Hasan Tahsin Yılmaz’ın açıklaması şöyle,” Bizler dernek olarak eğitim öğretim yılını değerlendirmeye çalışıyoruz. Bilindiği gibi 12 Eylül Askeri darbesinin 39. Yıldönümü nedeniyle akşam bir televizyon kanalında ilginç bir tartışma vardı. Odada belirtildiği gibi 12 eylül ülkemize yaptığı tahribatlar henüz bitmedi. O dönemin ürünü YÖK, anayasa devam ediyor. Şu anda 12 eylül döneminden çok daha ağır koşullar içeren anayasa değişikliği yapıldı. Cumhuriyet koçuluşlarının birçoğu ortadan kaldırıldı. Bazı kuruluşlarda T.C adı geçse dahi,bunlar sadece tabelalardan ibaret” dedi.
TÜRKİYE’DE BİR GERİYE DÖNÜŞÜM YAŞANIYOR
Şu anda ülkede geriye doğru bi dönüşüm yaşandığını belirten Yılmaz, “ Bazılarının ifade ettiği gibi “ Cumhuriyet bir reklam arasındır” diye bir iddia ortaya atıldı. Yine “Tarihimizle Barışmak” iddiasında olanlar Osmanlı dönemini geri getirme sevdasında. Ülkemizde burjuvazide buna uyum içinde. Halkın kullandığı malzemelere “ padişah halıları, şehzade halılar” gibi unutulan şeyleri yeniden canlandırılmaya halka sunulmaya çalışılıyor. Bilindiği gibi dünya liderleri arasında Mustafa Kemal’in ayrı bir yeri vardır. O ne bir Lenin’e, ne de Mao’ya ne de ülkesinde devrim yapmaya çalışan liderlere benzer. Atatürk sadece yok olan bir devlet içinde bir devlet yaratmaya çalışmadı toplumu da dönüştürdü. Ülkemizde doğuya bağlı statik bir toplumu dinamik bir toplum halene dönüştürmeye çalıştı.Atatürk’ün dediği gibi bilim neredeyse oraya dönülmesi gerekir. Toplum ışık olan yere yönelir"dedi.
TOPLUM DÖNÜŞTÜRÜLMEK İSTENİYOR
Ülkede toplumun dönüştürülmeye çalışıldığını belirten Yılmaz, “Onu niçin buna çocuklarda başladılar. Daha önce çıkarılan 4+4+4 adındaki inadım inat yasasıyla, çocukların eğitimine darbe vurdular.Bilindiği gibi bir ülkede eğitim o toplumu geleceğe hazırlar, ona göre planlar yapılır. Sözlük anlamında da eğitim eğmekten gelmektedir. Toplumları en iyi kontrol altına almanın yolu dindir. Bir de bizim ülkemizde hangi başlık atarsanız atın eğimin güvencesi kalmadı. Eğitim neden yapılır; çocuğu yetiştirirken ne yapmak istediğinize göre eğitim düzenlenir. Bu sürede çocuklara yaşamayı ve gelecekte karşılaşacağı zorluklarla mücadele etme yolları öğretilir” dedi.
İKTİDAR EĞİTİMDE ÖLÜMÜ ÖĞRETMEK İSTİYOR
İktidar partisinin eğitimde ölümü öğretmeye çalıştığını belirten Yılmaz, “ Bakıyoruz yapılan incelemeye göre Türkiye eğitime en az kaynak ayıran ülkelerden birisi. Sadece öğrenci başına beş bin dolar. Bunu 16 yılla çarptığınızda 60-70 dolarla çocuğu yetiştirmek istiyorsunuz. Aslında topluma en az lise seviyesinde fen dersleri, fizik kimya matematik öğrenmesine ihtiyaç var . Günlük yaşantılar bunu zorunlu kılıyor. Yeni eğitimde bu amaçlanmıyor. Bazı profesörler eğitimsiz insanlar güvendiklerini belirttiler. Bunlar üst düzey eğitimciler, böyle bir iddia olur mu? Eğiticileri aşağılama , cehaleti yükseltme iddialarına bu dönemde yaşıyoruz. Şiddet olayları bu dönemde yükseldi. Bunlar plansız değil planlı olarak uygulanıyor. Bu uygulamalar halkı kışkırtarak onu da içine sokarak bu planlar uygulanmak isteniyor. İmam Hatip okulları başarısız oldu. Şimdi de orta öğretimde başarılı öğrencileri İmam hatiplere yönlendiriyorlar. İmam Hatip okullarının başına başarı göstergesi olarak Anadolu Lisesi ibaresini koyuyorlar” dedi.
