İnsanlar hayat pahalılaştıkça zorunlu olarak giderlerinden de kısmaya başladı.
Sofralarda daha önceleri önemsiz görünen fazlası çöpe atılan ekmek zamlandıkça daha tasarruflu kullanılmaya başlandı. Ekmek sofralarımızın katığı haline geldi. Hayat pahalılığının daha da artacağı endişesi halkın kahvelerde ve bazen lokantalara çıkmasını da engeller hale getirdi.
Bırakınız lokantalarda bir yakınınıza yemek ısmarlamak. Kahvede arkadaşınıza bir çay ve kahve ısmarlamak dahi dar gelirlilerin bütçelerini sarsar hale geldi.
İnsanlar sokakta hava soğuk olsa dahi kahvelerde gitme yerine sokakta oturulacak bir yer bulursa arkadaşlarıyla orada oturup sohbet ediyor.
--------------------
BELEDİYE İMKAN YARATMALI
Halkın oturabilmesi için şehrin merkezinde banklar yaparak halkın oralarda oturmasına imkan yaratmalı. Şu anda bulunduğum. Mersin Mezitli belediyesi Akdeniz sahilinde bu imkanı en geniş şekilde sağlamış.
Sahil çevresinde yürüyüş yolu, yarış pisti, bisiklet yolu yapılmış. Yine sahilde baştan başa halkın ücretsiz rahatlıkla oturacağı banklar yapılmış, Çocuklar için salıncaklar kurulmuş. Sahilde amatör balıkçılar için rahat imkanlar getirilmiş. Bu yörede ayrıca bölgeye has çiçekler ve bitki örtüsünün yanında iyotlu deniz havası insanlara huzur ve ferahlık veriyor. Özellikle insanların dinlenmesi için geniş imkan sağlanması bana neden kentimizde de imkanları kısıtlı insanların oturabileceği banklar yapılmıyor sorusunu gündeme getirdi. Özellikle Edirne şehrin merkezinde Atatürk Anıtı çevresi ve Uğur Mumcu parkı yanında oturulacak yer olmadığı için halk çevre duvarları üzerine oturuyor. Oralara halkın eş dostuyla oturup çevre güzelliklerini seyredebileceği oturulacak yerler yapılamaz mı?
İnsanlar bir yerde oturmak için parklara gitmek para ödemek zorunda mı?
Özellikle ekonomik koşulların zorlaştığı bir zamanda bu tür hizmetler mahalli idarelerce zorunlu kabul edilmeli.
Ne yazık ki kentimizde bu konuya yeterince değer verilmiyor. Kuşkusuz büyük kentlerin imkanları geniş fakat bu hizmetlerin bir kısmı da kentimizde yapılamaz mı?
Burada halka yapılan hizmeti görünce kendi ilimde de bunun bir bölümünün yapılmaz özlemini duydum.
Sosyal demokratların kent yönetimi anlayışının biraz da buralara yönelmesi gerekmez mi?
İnsanlar geçim sıkıntısı yanında günlük yaşantısında da sığınabileceği huzurlu bir ortam arıyor. Böyle kış günleri sorunların artış gösterdiği günler. Böyle zamanda iç kararacak haberler de insanlarımızı karamsarlığa itiyor.
Gelecek endişesi ile yüz yüze kalıyor. Bakıyoruz gelecek için olumlu yorum yapan insanlarımız gittkçe azalıyor. Ülke yöneticileri böyle zor günlerde halkın moralinin bozulmamasına özen göstermeli. Stres geçim sıkıntısı, gelecek endişesi toplum arasında barışı huzuru da zedeleyebilir.
