir karşılığı olarak da bilinmekte ve halen uygulanmaktadır. Kıdem Tazminatında yapılacak düzenlemeler, ilgilendirilen kesimi uzun süren yargı süreçlerinden kurtarmaktan öteye geçmeyecek, tazminata daha kolay ulaşılabilir, tahsil edilebilir bir şekilde olmalıdır.

. Emeklilikte yaşa takılanların (EYT) hal vaziyetleri çözülmesi zor görünen büyük bir sorun olarak ortada durmaktadır. Emeklilik koşullarından sigortalılık süresi ve prim gün sayısını doldurmuş ancak, yaş şartını yerine getiremediğinden emekli olamayan ve emeklilik yaşını bekleyen bu kesimdeki sigortalılar, ileride bağlanacak emekli maaşlarında bir düşüş yaşamamaları için genelde sigortasız olarak çalışmalarına devam etmektedir. 01.10.2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı yasa ile getirilen bu uygulama da yine bir sorun olarak ortada durmaktadır.

. 01.01.2000 ve özellikle 01.10.2008 tarihinden sonra emekli maaşlarına uygulanan aylık bağlama oranları ve G.H./BÜYÜME ORANI oranında yapılan değişiklikler ile ortaya çıkan emekli aylıkların hesaplanma şeklindeki sorun da devam etmektedir.

. Doğumdan önce SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığına tabi olarak çalışması bulunan KADIN sigortalıların, doğum nedeniyle çalışamadığı iki yıllık süreyi üç çocuğa kadar borçlanabilmekte, bu durum da prim gün sayısı noksan olan KADIN sigortalılar erken emekli olabilmektedir. Ancak doğumdan sonra SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığına tabi olarak çalışması bulunan KADIN sigortalılar, doğum nedeniyle çalışamadığı süreleri borçlanamamakta, bu durumda prim gün sayısı noksan olan KADIN sigortalılar noksan gün sayıları kadar daha çalışmak zorunda kalmaktadır.

Oysa askerlik görevini yerine getirdikleri tarihten önce veya sonra SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığına tabi olarak çalışması bulunan ERKEK sigortalılarımız askerlik nedeniyle çalışamadıkları süreleri borçlanabilmekte, bu durumda prim gün sayısı noksan veya yaşa takılan ERKEK sigortalılarımız bu süreler kadar erken emekli olabilmektedirler.

. (4-b) kapsamında çalışan ESNAF sigortalılarından gelir vergisi mükellefi olup da BAĞ-KUR’a zamanında kayıt yaptıramayanlar/vergi dairelerince bildirilmeyenler, 2654/5510 sayılı yasalarla hak kaybına uğramışlar, bu durumda olanların BAĞ-KUR’a kayıt ve tescilleri 04.10.2000 ya da 01.10.2008 tarihleri itibariyle kabul görmektedir.

04.10.2000 tarihinden önce herhangi bir tarihten itibaren gelir vergisi mükellefi olan bir esnaf sigortalının kayıt/tescili 04.10.2000 ya da 01.10.2008 tarihinden, 01.10.2008 tarihinden önce herhangi bir tarihten itibaren gelir vergisi mükellefi olan bir esnaf sigortalının kayıt/tescili 01.10.2008 tarihinden itibaren başlatıldığından, bu durumda normal emeklilik tarihi haklarını kaybeden binlerce sigortalılar için, geriye dönük VERGİ BORÇLANMASI/GERİYE DÖNÜK TESCİL İMKANI getirilmediğinden mağduriyet yaşanması kaçınılmaz olmuştur.

Oysa (4-b/4) kapsamında BAĞ-KUR-TARIM sigortalıları, 01.04.1994-01.10.2008 tarihleri arasında sattıkları ürün bedellerinden Bağ-kur prim tevkifat kesintisini gösteren Müstahsil Makbuzunu ibraz etmeleri halinde, geriye dönük BAĞ-KUR kayıt/tescilleri yapılabilmekte, bu durumda emeklilik koşullarından prim gün sayısını ve yaş şartını yerine getirdiklerinden şartlara haiz iseler hemen emekli olabilmektedirler.

. Emeklilik koşullarına hak kazanabilmek için en önemli bir şart da SGK başlangıç tarihidir. Bu konuda Lise/ Üniversite öğrenimi sırasında yapılan staj sigortasında staj başlangıç tarihi SGK yönünden ilk işe başlangıç tarihi olarak sayılmamaktadır. Bu kişiler işkazası/meslek hastalıkları sigorta kollarına tabi olup, uzun vadeli sigorta kollarına (yaşlılık, malullük, ölüm) tabi olmadığından staj başlangıç tarihleri de SGK’ca başlangıç tarihi olarak kabul görmemektedir.

Bu durum da, SGK hizmet cetvelinde staj başlangıç tarihi kayıtlı olanların emeklilik tarihinin uzamasına yol açmakta olup, staj başlangıç tarihi ile uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışılmaya başlanılan ilk işe giriş tarihi arasındaki sürelere geriye dönük HİZMET BORÇLANMASI/TESCİL imkanı getirilmesi uzun yıllardır gündemde olan bir talebi de karşılayacaktır.

. Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Desteği uygulamasından faydalanan sigortalılarımızın, SGK’na bildirilmeyen gün sayılarının yeniden kazandırılması için gerekli tedbirlerin alınması, SGK gün sayısına ihtiyacı olanları rahatlatacaktır.

. Yurtdışında çalışan vatandaşlarımızın, Ülkemizden yurtdışı borçlanması yaparak emekli olmaları ile ilgili hak kayıplarına yol açan, 7186 sayılı yasa ile getirilen ve emekli olmalarını zorlaştırılan hükümlerin yeniden gözden geçirilmesi, gerçekten yurtdışında zor şartlar altında çalışan gurbetçilerimizin bu yöndeki taleplerinin karşılayacaktır.”

Haber Merkezi

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.