Edirne İl Genel Meclisi Mart ayı Olağan toplantıları 3’üncü oturumu dün Mehmet Geçmiş başkanlığında gerçekleştirildi. Toplam 4 komisyon raporunun görüşülerek karara bağlandığı toplantıda; Geçkinli köyüne yapılması planlanan kömür ocağı hakkında Çevre ve Sağlık Komisyonu tarafından hazırlanan rapora, AK Partili Komisyon Üyeleri Melek Uzgör ve İbrahim Dalkıran’ın ‘şerh’ koyması tartışma yarattı. Konuyla ilgili araştırma yapılması için oybirliğiyle karar alındığını vurgulayan Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş, karara rağmen rapora şerh konulmasının doğru olmadığını ifade etti. AK Parti Grup Başkanı Nedret Akbulut ise söz konusu alanda araştırma yapmanın İl Genel Meclisi’nin görevleri arasında olmadığını dile getirdi. Söz konusu alanın 1. sınıf tarım arazisi olduğunu ve toplumu ilgilendiren her konunun meclisin görevi olduğunu belirten Komisyon Başkanı Erdoğan Gümülcineli, doğayı korumak için çalışmalar yapmaya devam edeceklerini söyledi.
GÜMÜLCİNELİ: “BÖLGEYE ÇED RAPORU VERİLMEMELİDİR”
Çevre ve Sağlık Komisyon Başkanı Erdoğan Gümülcineli tarafından meclise sunulan raporda şu ifadelere yer verildi:
“Trakya Bölge Planının üçüncü ve son gelişme ekseni üretim, ekonomi, tarım ve turizm olarak belirlenmiştir. Bölgemizde uzun dönemdir yaşanan tarım arazilerimizin doğal kaynaklarımıza niteliksiz kömür, taş ocaktarı, kişisel ranta dayalı taleplerin hat safhaya vardığı bir dönemde çevremizi ve bölgemizi tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Bunun en belirgin örneğini de Edirne İli Süloğlu İlçesi, Geçkinli Köyü'nde, BKİ BATI KÖMÜR İŞLETMELERİ A.Ş tarafından linyit ocağı, lavyar, kurutma, paketleme tesisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED izin ve Denetim Genel Müdürlüğü nezdinde ÇED sürecini başlatmış olduğu görülmektedir. Oysa Tarımsal Açıdan Mutlak (öncelikli) Korunacak Alanlar içinde bulunmasına rağmen ocak sahası ve tesis alanları 1.sınıf tarım toprakları ve mera sahası üzerinde yapılaşmaya açılıyor. Danıştay içtihatlarına uygun olarak Anayasanın 17.maddesi, 56.maddesi, 63.maddesinden hareketle; Çevre Kanunu'nun 3/a maddesi gereği yaşadıkları çevrelerinin, köylerinin, tarlaların, topraklarının, sularının, bir bütün olarak ekosistemin kirletilmesinin önüne geçmek, çevrelerinin, geleceklerinin, kültürlerinin, manevi varlıklarının korunmasını sağlamak üzere Bakanlığın görevi olduğundan bu projenin baştan reddedilmesi gerekir. Çevre Kanunun 3. maddesinde; çevrenin korunmasına ve iyileştirmesine ilişkin genel ilkeler içerisinde "Çevreye" telafisi imkânsız zararlar verecek, köylülerin yaşadıkları ve bir bütün olan "ekosistem" içinde sürdürdükleri yaşamlarını geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde etkileyen bu tip projeler olumsuz sayılmaktadır. Geçkinli Köyü Merasının bir kısmı özel şirketlere 40 yıllığına kiralanmış olup yaklaşık 13 yıldır kömür çıkarılmaktadır. Daha önce açılmış ve işi biten ocakların tarımsal alanda ve mera alanında büyük tahribatlar yarattığı görülmüştür. Gölleşmiş derin çukurlar, üstü gelişi güzel kapatılmış dekapaj malzemeleri nedeniyle savaş alanı görünümündeki bu sahalar ne yazık ki rehabilite edilmemiş, bitki örtüsü ile kaplanmamış, tarımsal alana dönüştürülmemiştir. Bu olumsuz örnekler varken yeni ocakların çevreye zarar vermeyeceği taahhütleri inandırıcı değildir. Denetim yapılmadığı için Çevre tahribatı daha da artacaktır. Mevcut bu alanların fiili durumları proje tanıtım dosyasında nedense yer almamaktadır. Çevre ve Sağlık Komisyonumuzca yerinde yapılan incelemelerde İl Genel Meclisi üyelerimizin katılımı ile birlikte dört ana unsur komisyonumuzca tespit edilmiştir. 1. Mera vasfında verimli arazilerimiz 2. Birinci sınıf tarım arazilerimiz 3. Askeri Yasak Bölge kapsamında bulunması 4. Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın tahrip edileceği bu vesile ile hayvan sulama göletlerimizin de telafisinin mümkün olmayacak zararlar meydana getirecektir. Topraklarımızı, havamızı, suyumuzu her türlü canlı yaşamı gelecek nesillere güvenle aktarmak asli görevlerimizdir. Raporumuzda da belirtmiş olduğumuz nedenlerden ve tespitlerden dolayı bu yere ÇED raporu verilmemelidir.”
