Siyasetin bugünkü açmaza gelmesinin sorumlusu bugüne kadar gerçekleşmeyen vaatleriyle halkı avutan bazı yerde babadan oğula sülalece devam eden gedikli siyasetçilerimiz oldu.
Son yıllarda her ne kadar aralarına az sayıda kadın ve genç alsalar da siyasi kararlarda asıl söz sahibi eski yıllanmış politikacıların oldu.
Onlar da çoğu zaman parti çıkarlarını ülke çıkarları üzerinde görerek, partiler arasında gerektiğinde uzlaşma yolunu kapattılar.
Bu uzlaşmaz tavırları, defalarca demokrasinin askıya alınmasını, demokratik hakların birbiri ardına aksamasına neden oldu.
Siyasiler, bugün de bu olanlardan ders almışa benzemiyor.
Aralarında süregelen aynı uzlaşmaz tavırlarına, bencilliklerine devam ediyorlar.
Siysileri denetleyebilecek kurumlar arası örgütlenmenin yeterli olmaması, örgütlenme haklarının kısıtlanması siyasilere istedikleri gibi hareket etme imkanı yarattı.
----------------
HALKIN İRADESİ PARLAMENTOYA YANSIMADI
Seçim sistemindeki çarpıklık nedeniyle halkın iradesi hiç bir zaman parlamentoya yeterince yansımadı.
Bugüne kadar siyaset yine "eski hamam eski tas" olarak devam etti. Ülkemizde seçim barajının yüksek olması sonucu halk iradesi yok sayıldı, parlamentoda temsilde yer bulamadı.
Seçim barajı engeli nedeniyle küçük partilere oy verecek seçmenler istemeyerek, kerhen siyasetini onaylamadığı partilere oy vermek zorunda kaldılar.
Bu bazı partilerin gerçek gücünden çok milletvekili çıkarmalarını sağladı.
Bu durum siyasetteki çarpıklığın daha da artmasına neden oldu.
Ülkemizde siyasilerin hataları, topluma verdikleri zararlar sonucu gerektiğinde demokrasinin eksiksiz uygulandığı ülkelerde olduğu gibi hesap verebilme ve istifa yönteminin olmaması halk arasında demokrasiye olan güvenin zedelenmesine neden oldu.
Halk arasında "her şey yapanın yanında kalıyor, başarıdan, hakkı olanın yerine arkası olan yararlanmış oluyor" anlayışı yaygınlaşırsa, halkın siyasilere ve devlete olan güveni sarsılır.
Halk politik tercihinde siyasi partilere desteğinin kendi yararına yerine futbol takımı tutar gibi belirledi.
Siyasette ülkemizin bazı bölgelerde süregelen ön yargıların, etkisi altında, gerçeği yansıtmayan sebepler oluştu.
Bunun sonucu ülkemizde halkın tam olarak iradesini yansıtacak, siyasetin tüm boyutlarıyla gelişmesi engelledi.
Bu durum siyasi partilerin de işine geldi.
Parlamontodaki yıllanmış siyasetçiler hiç bir zaman halkın siyasi bilincinin gelişmesini istemedi.
Halkın da bu alanda yeterli çabasının olmaması bugüne kadar siyasileri saltanatlarının devamını sağladı.
-----------------
GENÇLER BU GELENEĞİ ENGELLEYECEK Mİ?
Ülkemizde bu ortamda seçimlerde oy kullanacak "Z" kuşağı denilen gençlerimize büyük görev düşüyor.
Onlar, siyasilerce bugüne kadar yeterince dikkate alınmadı. Çoğu kez hakları gasp edildi. Gençlerin gelecek güvenceleri tehlikeye düştü.
İş imkanları kısıtlandı.
Bugün ülkede genç nüfusun % 25'inin işsiz olduğu resmi kayıtlarda var.
Kendi ülkesinde iş bulma umudu kalmayan gençler bugün çareyi yurt dışına gitmekte arıyor.
Daha çok nüfusa rahat yaşama imkanı olan bir ülkede gençlerin bu duruma düşmesi, itilip kakılmaları ülke geleceği açısından da sorun yaratmaz mı?
Bu durumu dikkate alacak olan gençlerimiz kendi kaderlerini belirleyecek seçimlerde bunu da göz önünde bulundurmak zorunda kalacak.
Bugüne kadar uyguladıkları politikalarıyla ülkeyi sıkıntıya sokan, ekonomiyi dar boğaza iten siyasilerin hatalarını ancak gençlerimiz giderebilir.
Atatürk'ün de ifade ettiği gibi ülke geleceği onlara emanet edilecektir. Gençlerini önemsemeyen ülkeler geleceğini de tehlikeye sokar.
