TARIMIN GELECEĞİ TEKNOLOJİDE!

Her sektörde olduğu gibi tarımda da her geçen gün yeni teknolojik ekipmanlar piyasaya sürülüyor. Tarımdaki teknolojik gelişmeleri değerlendiren Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, “Köyden kente de ciddi bir göç var. Edirne’den bahsedersek köylerdeki yaş ortalaması 57’ye gelmiş. Teknolojik gelişmeler belki de tarımın geleceği için çözümlerden biri olabilir.” dedi.

TARIMIN GELECEĞİ TEKNOLOJİDE!

Her sektörde olduğu gibi tarımda da her geçen gün yeni teknolojik ekipmanlar piyasaya sürülüyor. Tarımdaki teknolojik gelişmeleri değerlendiren Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, “Köyden kente de ciddi bir göç var. Edirne’den bahsedersek köylerdeki yaş ortalaması 57’ye gelmiş. Teknolojik gelişmeler belki de tarımın geleceği için çözümlerden biri olabilir.” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
11 Şubat 2020 Salı 06:22
TARIMIN GELECEĞİ TEKNOLOJİDE!


Her sektörde olduğu gibi tarımda da her geçen gün yeni teknolojik ekipmanlar piyasaya sürülüyor. Geçtiğimiz günlerde Edirne Ticaret Borsası üyeleri İzmir’de düzenlenen AGROEXPO Uluslar arası Tarım ve Hayvancılık Fuarı’na katılarak tarımdaki teknolojik gelişmeleri yerinde inceleme fırsatı bulmuştu. Borsa Başkanı Özay Öztürk’te teknolojik gelişmelerin tarımda verimliliği arttırdığını vurgulamış ve tarımın geleceğindeki anahtar rolün teknolojide olabileceğini söylemişti. Tarım sektöründe teknolojik ürünler geliştiren Tekno Kurgu Firmasının Sahibi Korhan Yüzbaşıoğlu da, teknolojik ekipmanlarla uygulanan tarla analiz sisteminin çok ciddi kazanç sağladığını dile getirdi.

ÖZTÜRK: “TARIMDA TEKNOLOJİ VERİMLİLİK GETİRECEK”

Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, tarımdaki teknolojik gelişmelerin bir taraftan ekonomiyi olumlu olarak etkileyeceğini, bir yandan verimlilik getireceğini söyleyerek, “Tarım belirli noktalarda çok yönetilebilir bir iş değildir. Hava şartlarını tam olarak yönetemiyorsunuz ve elinizde olmayan gelişmeler olabiliyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu kısımlar daha yönetilebilir hale geliyor. Örneğin; toprağa nemölçerler konuyor. Bunlar GPRS ya da Bluetooth algılayıcılarla sulama sistemlerine bağlanıyor. Toprakta nem oranı düştüğü anda otomatik olarak sinyali veriyor ve sulama sistemleri çalışıyor. O kadar dengeli bir sulama yapıyor ki; bitkinin ihtiyacını doğru bir şekilde vermiş oluyorsunuz. Diğer taraftan fazla sulama yaparak toprağın yapısını bozmuyor ve ürüne de zarar vermiyorsunuz. Birçok konuda farklı gelişmeler var. Tarımsal aletlerde ve tarım teknolojilerinde de gelişmeler oluyor. Tarım teknolojilerinde dronelar girdi. Dronelarla tarlalar taranıyor, tarlanın görüntüleri alınıyor ve bunlar yazılımlarla analiz ediliyor. Bu yazılımlar üzerinden bitkinin gelişimi, hastalığı, gübre ihtiyacı, ilaçlama ile ilgili farklı çözümler yaratılıyor. Görsel anlamda makinenin üzerine takılan aparatlarla, kameralarla tarlada giderken bitkinin rengine göre gübrenin ne kadar verilmesi gerektiği dâhil yönetilebilir hale geldi. Bu anlamda teknoloji bir taraftan ekonomi, diğer taraftan verimlilik getirecek.” dedi.

ÖZTÜRK: “TEKNOLOJİK GELİŞMELER TARIMIN GELECEĞİ İÇİN ÇÖZÜM OLABİLİR”

