VERTİGO BİR HASTALIK DEĞİL!

Vertigo hakkında önemli açıklamalarda bulunan Özel Trakya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Levent Üçkardeşler, “Vertigo; baş dönmesi demektir. Bir hastalık değil, belirtidir. Nasıl mide ülserinde mide ağrısı bir tanı değil de belirtiyse; baş dönmesi de bir belirtidir. Sinir sisteminin birçok hastalığında ortaya çıkabilir.” dedi.

VERTİGO BİR HASTALIK DEĞİL!

Vertigo hakkında önemli açıklamalarda bulunan Özel Trakya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Levent Üçkardeşler, “Vertigo; baş dönmesi demektir. Bir hastalık değil, belirtidir. Nasıl mide ülserinde mide ağrısı bir tanı değil de belirtiyse; baş dönmesi de bir belirtidir. Sinir sisteminin birçok hastalığında ortaya çıkabilir.” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
08 Şubat 2020 Cumartesi 06:40
VERTİGO BİR HASTALIK DEĞİL!

Özel Trakya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Levent Üçkardeşler, vertigo hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Toplumda sık bilinenin aksine vertigonun bir hastalık olmadığını belirten Dr. Üçkardeşler, sinir sisteminin birçok hastalığında vertigonun bir belirti olduğunu söyledi. Yaş ilerledikçe vertigonun görülme sıklığının arttığını vurgulayan Dr. Üçkardeşler, hangi belirtide nasıl tedavi uygulanması gerektiği hakkında da önemli bilgiler verdi.

“BAŞ DÖNMESİ BİR HASTALIK DEĞİL, BELİRTİDİR”

Nöroloji Uzmanı Dr. Levent Üçkardeşler, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Vertigo; baş dönmesi demektir. Bir hastalık değildir. Nasıl mide ülserinde mide ağrısı bir tanı değil de belirtiyse; baş dönmesi de bir belirtidir. Sinir sisteminin birçok hastalığında ortaya çıkabilir. Amerika'da hastane acil servisine başvuran hastaların yüzde 2.5'unda baş dönmesi yakınması saptanmıştır. Aslında vertigo; dengesizlik, kulak çınlaması ve denge bozukluğuyla bir arada bulunabilmektedir. Bu belirtiler genelde 25 yaş üzerinde görülmektedir. Ancak 40 yaş üzerinde görülme sıklığı artar ve yaş ilerledikçe görülme sıklığı daha da artmaktadır. Süresi; hastaya ve altta yatan nedene bağlı olarak saniyelerden saatlere, günlere, aylara hatta yıllara kadar uzamaktadır. Vertigonun iki tipi vardır; döngüsel (tıpta pozisyonel) tipte hasta kendisini dönüyormuş, baktığı yer bir yana kayıyormuş gibi hisseder. Duruşsal (Tıpta postüral) tip denilen vertigoda ise hasta altındaki yer hareket ediyormuş, kayıktaymış gibi hisseder. Bu her iki tip vertigo vücut ve baş hareketleri ile ortaya çıkar. Vertigoların hepsi hareketle ortaya çıkmaz. Hareketle ortaya çıkanlara vücut durum ve hareketine bağlı (pozisyonel), hareketsizken bile ortaya çıkanlara kendiliğinden (spontan) vertigolar adı verilir.” dedi.

“VERTİGİNO EPİLEPSİLİ HASTALARDA ŞUUR KAYBI YAŞANABİLİR”

Vertigoyla birlikte birçok belirtinin de görülebildiğini söyleyen Dr. Üçkardeşler, “Hastalarda vertigo ile birlikte mide bulantısı, hatta kusma, renk solması, tansiyon düşmesi, soğuk terleme olur. Şuur kaybı çok nadirdir ve sadece nadir bir sara tipi olan vertiginö epilepsili hastalarda görülebilir. Hastalarda baş dönmesi ile birlikte sıklıkla tıp dilinde nistagmus adı verilen göz hareket bozukluğu olur. Göz hareketlerindeki bu bozukluk hekimlere vertigonun nedeni, arızanın tarafı, yeri ve tipi hakkında önemli bilgiler verir. Bu nedenle hekimler vertigo yakınması olan hastaların göz hareketlerini dikkatle muayene ederler. İç kulak kaynaklı anormal göz hareketleri yatay eksendedir. Düz bakışta da görülebildikleri gibi sıklıkla yana bakışlarda ortaya çıkar. Düz bakıştaki nistagmus, bozukluğun daha ağır olduğunu gösterir. Dikey eksendeki nistagmuslar daima beyin orijinlidir ve beyinsapı denilen alt beyin bölgesinden ve çok çok nadiren beyin kabuğundan kaynaklanırlar. Vertigo ve nistagmusların büyük bir çoğunluğu çevresel yani iç kulaktaki denge-işitme organının hareket algılayıcı bölümünden (vestibul) kaynaklanır. Bu yapı; iki ayrı işlevli bölümden oluşur. Bunlar; sesleri algılayan mikrofon gibi kabul edeceğimiz salyangoz cismi ve buna hemen komşu olan; her 3 eksende dönme hareketlerine duyarlı yarım daire kanalları ile dikey ve yatay eksendeki hareketlere duyarlı 2 kesecikten oluşur. Bu organlar beynin iki yanında kulak bölümündeki kalın bir kemik yapının içindedir.” ifadelerini kullandı.

