Şairler, bilim adamları  insanlığın yararını ve barışı düşünenler her zaman güzel günleri, barışı, dostluğu arzulamış.

      Ünlü şairimiz Nazım da dizelerinde bunu “ Güzel Günler göreceğiz çocuklar- Güzel ve güneşli günleri göreceğiz” sözleriyle en güzel şekilde  dile getirmiştir.

      Güzel günlerin özlemi içinde olanların yanında toplumda nifak tohumları atan, barış yerine savaşı  arzulayan   kutuplaşmayı yaratanlar da eksik olmamıştır.

   İnsanlığın  yaratılışında ilk canlılardan  olan  Habil ile Kabil’den bu yana   insanlar  her zaman iki kutuplu olmuştur.

  Dünyada  güzelliklerin, barışı dostluğu isteyenlerin  yanında  savaş  arzulayanlar  insanların birbirini katletmesini  arzulayanlar  da eksik olmamıştır.

      Evrende canlıların en akıllı  yaratığı olan insanlar, bugüne kadar  savaşta kendilerini  yok  ettikleri gibi aynı zamanda doğayı ve doğadaki canlıları  yok etmiştir.

     Birbirini yok ederek yaşam sürsen hayvanların dahi  dünyada neslinin tükenmelerine olmasını insanlar neden olmuştur.

     Geçmişten  bu yana nesli tükenen  binlerce  canlının yok olmasına, şu  anda da yok olmalarının sebebi insanlardır. O yetmiyormuş gibi  doğanın dengesini  bozarak kendi yaşamını  zora sokan atmosfere zarar veren  yine  akıllı geçinen canlı mahluk insanlardır

    Son yüz yılda  toplumlar dünyanın dört bir yanını saran savaşlarla  on milyonlarca genç insanını kaybetti, bir o kadar da açlık ve sefaletten, hastalıktan yok oldu. Dünyada dirlik ve düzen sağlama iddiasında olan insanlar her zaman doğaya en büyük zararı veren canlılar olmuştur.

     Nazım güzel günler özlemini kendi yaşamında görmedi. Bundan sonra da dünyamızda bu özlemin gerçekleşeceğini savaşların katliamların son bulmasını beklemek hayalden öteye geçmeyecektir.

      Çevremize bir bakalım.  Gün geçmiyor ki onlarca insan teröre kurban gitmesin. Tarihte medeniyetin beşiği olan, dünyada düzeni sağlamak için peygamberlerin geldiği Ortadoğu bugün savaş alanından farksız durumda. Son on yıl içinde milyonlarca masum insan terör kurbanı oldu ve de olmaya devam ediyor.

      Özellikle dünyada en son ve  barışı ve kardeşliği ön planda tutan bir din olan  Müslümanlığa mensup kişilerin birbirini katletmeleri ve  ölenin de öldürenin de aynı amaç gütmesi ne acı.

 İslam ülkeleri bu dindaşın dindaşı katletmesine çözüm bulmalı, emperyalist ülkelerin oyununa gelmemeli.

   Dünyanın en bereketli yerinde yaşam sürmelerine rağmen İslam ülkelerinin tamamına yakını sömürgeci ülkelerin güdümünde, onların emellerine alet oluyor.

  Onun için şairler önümüzdeki yıllarda da dizelerinde Nazım’ın dediği gibi dünyamızda hiç gerçekleşmeyen” Güzel günler” özlemini  yineleyecekler.  

 HAZAN MEVSİMİNDE DÖKÜLEN ÇINAR YAPRAKLARI

Çınar ağaçlarının ağaçlar arasında özel bir yeri vardır. Şairler dahi satırlarında ona farklı yaklaşır ve değer verir.

 Çoğumuz dikkat etmemiştir.

   Sonbahar ayları geldiğinde  çınarın elin parmaklarını andıran  yaprakları dalında önce sararın daha sonra rüzgarla adeta dans eder gibi ağacın altına düşer.

     Bu görüntüleri çınar ağaçlarına ayrı bir güzellik katar. Yaz aylarında insanların altına sığındığı hiçbir haşerenin barınamadığı çınar ağaçları yapraklarının çıkardığı  seslerle huzur bulur.

     Çınar yapraklarının adeta veda eder gibi dalından aşağı düşmesi görülmeye değerdir. Bu yapraklar görüntülerindeki güzellik gibi, toplanıp kurutulduğunda da insanlar için şifa   kaynağıdır.

    Bu ayardan sonra, yaz günlerinde gölgesinde serinlediğimiz çınar ağaçlarının  sadece  çıplak dalları  kaldı. Ta ki bahar ayları gelip havaların ısınmaya başladığı zamana kadar  çınarlar öyle kalacak.  Bahardan sonra  yine  yeşeren yaprakları ile bizlere el sallayacak. Bu geçen zaman içinde  o ağaçların altından geçen kaç insan  tıpkı çınar yaprakları gibi  toprağa düşüp yaşama veda edecek .

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.