“ÜÇOK’U SAYGIYLA ANIYORUZ”

6 Ekim 1990’da evine gönderilen bombalı paketle öldürülen Çağdaş İlahiyatçı Bahriye Üçok, Cumhuriyet Kadınları Derneği Edirne Şubesi tarafından anıldı. Dernek Başkanı Mine Hepgüllü tarafından yapılan basın açıklamasında, “Bahriye Üçok, kendi yaşamını şu sözlerle ifade etmişti. ‘Benim hayatım, tamamıyla mücadeledir’ Evet, O, bu mücadeleyi, Cumhuriyet Devrimlerini ve Atatürk ilkelerini savunmayı, temel görev bilerek yürüttü. Bizler bugün; Bahriye Üçok ve tüm aydınlanma mücadelesi şehitlerini, bir kez daha, saygıyla anıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“ÜÇOK’U SAYGIYLA ANIYORUZ”

6 Ekim 1990’da evine gönderilen bombalı paketle öldürülen Çağdaş İlahiyatçı Bahriye Üçok, Cumhuriyet Kadınları Derneği Edirne Şubesi tarafından anıldı. Dernek Başkanı Mine Hepgüllü tarafından yapılan basın açıklamasında, “Bahriye Üçok, kendi yaşamını şu sözlerle ifade etmişti. ‘Benim hayatım, tamamıyla mücadeledir’ Evet, O, bu mücadeleyi, Cumhuriyet Devrimlerini ve Atatürk ilkelerini savunmayı, temel görev bilerek yürüttü. Bizler bugün; Bahriye Üçok ve tüm aydınlanma mücadelesi şehitlerini, bir kez daha, saygıyla anıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
07 Ekim 2019 Pazartesi 08:00
“ÜÇOK’U SAYGIYLA ANIYORUZ”

Cumhuriyet Kadınları Derneği Edirne Şube Başkanı Mine Hepgüllü tarafından yapılan basın açıklaması şu şekilde:

“Aydınlanma mücadelemizin kadın önderi, İslam Tarihçisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bahriye Üçok’un katledilişinin 29. yılındayız. Türbana karşı tavrı ve laikliği savunmasıyla tanınan Doç. Dr. Bahriye Üçok’u aramızdan ayrılışının 29. yılında bir kez daha saygıyla anıyoruz. Bilemezdi, ölümün kitapla geleceğini. Ölüm, 6 Ekim 1990'da, bir kitabın içine gizlendi, evine girdi. Bomba, kitabın içine yerleştirilmişti. Kitabın kabı açıldığı anda, aydınlanma arayışında, yeni bir kapı değil, ölüm çıktı karşısına. Bahriye Üçok, Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesinde, İslam Tarihi Öğretim Üyesi olarak yıllarca ders vermiş, önemli bir İslam uzmanı, Atatürkçü ilahiyatçı bir doçent, Türkiye'nin hem okuyan, hem de, yazanlarındandı. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ndeki görevini, bir aydınlanma neferi olarak yerine getirdi. Farsça ve Arapçayı çok iyi bilen Bahriye Üçok, Kuran-ı Kerim'e bağlı kalarak, İslam Dinini, çağdaş, gerçekçi ve dinin özünde bulunan hoş görüyle, yorumladı. Bu nedenle, 1960'lı yıllardan itibaren, tehditler almaya başladı. 1989'da Televizyonda yapılan bir açık oturumda; İslam'da örtünmenin, zorunlu olmadığını açıklamasından sonra, ‘İslami Hareket’ adli örgütün, yoğun tehditlerini almaya başladı. Tehditlerin ardından, 6 Ekim 1990 günü, evine gönderilen kitap paketini, kapısının önünde açmaya çalışırken, içine yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Bahriye Üçok, kendi yaşamını şu sözlerle ifade etmişti. ‘Benim hayatım, tamamıyla mücadeledir’ Evet, O, bu mücadeleyi, Cumhuriyet Devrimlerini ve Atatürk ilkelerini savunmayı, temel görev bilerek yürüttü. Bizler bugün; Bahriye Üçok ve tüm aydınlanma mücadelesi şehitlerini, bir kez daha, saygıyla anıyoruz.”

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.