Milliyetçi Hareket Partisi’nin cumartesi günü gerçekleştirilen Merkez İlçe Kongresine yaşanan olaylar damga vurmuştu. Kongreye gelen Eski İl Başkanlarından Hakan Özkan’ın, Merkez İlçe Başkanı Emre Tokluoğlu tarafından salondan kovulmasıyla başlayan olaylar, olayı görüntülemek isteyen basın mensuplarına partililerin müdahale etmesiyle büyümüştü. Konuyla ilgili dün İl Yönetim Kurulu Üyeleriyle beraber basın toplantısı düzenleyen MHP Edirne İl Başkanı Zakir Tercan, basın mensuplarından özür diledi. Olayın kahramanı Emre Tokluoğlu ise basın toplantısına katılmadı.
“BİR DEĞİL, BİN DEFA ÖZÜR DİLİYORUM”
MHP Edirne İl Başkanı Zakir Tercan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “15 Ağustos Cumartesi günü Merkez İlçe Kongremiz nedeniyle bazı nahoş hareketler olduğunu duydum. Çünkü bu hareketler olduğu zaman ben orada değildim. Olmuş olsaydım elbette bu gibi hal ve hareketlerin olması mümkün değildi. Değerli basın mensupları Milliyetçi Hareket Partisi Merkez İlçe Başkanı Emre Tokluoğlu adına, orada sizlere hal ve hareketlerde bulunan genç ülkücü kardeşlerim adına, MHP ve ülkücü camia adına hepinizden bir defa değil, bin defa özür diliyorum. Sizler de bu camiadaki yüz kızartıcı olmayan hal ve hareketleri biraz hoşgörüyle karşılarsanız mutlu olurum. Ülkücülerin yıpranması kimseye bir fayda getirmez. Ülkücüler bu ülkeye sevdalıdır. Bu ülke için kanını, canını çekinmeden veren insanlardır. MHP ve ülkücü camia bu milletin direncidir. Çünkü biz 12 Eylül’den önce de Rusya’ya karşı şanı büyük bir mücadele etmişiz. 5 bin ülkücü kardeşimiz şehit olmuştur. Binlerce insanımız gazi olmuştur. Binlerce insanımız hapishanelerde çile çekmiştir. 12 Eylül MHP ve ülkücü camianın üzerinden silindir gibi geçmesine rağmen 51 yıllık siyasi hayatımızda bu camiayı yıkmaya hiç kimsenin gücü yetmedi. 12 Eylül olduğunda 9 tane fidanımız idam edildi. Dünya kadar insanımız istikbalini kaybetti. Şunu demek istiyorum; MHP ve ülkücü camiayı sevin; bize sahip çıkın. 15 Temmuz eğer gerçekleşmiş olsaydı bugün burada birlikte olmamız mümkün değildi. Genel Başkanımız şanı büyük bir mücadele etmiştir. Ülkücüler büyük mücadele etmiştir. Ankara’da olan tek lider Devlet Bahçeli’ydi. Sizlere yapılan hal ve hareketleri tasvip etmiyorum. Kesinlikle kabul etmiyorum. Çünkü sizin görevinizi yapmak gibi bir mecburiyetiniz var. Sizin en tabii hakkınızdır. Çalıştığınız yere karşı bir sorumluluğunuz var. Buna son derece saygı duyuyorum. Çünkü bir insan nerede ekmek yiyorsa oranın kılıcını kullanma gibi bir mecburiyeti var. Bizim bundan da en ufak bir rahatsızlığımız yok. Hiçbir basın mensubuna gönül koymuyorum. Basından özür diliyorum. Başka kimseden de özür dilemiyorum.” dedi.
“İNSAN DAVET EDİLDİĞİ YERE GİDER”
Kongreler için Genel Merkez tarafından alınan kararları uyguladıklarını söyleyen Tercan, “Koskoca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin divanda almış olduğu bir karar var. Bu kararı bize teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekilimiz Prof. Dr. Semih Yalçın iletiyor. Kongrelerde, sadece Edirne için değil, Türkiye genelinde 81 ilde bütün ilçelerde tek liste olarak karar alınmıştır. Kesinlikle ve kesinlikle delege olmayan hiç kimse kongrelere giremeyeceği, kongrelerin seyircisiz yapılacağını alınan kararda bize iletmiştir. İkinci bir divanın almış olduğu kararda yine aynı şey ifade ediliyor. Sürekli bizi uyarıyorlar; biz de teşkilatlarımızı uyarıyoruz. Bizim yapmış olduğumuz delegede hepsinin adı, soyadı, telefon numaraları var. Biz bütün delegelerin hepsine mesaj yoluyla bilgi verdik. Herkesi ‘delege olmayan kongre salonuna giremeyecek’ diye bilgilendirdik. Hatta delege olup oyunu kullanan dışarı çıkacak, gidecek dedik. Korona virüs nedeniyle böyle bir uygulama yaptık. Buna rağmen bütün delegelerimize bu şekilde bildirdikten sonra delege olmayanlar da kongremizin olduğunu çok iyi bilmesine rağmen geldi. Burada gelmiş geçmiş birçok İl Başkanı var. Hiçbiri gelmedi. İnsan davet edildiği yere gider. İnsanın davet edilmediği bir yere gitmesi hoş değil. Meseleye bu taraftan da bakılması gerekiyor. Genel Başkanımıza karşı bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğumuzu yerine getirmemiz lazım. Huzurumuzu bozmak isteyen arkadaşımızın kendisine kibarca ayrılması söylenmiştir. Kendisi dikkate almamıştır. Çıkan huzursuzluğun sebebi budur. Yoksa bizim bu camiaya hizmet etmiş insanlara karşı tavırlı hareket etmemiz mümkün değil. Genel Başkanımızın ve divanda almış olduğu karara göre hareket ediyoruz. Nahoş bir hareket oldu. Olmasa daha iyi olurdu.” ifadelerini kullandı.
“İLK AŞAMADA UYARIRIZ”
Tercan, basın mensuplarına yönelik sözlü ve fiziki müdahalelerde bulunan partililere yönelik bir yaptırım uygulanıp uygulanmayacağının sorulması üzerine ise, “Biz bir seçim süreci içerisindeyiz. İlçe Seçim Kongrelerimiz var. Atamayla gelen bir yönetimiz. Bizde atamayla gelene disiplin yönetmeliği yoktur. Ancak seçildikten sonra disiplin yönetmeliği uygulanır. Seçimler, il kongrelerimiz bittikten sonra biz bunun araştırmasını yaparız. Eğer gerçekten bu arkadaşlarımız sizlere karşı ciddi manada üzücü kelimeler sarf etmişlerse onları çağırırız. Üzerimize düşen görev neyse o arkadaşlarımıza söyleriz. İlk aşamada kendilerini uyarırız. İkinci aşamada bu tip davranışlar olursa disiplin kurulumuzu çalıştırırız. Disiplin kurulunda aldığımız kararı Genel Merkeze bildiririz. Genel Merkezimizin her konuda bilgisi var. Bu camianın yıpranması hoş değil. Bu camia köklü bir camia. Bu camiayı çok fazla sıkıntıya sokmamalıyız.” cevabını verdi.