GEÇMİŞ: “KONULAN ŞERHE ANLAM VEREMEDİK”
İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Geçmiş, AK Partili komisyon üyelerinin rapora şerh koyması hakkında konuşarak, “5 kişilik komisyonda 3 CHP, 2 AK Partili komisyon üyesi bulunuyor. Komisyonun bölgede araştırma yapmasını oybirliğiyle kabul edildi. Ak Parti, CHP ve İYİ Partili üyeler oybirliğiyle komisyonun bölgede yapılacak araştırma için onay verdi. Komisyon çalışmalarını yaptı, meclisi bilgilendirmek istiyor. Bilgilendirme raporuna AK Partili 2 üye muhalefet şerhi koydu. Bunun ne yasayla bağlantısı var ne de görüşmeyle bağlantısı var. Komisyon çalışması için karar verdiler, komisyon meclisi bilgilendirecek bilgilendirmesin diye de muhalefet şerhi koyuyorlar. Bu doğru bir karar değil.” ifadelerini kullandı.
ERBAY: “BÜYÜK ZARAR VERECEKTİR”
İYİ Parti Süloğlu İl Genel Meclis Üyesi Hüseyin Erbay, söz konusu projenin tarım arazilerine büyük zararlar vereceğini belirterek, “Süloğlu ilçesinin Geçkinli köyü civarında 7 bin 700 dekar arazi üzerinde kurulmak istenen linyit ocağı ve lavyar kurutma ve paketleme tesisinin Geçkinli Köyü ve çevresindeki köyler ile Süloğlu sınırına dayanması, buradaki verimli toprakların, üretim yapılan arazilerin, sulama göletlerinin, otlaki meraların ve insan hayatını tehlikeye atmasına duyarsız kalamayız. Tarım ve Orman Bakanlığı bölgede bu tür maden ocaklarına verilecek ÇED raporlarına neden sessiz kalıyor merak ediyorum.” şeklinde konuştu.
AKBULUT: “GÖREVLERİMİZ ARASINDA DEĞİL”
AK Parti Grup Başkanı Nedret Akbulut ise alanda araştırma yapılmasının İl Genel Meclisi’nin görevleri arasında bulunmadığını söyleyerek, “Bizim görevlerimiz arasında bu mevzu yok. Merkezi idarenin görevi bunlar. Bizim çevreci arkadaşların, kent konseycilerin katılımı ve hassasiyetleri var. Bu tür mevzular olduğunda onlar da kendi konumları gereği müdahil oluyorlar. Uzunköprü’de dallık ağaçlarıyla ilgili bir durum oldu. Ressam Ali Çıtak resim sergisi açtı. Baktım siyasiler zincir gibi dizilmişler, yani ne sanat kaldı, ne şu kaldı, ne bu kaldı. Kent konseyciler ve çevreciler sanatın önüne geçti. Burada da durum özel idare kapsamında olmayıp, merkezi idarenin görevinde olduğunu ifade ediyorum.” dedi.
Kerem Filiz
