“YOĞUN BAKIMLARDA BOŞ YATAK YOK!”

Pandemi sürecine ilişkin bilgiler vermek üzere yazılı basın açıklaması yapan Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, “25 Kasım 2020 tarihi itibariyle; Covid-19 hastalığı nedeniyle Edirne, Keşan ve Uzunköprü Devlet Hastanelerinde, Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi ile Özel Keşan Hastanesinde toplam 274 hasta tedavi görmektedir. Edirne’deki Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait yurtlarda kalan PCR + hasta sayısı 370’dir. Kentimizdeki hastanelerde yoğun bakım ünitelerinde boş yatak bulunmamaktadır.” ifadelerini kullandıktan sonra; sınır kapılarının kapatılması ve sokağa çıkma kısıtlamaları başta olmak üzer birçok ilave tedbirin derhal uygulanması gerektiğini belirtti.

“YOĞUN BAKIMLARDA BOŞ YATAK YOK!”

Pandemi sürecine ilişkin bilgiler vermek üzere yazılı basın açıklaması yapan Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, “25 Kasım 2020 tarihi itibariyle; Covid-19 hastalığı nedeniyle Edirne, Keşan ve Uzunköprü Devlet Hastanelerinde, Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi ile Özel Keşan Hastanesinde toplam 274 hasta tedavi görmektedir. Edirne’deki Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait yurtlarda kalan PCR + hasta sayısı 370’dir. Kentimizdeki hastanelerde yoğun bakım ünitelerinde boş yatak bulunmamaktadır.” ifadelerini kullandıktan sonra; sınır kapılarının kapatılması ve sokağa çıkma kısıtlamaları başta olmak üzer birçok ilave tedbirin derhal uygulanması gerektiğini belirtti.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
30 Kasım 2020 Pazartesi 06:44
“YOĞUN BAKIMLARDA BOŞ YATAK YOK!”

“KENTİMİZDE YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE BOŞ YATAK BULUNMUYOR”

Türk Tabipleri Birliği Edirne Tabip Odası Yönetim Kurulu adına yazılı basın açıklaması yapan Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, “Türk Tabipleri Birliği, Tabip Odaları ve Uzmanlık Denekleri tarafından Covid-19 salgınının ülkemizde tanımlandığı ilk günden itibaren, salgın kontrolünde ‘dayanışmanın’ ve bilimsel yaklaşımın önemi her fırsatta dile getirilmiş ve dile getirilmeye devam etmektedir. Bu süreçte; aile sağlığı merkezlerinde, hastanelerde, 112 ve filyasyon ekiplerinde canla başla çalışan sağlık çalışanlarının farkındayız. Ancak bu kadar zorlu bir salgının tüm toplum kesimlerinin desteği ve katkısı olmadan başarılı bir şekilde yönetilmesi olası değildir. Tüm toplumun desteğinin alınabilmesi, ortaya konulan büyük emeğin karşılık bulabilmesi için kamuoyunun şeffaf bir biçimde gerçek verilerle bilgilendirilmesi, ülkemizdeki salgının boyutunun net olarak paylaşılması oldukça önemlidir. Edirne Tabip Odası olarak sahadan edindiğimiz bilgilere göre 25 Kasım 2020 tarihi itibariyle: Covid-19 hastalığı nedeniyle Edirne, Keşan ve Uzunköprü Devlet Hastanelerinde, Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi ile Özel Keşan Hastanesinde toplam 274 hasta tedavi görmektedir. Edirne’deki Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait yurtlarda kalan PCR + hasta sayısı 370’dir. Kentimizdeki hastanelerde yoğun bakım ünitelerinde boş yatak bulunmamaktadır. Yapılan PCR testlerinde il düzeyinde pozitiflik oranı artmaktadır. 22 Kasım’da 190, 23 Kasım’da 202, 24 Kasım’da 360, 25 Kasım’da 338 insanımızda daha PCR testlerinde pozitiflik saptanmıştır (günlük yeni olgu sayısı). 13 Kasım 2020 tarihindeki basın toplantımızda belirtmiş olduğumuz sürecin başından beri Edirne Devlet Hastanesi ve Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesinde görevli ‘PCR pozitif sağlık çalışanı sayısı’ 111 iken, bu sayı 25 Kasım itibariyle 216’ya yükselmiştir (Son 12 günde PCR pozitif sağlık çalışanı sayısı 105 artmıştır). Bu rakama aile sağlığı merkezlerinde, özel muayenehanelerde/hastanelerde, 112 ve filyasyon ekiplerinde görevli PCR pozitif sağlık çalışanı sayısı dahil değildir. 216 PCR pozitif sağlık çalışanının fazlası var, ancak eksiği yoktur.” dedi.

