Edirne DSYB Başkanı Oğuz Akkuzu, üreticinin zor günler geçirdiğini hatırlatarak, bu yıl mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak havanın süt verimini büyük miktarda düşürdüğünü de bildirdi.
Yazın ilk aylarında güzel bir yağış yaşandığını, fakat son aylarda yaşanan kuraklığın meraların otlarını kuruttuğunu hatırlatan Akkuzu, “Bölgemizde aşırı kuraklık var. Hayvanları meraya salmak çok fazla avantaj sağlamıyor. Evde ne bakılırsa yaa merada ne bulabilirse devam ediliyor. Şu anda sıcaklıklardan dolayı süt verimlerinde çok büyük düşüşler oldu. Hayvan enerjisinin büyük bir kısmını bu sıcaklarla mücadeleyle harcıyor. Malum 170 Lirayı bulan yem fiyatları var şu anda. Maalesef ki sütten yine pahalı durumda. Yazın ilk aylarında günlük 2 ton sütümüz vardı. Şu anda 1,300-1,400 tonlara düşürdü. Bu mevsimsel bir durum. Kuraklıkta çok etkili. Otlarda kurudu, hayvanlar verim alamıyor. Üretici ne kadar besleyebilirse omun karşılığını alıyor. Normalde 1 kilo yemle 1 litre süt alman gerekiyor. Sağlıklı bir hayvana 11-12 kilo yem verilmesi lazım bu rakamlara ulaşmak için ama 10 kilo veren 5 kiloya düşürdü. 8 veren 4'e düşürdü. Yarı yarıya yem girişi azaldı işletmelere” dedi.
Ekonomik açıdan girdilerin artmasının, insanların hayvancılığa bakış açısını değiştirdiğini de dile getiren Akkuzu,“Eskiden düve talepleri olurdu, buzağı, inek alırlardı. Şimdi onlar çok azaldı. Bu girdi maliyetleri ile bir işletme kurmak, hayvan alıp para kazanmaya çalışmak çok zor” dedi.
GENÇLİĞİN İLGİSİ YOK
Gençlerin hayvancılığa ilgisi olmadığına da değinen Akkuzu, şöyle konuştu:
"Baba belli bir yaşa kadar sürdürecek işi. Eli ayağı tutarken yapmaya çalışıyor. Çocuğuna destek olsun diye. Oda belli bir noktadan sonra oda bırakacak. Her şey ekonomiyle alakalı. İnsanlar köyde hayvan bakacağıma, eşimle birlikte karı koca fabrikada çalışırım, geçimimi sağlarım köyden de biraz destek alırım düşüncesi var.
Bu arada çobanlık konusunda da işletme sahibi yerli çalışanlardan çok fazla verim alamıyor. İşin adamını bulmak çok önemli. Adam kendi malına bakmıyor, çobanı bulmak çok zor. O da şehre taşınıyor. Kalorifercilik yapacak, fabrikaya girecek. Yabancılar çok ağırlıkta. Suriyeli, Afganı geliyor, başka ülkelerden gelen var. Onları çalıştırıyorlar.”
Hasan Boyacıoğlu