EĞİTİM YAŞAMI ÖĞRETMEK İÇİN YAPILIR ÖLÜMÜ ÖĞRETMEK DEĞİL.
Toplumda rıza üretme çabası üretildiğini bunun için öteki dünyaya rıza üretildiğini belirten Yılmaz, “ toplum manevi şeyle ve cennet vaadi ile yönlendirilmek isteniyor. Böyle bir dönemde eğitim başlıyor. Öğrencilerin yiyeceği ucuz ürünler sağlıksız, sağlıklı olanlar ise çok pahalı. Sağlıksız yiyecekler hayati tehlike oluşturuyor. Çocuklar bulundukları yerlerden uzak okullara yönlendiriliyor. Köylerimizde artık bayrak ve öğretmen yok. Devleti temsilen sadece muhtarlar ile imamlar kaldı. Kırsal kesimde görev alan öğretmenler ise dersin bitiş saatini beklemeden şehre geliyor. Öğrencisini,velisini tanımadan görev yapan öğretmenlerimiz var. Bu setsem aslında planlı yapılan işler.Biz bu durumu gördüğümüzde iktidarın başarısız olduğunu sanıyoruz. İktidar başarıyı bu yönde arıyor. Eğitimde yeni bir düzen amaçlanıyor. Bunun için eskiyi ortadan kaldırmak gerekiyor. Eski denilen Cumhuriyet değerleri. Bir bakıyorsunuz eğitimde yeni sistem gelmiş. Bunu neye göre yapıyorlar belirsiz. Keyfi yönelimle eğitim yönlendiriliyor” dedi
DİYANET’E AYRILAN PARA EĞİTİMDEN SAYILACAK
Ülkede eğitime ayrılan paranın bir süre sonra Diyanet İşlerine ayrılan paranın da eklenmesiyle daha çok gösterileceğini belirten Yılmaz, “ Bizler Edirne’ye başka illerden gelen öğrencilerimize yardımcı olmamız gerekiyor. Edirne’ye çeşitli illerden öğrenciler geliyor. Bu çocuklarımız burs ve kalacak yer arıyorlar. Biz Edirne halkımızdan bu gelen öğrencilere sahip çıkmalarını istiyoruz. Gelen öğrenciler ev tutmak istediklerinde elektrik, su , doğal gaz aboneliği peşinde koşuyorlar . Bir de bu öğrencilerde depozit istenmesi dar gelirli öğrencileri zora sokuyor. Gelen öğrencilerin dar gelirli aile çocukları olduğunu unutmayalım.Bir milli eğitim bakanımız Türkiye’de okulların ancak %10’u niteliklidir dedi. Niteliksiz bir okula giden okula giden bir çocuğa sen toplumun en önemli bir parçasısın denilebilir mi ? Bu çocuk baştan etiketleniyor. Eğitimde böyle ayrım olur mu?. Edirne’nin son yıllarda ilk öğretimde gerilediği söyleniyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen gelen öğrencileri sahiplenmeliyiz. Öğrenciler Edirne’nin çağdaş yaşamını seviyor gitmek istemiyor. İlimizi tercih etmeleri de bu yüzden.Edirne’nin diğer illere oranla ayrıcalığı var.Biz Çağdaş Yaşam olarak dedik ki ; gelen öğrencilerimizi geçici bir süre için bir konuk bulalım. Belediyemiz böyle bir yer sağlasın.
Bu konuda biz de destek veririz . Bu arada emekli öğretmenlerimizi de orada görevlendiririz.dedi
ÇAĞDAŞ YAŞAM OLARAK KAPIMIZ HER ZAMAN AÇIK OLACAK
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak her zaman kapılarını açık tutacaklarımı belirten Yılmaz, “ Amacımız buraya farklı illerden gelen çocuklarımız birbiriyle kaynaşsınlar dostluklar kursunlar.Bu arada derneğimizin imkanlarıyla kendi yeteneklerini geliştirsinler. Geçin gün geçenin geç saatlerine kadar derneğimizde toplanan öğrenciler çeşitli enstrümanları çaldı.Böylece çöküklerimiz birbiri ile tanıştılar, kendi yeteneklerini ortaya koydular. Gelen öğrencilerle ilgili listeler hazırlıyoruz ve kendilerine “ hangi yeteneğiniz var” diye soruyoruz. İnsanlar varsa muhakkak yeteneği de vardır. Eğer yeteneği yoksa Milli Eğitim sistemi o çocuklara yeteneksiz olduğunu kabul ettirmişler. Öğrenciler burada konuştukça yetenekleri de ortaya çıkıyor” dedi.
Fikri Yalın