CHP Genel Merkezi’ne sunacak olan CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu ve Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, yaşanan ekonomik krizin esnafı ve vatandaşları nasıl etkilediğine dair çalışmalar yapmak için dün Edirne’de ziyaretlerde bulundu. Esnafları ve vatandaşları dinleyerek yaşanan sorunları Genel Merkez’e iletecek olan Gaytancıoğlu ve Gündoğdu, çalışma öncesinde CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı ile beraber basın toplantısı düzenledi. İl Başkanlığında düzenlenen toplantıda konuşan Gaytancıoğlu, yaratılan suni gündemlerle değil; esnafın, çiftçinin ve vatandaşın sorunlarıyla ilgilendiklerini belirtti. Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu ise,
GAYTANCIOĞLU: “SUNİ GÜNDEMLERLE DEĞİL, HALKIN SORUNLARIYLA İLGİLENİYORUZ”
CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, KOBİ’lerin sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapacaklarını belirterek, “Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin gerçek sorunlarıyla haşır neşir oluyor. Yaratılan suni gündemleri bir kenara iterek halkın sorunlarını gündeme taşımaya ve bundan sonra sürekli bu gündemi tartışmaya, çözümleri hükümetle paylaşmaya hazırız. Bu yüzden 1 haftadan beri her türlü boşlukta 81 ilimizde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun haricindeki tüm milletvekilleri, Genel Başkan Yardımcıları, MHK üyeleri dahil herkes sahada. Kimisi Edirne’de kimisi Batman’da. Konumuz kobilerin sorunları. Bu sorunları yerinde, sahada tespit ederek bir rapor halinde 28 Ekim tarihine kadar Genel Merkezimize ileteceğiz. Genel Başkanımız da bu raporları derleyip toplayarak ilk grup toplantısında kamuoyuyla paylaşacak. Bilindiği üzere esnafların sorunlarıyla ilgili İl Başkanımızla gezerek tespit edip Genel Merkez’e iletmiştik. Özellikle kantinci esnaflarımız, okul servisleri, pansiyonlar, kırtasiyeciler, kafeteryalar pandemiden en çok etkilenen sektörler. Buna paralel olarak diğer esnaflarımızın sorunlarını gündeme getirmiştik. CHP iktidar tarafından yaratılan, oluşturulan gündemin dışına taşarak halkın gerçek gündemini takip ediyor. Halk ‘Borçluyum, işsizim’ diyor. Benim dükkanımda siftah yok diyor. Eşime pazar parası veremedim diyor. Borcumu ödeyemedim diyor. Rakamlara baktığımızda her şeyi görebiliyoruz. Her 5 kişiden 1’inin çiftçi olduğu bu ülkede çiftçiler bugün süt fiyatlarını konuşuyorlar. Yem fiyatlarının artışını, süt fiyatlarının artmamasını konuşuyorlar. Dün bu kadar sorun varken hükümet iki kararname daha çıkartarak bizim de ithal ettiğimiz ürünleri Suriye ve diğer az gelişmiş ülkelere bağış yapma kararnamesi çıkardı. Biz nohutu, buğdayı ithal ediyoruz. İthal ettiğimiz ürünleri onlara da yardım ederek vereceğiz. Bizde olsa verelim. Biz de bunu dövizle alıyoruz. Kendi insanımız acaba tenceresinde nohut pişirebiliyor mu? Önce bunu sorgulamak gerekiyor. Yine aynı kararnamenin devamında 31 Aralık’a kadar buğday, arpa ve mısır ithalatındaki gümrük vergileri sıfırlandı. Yani AK Parti’nin yaptığı tek şey sıfırlamak. Sıfırlamayı çok iyi biliyorlar. Gıda enflasyonu olur mantığıyla her şeyi sıfırlıyorlar. Gıda enflasyonu olur mantığıyla süt fiyatlarına zam yapmıyorlar. Ama yem fiyatları zam görüyor. Elektrik, doğalgaz her şey artıyor. AKP Türkiye’nin gündeminden kopmuştur. Halkın gündeminden kopmuştur. Halkın gündeminde TÜİK verilerinin rakamları değil gerçek rakamlar var. Halk markete gittiğinde gerçek enflasyonun ne olduğunu çok iyi biliyor. TÜİK’in açıkladığı yüzde 10 rakamına inanmıyor. Bunun en az 3-4 katı enflasyon var diyor. İşsizlik rakamları hiç artmıyor. 11,3’lerde geziyor. Ama çocuğunu, komşusunun oğlunu, kızını görünce gerçek işsizliği anlıyor. Gerçek işsizlik en az 2-3 katı diyor. Edirne kobileriyle büyük bir kent. Ağırlıklı olarak Keşan, Uzunköprü ve Merkez’de var. Çünkü ticaret odaları var. Gerekli bilgileri aldık. Envanteri çıkardık. Mümkün olduğunca farklı sektörlerden kobiyle görüşerek sorunların ne olduğunu tespit edeceğiz. CHP kısacası AK Parti’nin yarattığı suni gündemle uğraşmayacak. Yoksulluğun, işsizliğin, hayat pahalılığının, halkın gündeminin ne olduğunu her fırsatta dile getirmeye devam edecek. Bu yönde politikalar üretecek. Çünkü biz insanımızın ne kadar zor koşullar altında dükkanını açtığını, kapattığını ne kadar zor koşullar altında elektrik faturasını ödediğini, ne zor koşullar altında kredi kartının asgari ödeme tutarını ödeyebildiğini, ne zor şartlarda altında çocuğunu okula gönderdiğini çok çok iyi biliyoruz. Halkın gündeminden hiç kopmadık. Ama AK Parti köşklerde yaşayan yöneticileriyle halkın çorbası var mı bunları düşünmeden sürekli ithalat kararnameleriyle ülkeyi yönetmeye devam ediyor.” dedi.