“SINIR KAPILARI KAPATILMALI, EN AZ 14 GÜN SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI UYGULANMALI”

Salgının kontrol altına alınabilmesi için tedbirlerin sıkılaştırılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Altun, “Büyük oranda ekonomik kaygılarla yapılan, erken ve hızlı açılmayı takiben yaz boyunca infeksiyon hızındaki sürekli artış, sonbaharla birlikte sağlık sistemini zorlamaya, filyasyon çalışmalarını imkansız hale getirmeye başlamıştır. Ekonomik kaygılar elbette ki önemlidir. Ancak salgın konusunda çalışan ekonomistlerin belirttiği üzere; salgın için alınan sıkı önlemlerin neden olduğu ekonomik kayıp, bu önlemlerle salgının kısa sürede kontrol altına alınmasının yarattığı güvenli ortam sayesinde telafi edilebilmektedir. Oysa önlemlerin baştan sıkı alınmadığı, zamana yayılmış sınırlı kontrol uygulamalarının hayata geçirildiği durumlarda salgın süreklilik kazanmakta ve ekonomik etkisi uzun süreli ve daha yıkıcı olabilmektedir. Yurttaşlarımıza ve sağlık çalışanlarına karşı duyduğumuz sorumluluk gereği aşağıda yer alan uyarıları tekrarlama zorunluluğu ortaya çıkmıştır: Salgının boyutunun daha iyi görülmesi, doğru önlemlerin zamanında alınabilmesi, hem hastalık hem de salgınla daha etkin mücadele edilebilmesi, toplumun farkındalığının arttırılması ve güven ortamının sağlanabilmesi için Covid-19 salgınıyla ilgili tüm epidemiyolojik verilerin iller ve ülke bazında açıklıkla paylaşılması gereklidir. Test pozitiflik oranları, hastanelerdeki ağır olgu ve ölüm sayıları ve Sayın Sağlık Bakanı’nın yaptığı açıklamalara bakıldığında; salgının geldiği noktanın Nisan-2020 düzeyini çoktan aştığı anlaşılmaktadır. Kapanma önlemlerinin titizlikle uygulanması, sonuçlarının günü gününe takip edilerek gerekli girişimlerin yapılması halk sağlığı ve ülkenin tüm çıkarları açısından tek akılcı yaklaşımdır. Salgının kontrol altına alınabilmesi için; sınır kapılarının kapatılması, şehirlerarası ulaşım ile şehirlere giriş ve çıkışlara kısıtlama getirilmesi, toplumsal hareketliliğin azaltılması gereklidir. Güvenlik, sağlık, gıda gibi temel, zorunlu ve acil mal/hizmet üreten işler dışında tüm işlerde çalışmaların durdurulması, en az 14 gün süre ile sokağa çıkma kısıtlaması/yasağı getirilmesi virüsün bulaşını/yayılmasını azaltacaktır. Bu kısıtlamalar getirilirken sosyal devlet ilkesi göz ardı edilmemeli, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile yerel yönetimler birlikte hareket ederek yaşamını günlük kazancıyla sürdüren dar gelirli insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılama yoluna gitmelidir.” ifadelerini kullandı.

“ZORUNLULUK HALLERİ DIŞINDA SOKAĞA ÇIKMAYIN!”

Vatandaşlara da çağrıda bulunan Prof. Dr. Altun, “Sağlık Bakanı’nın son günlerde yaptığı açıklamalar ‘gerçeğin hiçbir zaman gizli kalamayacağının’ göstergesidir. Salgının gerçek boyutunun toplumla paylaşılması, panik ortamı yaratmadan ama olayın ciddiyetine uygun doğru bilgilendirme ve önlemlerin alınmasıyla bu süreç en az kayıpla aşılabilir. Halk sağlığının, tek tek bireylerin sağlığının toplamını aşan bir anlam yüküne sahip olması nedeniyle, ortak iyiyi oluşturmak için toplumsal dayanışmaya ve kolektif mücadeleye gereksinim duyduğu unutulmamalıdır. İl Pandemi Kurulları ve İl Hıfzısıhha Kurullarının aktif çalıştırılmasıyla, gerekiyorsa yerel olarak ek önlemler/kısıtlamalar getirilmesi gündeme gelmelidir. Süreç böyle devam ederse ne yatacak hastane yatağı ne de görev yapacak sağlık çalışanı bulunamayacaktır. Halkımıza çağrımızdır! Zorunluluk halleri dışında sokağa çıkmayınız, kapalı kalabalık ortamlardan uzak durunuz, sosyal hareketliliğinize kısıtlama getiriniz, maske kullanımı ve temizlik kurallarına uyunuz. Bu süreç ancak sizlerin desteği ile aşılacaktır. Edirne Tabip Odası olarak bölgemizde salgın sürecinin sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi için her türlü sorumluluğu almaya hazırız.” şeklinde konuştu.

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.