Uluslar arası Üniversite Müzeler Birliği Platformu tarafından 5’incisi düzenlenen kongre bu sene Sultan 2’inci Beyazid Külliyesi ve Sağlık Müzesi’nde yapıldı. Yurt içi ve yurt dışından pek çok üniversiteden alan uzmanları sunumlarını yaparken Aşevi Sergisi’nin de açılışı gerçekleştirildi.
Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu açılacak müzenin imaret mutfağı ve saray mutfağı olacağını bunları göstereceklerini belirtirken, müzeye 15’inci yüzyılın saray mutfağını simgeleyen bir yağlı boya çalışması hediye edilerek müzenin ilk envanteri oluşturuldu.
Tabakoğlu külliyede yaptığı konuşmasında Edirne’nin gerçekten muhteşem bir şehir olduğunu vurguarken “Edirne keşfettikçe zenginleşen bir hazinedir. Bu hazinenin küçük bir parçası da 2. Bayezid Külliyesidir. Külliyede ibadet için cami, insanların karnını doyurmak için mutfak, onlara sağlık veren şifahane koyulmuş. Onları eğiten eğitim kurumu koyulmuş, yolda kalmışları misafir eden bir yer sanayi kuruluşu kurulmuş, ekmek üreten fırın ve hamam koyulmuş. Bizler de koskoca bu medeniyetin devamıyız, mirasçısıyız. Bu mirası en güzel şekilde gelecek nesle aktarmalıyız." Dedi.
2. BAYEZİD KÜLLİYESİ'NDE MUTFAK NASILDI, OLUŞTURULACAK MÜZEDE BU SUNULACAK
2. Bayezid Külliyesi Rahmetli Ratip Kazancıgil'in gayretleriyle bir yıkıntıyken Trakya Üniversitesi bünyesinde ayağa kaldırıldığını belirten Tabakoğlu “Sonradan müze haline gelen külliyemizin kuruluşunun 21. yılını kutladık. Şu anda hafta sonları müzenin ziyaretçi sayısı 4 binleri 5 binleri buluyor. 1488'de açılan külliye bizim medeniyetimizi, biz neydik, ne yapıyorduk bunu en güzel şekilde anlatan en güzel örneklerden biridir. İnsanlar sadece okumakla anlamazlar, özellikle 5 duyuyu kullanmak isterler. Öyle olunca çok daha kalıcı olur. Görecek, dokunacak ve koklayacak oradaki atmosferi. Müzikleri duyacak ve tadacak. İşte tatma kısmı da 2. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi'nin mutfak kısmında canlandırarak, bir müze haline getirerek yapmak istiyoruz. 2. Bayezid Külliyesi'nde mutfak nasıldı ve burada ne gibi hizmetler verildi, oluşturulacak müzede sunulacak. Osmanlı'da beslenmeye çok önem verilmiş. Sağlık müzesine girince ilk gördüğünüz bina mutfak. Beslenme sağlığın en önemli parçası, o yüzden çok önem verilmiş beslenmeye. Çok ayrı bir kültürü varmış. Bunu hazine bulucu gibi tekrar gün yüzüne çıkartıp yeni nesillere anlatmak istiyoruz.” Dedi.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Prof. Dr. Engin Beksaç da “Müzeler ulusların belleğidir, geçmişidir, bu günüdür, geleceğidir. Müzeler uluslar arasında bir bağdır, kardeşliğin sembolüdür. Edirne’miz bir kültürler beşiğidir. Tarihsel kimliği binlerce yıl öncesine dayanan ve yeni yeni müzeleriyle güç kazanan bir şehirdir. Bu çalışmaların daha ileriki yıllarda çok daha büyük bir dostluğa vesile olmasını dilerim.” Diye konuştu.
Uluslararası Üniversite Müzeleri Birliği Platformu Başkanı Prof. Dr. Fethiye Erbay da Üniversite müzelerini daha üst platforma çıkarmayı ve onlara destek vermeyi amaçladıklarını belirterek “Birçok uluslararası proje yürütüyoruz. Üniversite müzelerini daha üst platforma çıkarmayı ve onlara destek vermeyi amaçlıyoruz. Çok önemli bir iş yapıyoruz. Türkiye'de ilk defa üniversite müzeleri arşivini oluşturuyoruz. Bunları bizden sonraki kuşaklara aktaracağız." Dedi
