ÜRÜN KALİTESİ ÇOK ÖNEMLİ
Sayınbaş,mesleği ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şöyle dedi; “Yarım asrı aşkın süredir babadan oğla bu işi yapıyoruz .yaptığımız yiyecekler Edirne ile bütünleşmiş durumda. Bu süre zarfında çeşitli zorluklarla karşılaştık.Bunu özverili davranarak aştık ve aşıyoruz. Her zaman bizler gibi üretim yapan firmalara alternatif olarak ortaya çıkan bazı firmalar olmuştur. Sonunda bunlar başarılı olamamışlardır. Kendini halka kabul ettirmek kalinisini bozmadan işini devam ettirmek o firmanın yaşaması için en önemli etkendir. Biz kurulduğumuz günden beri bu doğrultuda kalitemize dikkat ederek hizmet veriyoruz. Üretim yerimizde hijyenik ortamda ürettiğimiz ürünler ismi Edirne ile anılan, badem ezmesi, Geçmişi asırlara dayanan her derde deva anlamına gelen deva-i misk, bademli ve cevizli kurabiye ve sadece ilimizde yapılan acıbadem kurabiyesi imal ediyoruz.” dedi
YİYECEKLERİMİZİN ADI EDİRNE İLE ANILIYOR
İşyerinde yapılan yiyeceklerin adının Edirne ile anılan, kalitesi hiç bozulmayan yiyecek imal ettiklerini belirten Sayınbaş, “Bizler bu ürünlerimize sahip çıkmalıyız. Bilindiği gibi Edirne’ye has bazı mesleklerimize sahip çıkılmaması sonucu unutulup gitti. Biz ürettiğimiz yiyeceklerin , atamızın yadigarı olan geleneklerimizin devamı çabasındayız. Ürettiğimiz yiyeceklerin sahiplenmesi konusunda Edirne halkından büyük destek görüyoruz. Burada önemli olan bizler ve bu işleri yapanlar sanatımızı doğru bir şekilde devam ettirmemiz.. Biz bu işi babadan oğla aynı kaletede devam ettiriyoruz. Onların vasiyeti doğrultusunda aynı kaliteyi aynen koruyarak üretim yapıyoruz. Öyle kısa vadeli kazanç peşinde koşan bir firma olmadığımızı müşterilerimiz bilirler” dedi.
KURUM VE KURULUŞLAR ALIŞVERİŞLERİNDE KALİTEYE DİKKAT ETMELİ
Ürettikleri yiyecekler ve benzeri yiyeceklere ihtiyacı olan oda,,borsa ve diğer demokratik kuruluş temsilcilerinin alışverişlerinde kaliteye dikkat etmelerinde yarar olduğunu belirten Sayınbaş, “Bu kuruluşlarımızın sundukları ürünlerin bazıları yabancı konuklara sunuluyor. Kalitesi düşük ürün bir anlamda turizm kenti Edirne için olumsuz imaj yaratabilir. Kuruluşlarımızın kendi aktivitelerinde biz her zaman yanında oluyoruz. Bu kuruluşlarımızın da bizlere destek vermelerini bekliyoruz. Meslek kuruluşlarımız, aynı alanda iş yapan kuruluşlarda azar azar da olsa her biri ile alışveriş yapmaları ürünlerini almaları onların işlerini devam etmelerini sağlar. Biz sadece bu dengenin sağlanmasını istiyoruz. Bazı kurum yöneticilerimizin yaptığı gibi bir kurum üzerine odaklanmak, diğerlerinin yok olmasına neden olabilir. Özellikle Edirne için marka olan ürünlerin korunması her ilde ön planda tutulur. Edirne’de de kendi adıyla anılar ürünlerin yaşaması ancak halkın ve meslek kuruluşlarımızın desteği ile varlığını sürdürür. İsmi Edirne ile bütünleşen mesleklerin yaşaması lazım. Maalesef,gençlerimiz bu mesleklere ilgi duymuyor. Ben bunun dışındayım. Bizim ailemiz baba mesleğini sürdürme çabasında. Bana babamdan kaldığı gibi benim oğlum da bu mesleği öğretiyorum. Onna olduğu gibi torunlarımı dahi mesleğimizin inceliklerini öğretiyorum. Bu meslekler bizim vefat etmemizle yok olmamalı. Bu durum diğer meslekler için de geçerlidir. Bir yöre kendi bölgesi ürünleriyle kendini daha iyi tanıtır, ülke genelinde daha iyi tanınmasını sağlar. Edirne bu alanda birçok imkanları olan bir ilimizdir onu çok iyi değerlendirmek zorundayız” dedi.
Fikri Yalın