Yeni çıkan teknolojik ürünlerin başta pahalı olmasına rağmen üretim arttıkça ucuzladığını belirten Öztürk, “Tarlanın konumu belirleniyor, ne yapılacağı belirleniyor, traktör tarlayı sürüyor ve duruyor. Bu teknolojiler artık kullanılıyor. En büyük sıkıntı, ölçekle ilgili sıkıntıdır. Ölçekle ilgili arazi toplulaştırmalarımız yapılıyor. Kimi bölgelerde bu ölçekler destekliyor, kimi bölgelerde desteklemiyor. Bu yatırımların belirli bir maliyeti var. Bu maliyetlerin de taşınabilmesi için belirli bir ölçekte olması gerekiyor. Bu yatırımları büyük ölçektekiler belki yapabilir. Küçük ölçektekiler için de kooperatifler üzerinden çözümler yaratılabilir. Kooperatif bu teknolojileri edinir, üyelerine hizmet verir. Böylece çözümler yaratılır. Yeni çıkan teknolojiler başta pahalı oluyor. Ama bunu yapan sayısı arttıkça ve zaman geçtikçe fiyatları düşüyor. Gelişmelerle birlikte insan gücü belirli bir noktadan sonra azalacak. Buna bir taraftan negatif olarak bakıyoruz, bu insanlar ne yapacak? Ama köyden kente de ciddi bir göç var. Edirne’den bahsedersek köylerdeki yaş ortalaması 57’ye gelmiş. Bu teknolojiler belki de tarımın geleceği için çözümlerden biri de olabilir. Tarım, gıda ve hayvancılık olmazsa olmaz, stratejik bir konudur. Teknolojiyi, inovasyonu çalışacağız. Bir taraftan gelişmeyi sağlamak gerekiyor. Yeni Ar-Ge çalışmalarıyla ürünler üretmemiz gerekiyor. Ama bu durum, tarım ve hayvancılığı ihmal edebileceğimiz anlamına gelmiyor. Tarım ve hayvancılık olmazsa olmazımızdır. Beslenmemiz de, diğer çalışmaları da yapmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

YÜZBAŞIOĞLU: “TARLA ANALİZ SİSTEMİ ÇOK CİDDİ KAZANÇ SAĞLIYOR”

Tekno Kurgu Kurucusu Korhan Yüzbaşıoğlu ise tarımdaki teknolojik gelişmelerle ilgili birçok proje yaptıklarını vurgulayarak, “Endüstri 4.0’da sürekli insan gücünün tamamen atılacağına dair bir endişe vardır. Aslında öyle bir şey uzun vadede yok. Kalifiye iş gücü çıkması gerekecek ve o sistemleri kullanan bir iş gücü yaratacak. Şu anda o kişiler yok. İnsanlar buna dönecek. Mevcut tarlada el emeği yapan kişiler, o zaman oluşan işlerde olacak. Böylece iş gücü yer değiştirecek. İnsan çalışmasın, para kazanmasın gibi düşüncelerden ziyade; verimi artırmak, hatayı azaltmak ve insanların kullanımı için bazı şeyleri uzun vadede daha uygun hale getirmeyi hedefliyoruz. Atalarımız eskiden eliyle serperek tarlalara buğdayı ekerdi ve tarlasının her santimetrekaresine hâkimdi. Daha sonra biz daha büyük techizatlarla üretmeye başlayınca bu özelliğimizi kaybettik. Şimdi bu özelliğimizi geri kazanmak, tarlamızın her tarafına hâkim olabilmek için yeniden bunu keşfetmeye çalışıyoruz. O yüzden yeni yaptığımız her şey bu yönde ilerliyor. Bu kapsamda da biz bir teknoloji firmasıyız ama önder çiftçi projesi ile birlikte bir partnerlik yaptığımız için tarım konusunda çok farklı noktalara doğru ilerliyoruz ve katma değerli işler çıkarıyoruz. Dronelarla, sensörlerle bazı çalışmalar yapıyoruz. Bir de yurt dışında gördüğümüz ürün olan tarla analiz sistemini Türkiye’ye getirerek özel olarak uyarlamaya çalışıyoruz. Bu üründe yaptığımız en büyük fayda, standart bir traktörünüze bu sistemi taktığınızda; traktör tarlaya giriyor, ürünün azot ihtiyacını görüyor, ona göre gübre serpmenizi farklı oranlarda sağlıyor. Hayrabolu bölgesinde testlerini yapmaya başladık ve çalıştığını gördük. Gübre masrafımızda yüzde 15-25 aralığında tarlanızın arazi şartlarına göre değişen bir tasarruf sağlatıyor. Gelişigüzel gübre atışının önüne geçiyor. Şu anda üreticiler gübreyi sabit atıyor, hıza duyarlı da atamıyor. Rampayı çıkarken yavaşlayınca daha çok, rampa aşağı giderken daha az atıyorlar. Bunun önüne geçiyoruz. Bunun yanı sıra ihtiyacı kadar oranı değişken oranla atıyoruz. Böylece gübreden tasarruf ediyoruz ve ihtiyacı oranında atıyoruz. Bu sayede verimi eşitlerken artırıyoruz da. Ürünün protein değeri ile verimini de artırıyor ve satış fiyatını da iyileştiriyoruz. Tarla analiz sistemi toplamda çok ciddi bir kazanç sağlıyor.” şeklinde konuştu.
Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.