GÜNDOĞDU: “SON 6 SENEDE HUZUR KALMADI”
CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, KOBİ’lerin Türkiye’nin bel kemiği olduğunu belirterek, “Türkiye’de 3,5 milyon civarında KOBİ var. Bunlar ciddi anlamda da bizim bel kemiğimizi oluşturuyor. KOBİ’lerin Türkiye’deki toptancı payı yüzde 53. Yine kobilerin Türkiye’de üretimi yüzde 56. Yine kobiler Türkiye’de yatırımların yüzde 53’ünü kapsıyor. Yine kobiler Türkiye’deki istihdamın yüzde 76’sını sağlayan yerler. Ücretli çalışanların yüzde 70’i kobilerde çalışıyor. Türkiye ihracatının yüzde 56’sını kobiler karşılıyor. Düşündüğümüzde bir ülkenin hem bel kemiği hem omuriliği ülkeyi ayakta tutan yerdir. Kobiler sıkıntılı. Kobilerle ilgili neler yapabiliriz diye bugün sahada direkt olarak göreceğiz. Ayın 28’ine kadar CHP grubuna teslim edip muhasebesi yapılıp grup toplantısında açıklanacak. Ulusal basınla paylaşılıp en azından hükümetin bundan sonra yapacağı hal hareket ne ise kobiler üzerinde yapması gerekenleri de ana muhalefet olarak biz ortaya koyacağız. Sıkıntımız şu. Bilindiği üzere; 4,5 yıllık bir zaman dilimi içerisinde Türkiye’de tekrarlanan İstanbul seçimiyle beraber 6 tane seçim geçirdik. Bir yandan istikrardan bahsedeceksiniz, bir yandan da 4,5 yıllık süre içerisinde 6 tane seçim yapacaksınız. Bunun içindeki darbe girişimini saymıyorum. Türkiye’de özellikle 18 yılın son 6 senesinde huzur kalmadı. Ekonomi bitti. Sosyal ve kültürel anlamda bir çöküntü yaşıyoruz. Sadece her olumsuzlukta dış güçler diyerek topu başkalarına atıyoruz. Şimdi baktığımızda deniz bitti, kara göründü. Ülkenin menfaatleri açısından ana muhalefet partisi olarak üstümüze ne düşerse hepsini yerine getirmeye çalışıyoruz. Aynı olgunluğu maalesef bugüne kadar hükümetten görmedik. Bugün ittifaklar karşı karşıya geliyor. Bu ülkede sadece esnaf olarak değil, çiftçisiyle emeklisiyle memuruyla işçisiyle çalışanıyla hayatından kimse memnun değil. Psikolojik zaaf yaşayan bir ülke haline geldik. Herkesin kimyası bozuldu. Çünkü yokluk var, ekonomik krizler var. Geçmişte gençliğimizde herhangi bir şekilde rahatsızlandığımızda hastanelere gittiğimizde psikolojik servislerinin önünden geçerken birkaç kişiyi tek tük görürdük. Şimdi maalesef psikolojik tedavi gören birçok kişi görmeye başladık. Bunlar Türkiye’nin gelmiş olduğu noktanın bir göstergesidir. Müthiş bir huzursuzluk, işsizlik, birbiriyle bağdaşmayan davranışlar maalesef Türkiye’yi bu hale getirdi.” ifadelerini kullandı.
GÜNDOĞDU: “TEMEL İHTİYAÇLARA YÜZDE 50 ZAM GELİYORSA, ENFLASYON NASIL YÜZDE 11?”