HANGİ BELİRTİLER NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Denge organı hastalıkları hakkında da bilgiler veren Dr. Üçkardeşler, “İyi huylu ara sıra gelen harekete duyarlı baş dönmesi; en sık rastlanılan baş dönmesi durumudur. Hastalık uzun sürelidir. Nedeni keseciklerde bulunan ve halk arasında kristal, tıp dilinde otokonia denilen kalsiyum içerikli parçacıkların yarım daire kanallarına kaçmasından kaynaklanan bir durumdur. İlaçla, fizik tedavi yöntemleri ve bazı özel manevralarla tedavi edilir. Menier hastalığı; sıklıkta ikinci sıradadır ve iç kulaktaki sıvının zaman zaman basıncının artmasından kaynaklanır. Halk arasında iç kulak tansiyonu olarak bilinir. Vertigo yanında kulakta dolgunluk hissi, işitmenin azalması, kulak çınlaması gibi işitsel bozukluklar da vardır. İlaçla ve tuz kısıtlaması ile tedavi edilir. Vestibuler nörit; sıklakta 3’üncü sıradadır. Denge sinirin mikroplarla olan iltihabıdır. Grip ve ishal virüsleri, uçuk virüslerinin denge sinirindeki iletimi bozması nedeni ile oluşur. İlaçla tedavi edilir. Vestibuler migren; bir kısım hastada migren atağı sırasında baş dönmesi görülür. İlaçla tedavi edilir. Bilateral Vestibulopati; baş dönmesi ile birlikte diğer nörolojik hastalıklar bulunabilir. Bazı ilaçlar, B12 vit. Folik asit eksikliği, hipotiroidi neden olabilir. Hastaların yarısında neden bulunamaz. İlaç ve fizik tedavi ile tedavi edilir. Vestibuler Paroksismal (ara sıra olan) durumlar; Yukarıda anlatılan vestibuler migren atakları ve vestibuler epilepsi olarak adlandırılan nadir görülen sara nöbetleri sırasında baş dönmesi görülür. Bu hastalarda baş dönmesi sırasında nistagmus olmaz. Önce KBB uzmanı sonra nöroloji uzmanı görmelidir. Psikolojik baş dönmeleri; nadir görülür. Psikolojik sıklıkla nörotik kişilerde görülürler. Bu hastalarda her türlü muayene ve testler normaldir. Psikiyatri uzmanlarının alanına girer. Perilenf fistülü; iç kulak organındaki sıvının iç kulaktan orta kulağa sızması durumudur. Kafa darbesi, kulağa şiddetli ses darbesi, bazı kulak ameliyatları buna neden olabilir. Başdönmesi, aşırı işitme, işitme kaybı, kulak çınlaması gibi belirtiler yapar. Hastalar, uçağın alçalması, derine dalma, gibi basınç değişimleri, şiddetli ses, ıkınma, burun temizlerken şiddetli nefes verme (valsalva testi etkisi yapar) durumlarında baş dönmesi yaşarlar. Bu anda nistagmus ortaya çıkar. İstirahat ile genellikle kendiliğinden geçer, bazen operasyon gerekebilir. Mutlaka KBB uzmanlarının görmesi gerekir. Bu durumlardan başka bazı ilaçlar, zehirler denge ve işitme organını bozabilir. Beyin dışındaki bazı sistemik organ hastalıklarında da vertigo görülebilmektedir. Baş dönmesi olan hastalar önce KBB veya nöroloji uzmanlarına başvurmalıdırlar. Vertigolarda sıklıkla bu iki uzman grubu birlikte çalışırlar. Bazı hastaların fizik tedaviye gereksinimi de olur.” şeklinde konuştu.

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.