CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak kendisine Kurultay’da parti meclisine seçilmede destek verdiği için teşekkür etmek amacıyla Edirne’ye geldi ve CHP İl Merkezinde basın toplantısı yaptı.

Öztrak, burada yaptığı konuşmasında partisi için çok olumlu tablo çizdi. Zaman darlığından olsa gerek partililere yapması gereken uyarı yerine sadece birlik ve beraberlik çağırısıyla ve CHP’li belediye başkanlarını başarışlarını anlatmakla yetindi.

Öztrak,  Bu arada CHP Genel Merkezinin 11. Katındaki odasının tüm Trakyalılara açık olduğunu söyledi.

Bunlar iyi öneriler de CHP’nin bu dönemde salon toplantılarını dışına çıkmalı. Hedef sadece kendi partileri olmamalı.

CHP’nin seçimde alacağı oy sınırlıbunu aşması çok zor. Bu seçimde de aşağı yukarı aynı oyu alacağı biliniyor. Onun için CHP kendileri dışındaki partilere oy veren kesimler üzerinde politika geliştirmezse seçimlerde bir kez daha hayal kırıklığı yaşar.

Ana Muhalefet Partisinin bu konudaki çalışmalarının yeterli olmadığını  biz değil partililer söylüyor.

Onun için Parti üst yöneticileri öyle klasik nutukları ile bildik yöntemlerle başarı sağlayamazlar.  Partililer geniş halk kitlelerine ulaşmak için farklı politika  geliştirmeli .

Ne yazık ki Adalet yürüyüşü sonrası CHP’nin geniş katılımlı bir eylem ortaya koyduğuna tanık olmadık. Partililer kahve köşelerinden salon toplantılarından aralarındaki kısır çekişmeleri bir kenara bırakıp halkın içine girmeli,

Bir de   her görüşte olan insanlarla  bire bir  görüşmeli” bu bizden. Bu değil “ diye ayrım yapmadan bu çalışmalara hız vermeli.

Öyle “körler sağırlar, birbirini ağırlar” mantığı ile CHP yine yerinde sayar. Bırakın yerinde saymayı iYİ Partinin siyasete girmesiyle eski oy oranını dahi arar duruma gelebilir.

CHP’de Kurultay sonrası da beklenen yenileşme, politik hamleyi göremedik.

Bu arada iç çekişmeler ise henüz sona ermiş değil. Onun için CHP, rahmetli Ecevit’in yaptığı gibi halkın ayağına giderek politikasını anlatmalı.

Yoksa karşısındaki bu medya gücünü, güçlü muhalif  çemberini bu cılız, laftan öteye geçmeyen politika ile aşmaları çok zor..     

********************************************************

                BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,?

                TÜRK ORDUSU 1938 YILINDA TRAKYA’YA GELDİ

                Türk Ordusu Trakya’ya 24 ağustos 1938 yılında yapılan büyük manevralar sonrası girdi.

 Ondan önce Lozan Antlaşması gereği,Trakya’da ordu birlikleri bulunmuyordu.

Bölgede güvenliği jandarma birlikleri sağlıyordu.

                51 BİN KİLO KOZA ÜRETİLİYORMUŞ

                 30-7-1938 tarihli Edirne Postası gazetesinin haberine göre Edirne ili sınırları içinde51 bin kilo koza üretilmiş.

Daha sonraları koza üretimine son verildi Koza mektebi ve depoları kapatıldı.Bahar aylarında paraya ihtiyaç duyulduğu  bir zamanda yetiştirdikleri koza ile üreticilere  gelir sağlayan koza üreticileri de bu gelirsen mahrum kaldı . Koza üretimi için kullanılan dut ağaçları da tarlaya dönüştü. Bölgemizde ipekböcekçiliği son buldu.

                RAKIMI 1500 METREYİ AŞAN TERDE ÜZÜM OLMAZ

 Rakımı 1500metreti asan topraklara ve yağışı bol olan yerlerde bağcılık olmaz.

                BATI TRAKYA MUHTAR CUMHURİYETİ

1 Eylül 1913 günü  erkanı harbiye umumiye reisi Süleyman Askeri bey” Batı Trakya Muhtar Cumhuriyetini” kurdu. Bu hükümet 29 Eylül 1913 yılında Osmanlı devlerinin Bulgarlar  ile imzalanan anlaşması ile son buldu.

                 MÜTTEFİKLER ARASI TRAKYA HÜKÜMETİ

                15 –Ekim 1919’da Karaağaç, Dimetoka Gümilcine.İskeçe’yi sınırları içine alan müttefikler arası Trakya hükümeti  kuruldu. Bu hükümet Fransızlara bağlandı. Bu hükümet ancak 7 ay yaşadı. Yunanlıları diplomatik kulisleri  sonucunda yapılan referandumla  23 mayıs 1920’de yunanlıların hakimiyetine girdi.

                Yunanlılar  Kurtuluş savaşı sonrası savaş tazminatı olarak belirlenen 4 milyon frangı ödeyemeyince Karaağaç ve Bosnaköy’ü  savaş  tazminatı karşılığı Türkiye’ye verdi   

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.