Ülkede memnuniyetsizliğin hakim olduğunu vurgulayan Gündoğdu, “Kime gidersek gidelim bir memnuniyetsizlik var. Zaten istatistik ve TÜİK raporlarını açtığınızda nereye dokunursanız dokunun Türkiye’deki memnuniyetsizliği ifade eden her türlü algıyı ve olayı yaşıyorsunuz. Bir yandan diyorsunuz ki;Türkiye’de enflasyon 11.6’dır. Böyle rakamları ortaya koyuyorsunuz. TÜİK’de bunları açıklıyor. Diğer taraftan da elektrik, doğalgaz, benzin gibi şeylerde yılda en az yüzde 50 ile yüzde 60 arasında zam yapıyorsunuz. Sokaktan geçen 10 yaşındaki bir çocuğu çevirin. Bir ülkede temel olan her şeye yüzde 50 – yüzde 60 zam geliyorsa o ülkenin enflasyonu yüzde 11 midir diye sorun. Çocuk bile size güler. Geldiğimiz nokta ne kadar kötü durumda olduğumuzun göstergesi. Bir taraftan da saraya baktığınızda, ‘Türkiye’de her şey güllük gülistanlık. Siz niye bağırıyorsunuz?’ algısı var. Biz işleri gayet iyi yürütüyoruz algısı yaratılmaya çalışılıyor. Aşağıdaki tabanla yukarıdaki tavan arası tamamen kopmuş. Orada sanki zamkla oturtmuşlar oradan kalkmamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bu iş bitti. Önümüzdeki sürece baktığımızda AK Parti olmayacak. Çünkü geçmişte de bu böyle olmuştur. Tencere kaynamazsa hükümet gidicidir. Aynı şu an AK Parti ve MHP’de olduğu gibi. Bir an önce gitsinler ya da ülkede CHP’nin vermiş olduğu önerilere bir an önce kulak versinler. Bizim istediğimiz bu. Çünkü hala kulaklarını tıkamışlar, gözlerini kapatmışlar, duymuyorlar, görmüyorlar. Suriye’ye kuru gıda yardımı yapılıyor. Hem de bizim ülkemizde yeterli bir şekilde çıkmadığı halde. Suriyelilerin başımızın üstünde yeri var. Bir savaş var. Savaştan kaçtıklarını ifade ettiler. Savaş bittiğinde de geri döneceklerini ifade ettiler. Savaş bir şekilde orada artık bitme veya azalma noktasına geldi. Herkes ülkesine dönsün. Çünkü baktığımızda Türkiye’de son 5 yılda Suriyelilere harcanan rakam 40 milyar Dolar’ın üzerinde. Bugün biz o 40 milyar Dolar’ı esnafımıza, çiftçimize, emeklimize, memurumuza veya toplumun diğer katmanlarına harcamış olsak bu ülkede her şey gerçek anlamda güllük gülistanlık olacak. Ama inatla hala biz harcayacağız diyorlar. Kimse kusura bakmasın. Kahramanlığı yapacaksan kendi vatandaşına yapacaksın. Başkasının vatandaşına değil. Ülkede gezdiğimiz her yerde toplumun hangi katmanı olursa olsun çok dertli. Bu dertlere çare olmaya çalışıyoruz. En azından onlardan bilgi alarak, dokunarak biz bunları yapmaya devam edeceğiz. Sonraki süreçte de göreceksiniz Millet İttifakı önümüzdeki seçimde iktidara gelecek. Çünkü hem Cumhurbaşkanı’nın hem de bağımsız araştırma şirketlerinin yapmış oldukları bütün araştırmalarda şu an Cumhur İttifakı yüzde 43leri kesinlikle geçemiyor. Dertleri var, sıkıntıları var. Önümüzdeki süreçte bir de bakmışsınız ‘hadi bakalım arkadaşlar referandum yapalım. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirelim’ diyebilirler. Ama geçmişteki referandumlar gibi olursa akılları sıra bizleri köşeye sıkıştıracaklarını zannediyorlar. Bilindiği üzere geçmiş referandumlarda da 20 tane madde koyuyorlardı. Bir bakıyorsunuz 17-18 tanesi gerçekten itibarlı madde. Hakikaten geçmesi gereken madde ama 2 tanesini içlerine atıyorlardı. Bütün Türkiye’yi kaosa çeken maddelerdi. Bunun benzetmesini şöyle yapmıştık. 1 kiloluk dana kıymasının içinde 100 gramlık domuz kıymasını atarak bu işi getirmeye çalışıyorlardı. Bundan sonra kimse yemez. Biz önümüzdeki sürecin Türkiye açısından daha hayırlı daha güzel geçeceğini gözlemliyoruz. Şu anki kaostan da kurtulmamız gerekiyor. Türkiye özellikle pandemi sürecine girmeden önceki duruma geldiğimizde ekonomik anlamda zaten bir çöküntü yaşıyordu. Pandemiyle beraber bu arttı. Bizlere bildirilen rakamlar yaklaşık olarak pandemi sürecinde 85 milyar Lira gibi bir paranın basıldığı yönünde. Sıfır atılmamış haliyle 85 katrilyonun basıldığı ve bunun da maalesef Merkez Bankası’nda veya bütçede hiçbir karşılığının olmadığı ve yeniden yeni para ihtiyaçları doğacağını bunun için de son zamanlarda Çin Halk Cumhuriyeti ile koltuk temasına geçtiğini hatta bu paraların bir kısmı karşılansın diye dün yine Antalya’da Antalya Limanı’nın Katarlılara satıldığını görüyoruz. Muhalefet partisinden önce MHP’nin bu satışlara karşı gelmesi gerekiyor. Bunlar özelleştirme adı altında ülkenin değerlerinin yok edilmesidir.” şeklinde konuştu.
Kerem Filiz
