2013 yılında cinsel istismara uğradığı iddia edilen 3 çocuk, muayenelerinin yapılması için Tıp Fakültesi Hastanesine gönderilmişti. Çocukların muayeneyi reddetmesi üzerine, muayenelerini yapmayan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürcan Altun hakkında ‘Adli Görevi İhmal’ suçu nedeniyle dava açılmış ve görülen davada Prof. Dr. Altun beraat etmişti. Savcılık Makamı tarafından temyize götürülen bu karar 6 yıl sonra Yargıtay tarafından bozulmuş ve Altun’un yeniden yargılanmasına karar verilmişti. Dün Edirne Adliyesi Sulh Hukuk Mahkemesi’nde yeniden görülen davada Prof. Dr. Altun bir kez daha beraat etti. Adli Tıp Uzmanları Derneği, Edirne Çocuk Hakları Derneği, Edirne Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Edirne Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı, genç hekim adayları Prof. Dr. Altun’a destek için Edirne Adliyesi’nde duruşmaya katıldı.
ERSOY: “PROF. DR. ALTUN YENİDEN BERAAT ETTİ”
Adliye önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını okuyan Adli Tıp Uzmanları Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Gökhan Ersoy, “Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürcan Altun ‘cinsel istismar’ şüphesiyla yargı birimleri tarafından muayene edilmesi istenilen çocukları ‘zorla’ muayene etmediği için yeniden yargılandı. Prof. Dr. Gürcan Altun, 2013 yılında Savcılık tarafından ‘cinsel istismara’ uğradıkları iddiasıyla genital muayene yapılmak üzere gönderilen üç çocuğu muayene öncesi bilgilendirmiş, çocukların muayeneye rıza göstermemesi üzerine onların muayeneye zorlanmalarının ruh sağlıklarını olumsuz etkileyeceğini öngörerek çocukların muayenesini yap(a)mamış, bu nedenle ‘görevi ihmal’ suçlamasıyla yargılanmış ve beraat etmişti. Bu kararı Savcılık makamının temyize götürmesinden tam 6 yıl sonra Yargıtay beraat kararını bozarak yeniden yargılama kararı verilmişti. Bugün Edirne 5. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmada Prof. Dr. Altun beraat etmiştir.” dedi.
ERSOY: “ÇOCUK İSTİSMARININ SAPTANMASI BİYOLOJİK DELİLE İNDİRGENEMEZ”
Cinsel istismarın çocukları örseleyen bir suç olduğunu belirten Doç. Dr. Ersoy, “Çocuk istismarının saptanması yalnızca biyolojik delile indirgenemez. Yargı organlarının ‘şaşmaz ve değişmez delilin mutlak surette mağdurlar üzerinde yapılacak genital muayenede bulunacağı’ hatasını sürdürmektedir. Bu nedenle; cinsel istismar durumunda çocukların bedensel ve ruhsal bütüncül muayenesinin önemini kavramak, suçun diğer kanıtlarını araştırmak için etkili soruşturma yapmak, çocuğun yüksek yararını öncelemek ve yaşadığı travmayı onarmak yerine onlara travmayı yeniden yaşatmak anlamına gelecek bedenlerini zorla da olsa muayenesinden başka yol bulamamaktadır. Çocukların yıllar önce meydana gelen bir olayın incelenmesi için uykuda olmaları gereken gecenin bir vakti, temel gereksinimlerinin dahi sorulmadan genital muayene için hastaneye gönderilmeleri; çocukların yargı birimleri tarafından cezalandırılmaları, istismar edilmeleri anlamına gelmektedir.” ifadelerini kullandı.
ERSOY: “HOYRAT UYGULAMALARA SON VERİLMELİ”
Çocukların devletin, yasaların ve uluslararası sözleşmelerin güvencesi altında olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ersoy, “Ne yazık ki, çocukları istismara ve cinsel saldırılara karşı koruyan, çocuğun yüksek yararını öne alan mekanizmalar yerine, çocukların ve toplumun adalet ve güven duygusunu zedeleyen adli uygulamalar ve yasal düzenlemelere devam edilmektedir. Adalet Bakanlığı ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun çocukların üstün yararı ilkesine aykırı uygulamalar yapan sorumlular hakkında işlem yapmasını bekliyoruz. Çocuklar; devletin, yasaların ve uluslararası sözleşmelerin güvencesi altındadır. Bir defa daha ve umarız son olarak; yargı mensuplarını, ulusal yasa, yönetmelik ve genelgelere, devlet olarak imzaladığımız uluslararası sözleşmelere uygun davranmaya, yargılama sırasında çocukların kırılganlığını unutmadan hoyrat uygulamalara son vermeye davet ediyoruz. Hekimlik meslek ilkelerine ve iyi hekimlik değerlerine gönülden bağlı olan hekimler defalarca yargılansa da bu duruşlarından vazgeçmeyecektir. Yargı kararları ile hekim bağımsızlığına ve etik ilkelerimize müdahale edilmesini kabul etmiyoruz. Hekimler yargının zor kullanım aracı değildir. Çocukların yüksek yararını öncelemek sadece hekimlerin, sağlık çalışanlarının, insan ve çocuk hakları savunucularının değil, adalet sisteminin de önceliği olmalı.” şeklinde konuştu.
ALTUN: “AYNI ZAMANDA BİR ETİK DERSİ VERDİK”
Beraat eden Prof. Dr. Gürcan Altun da burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Burada mahkeme salonunu dolduran hem sahada çalışan hem de beraberinde bir yıl sonra mezun olacak genç hekim adayları vardı. Dolayısıyla bu insanların, bu meslektaşlarımızın bugün gelip burada duruşmayı izlemesi de çok kıymetliydi. Burada biz bir etik dersi de veriyoruz aynı zamanda. Hekim olarak bize gönderilen insanlar gerek adli gerekçelerle muayenesi olsun gerekse kendilerinin başvurduğu tıbbi muayeneler de mutlaka hasta onamına dayanır. Özellikle yargı birimleri tarafından, yargı mekanizması içerisinde gönderilen hastanın mutlak zorunlu muayenesi yapılması gibi bir algı vardır ne yazık ki. Öyle bir şey yok. Hekim olarak hasta muayeneyi kabul etmediği takdirde onu zorlamak hastaya ruhsal yönden zarar vermektir. Sonuçta bu ilk yargılanmam değil. 2013-2016-2019. Gelenek bozulmadı diyoruz ama gelenek beraat üzerine de bozulmadı. Suçlu olmadığımız, yapmış olduğumuz meslek uygulamasının iyi hekimlik değerlerine uygun olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Türk Tabipleri Birliği, Edirne Tabipler Odasına, Adli Tıp Uzmanları Derneği, Edirne Çocuk Hakları Derneğine, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Edirne Şubesi, destek için gelen tüm kurumlara ve meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Kerem Filiz
