Bir gün üretildi: Barış Günü, süt Günü v.b

Her günün elbette bir önemi ve eğitsel yanı var. En azından anımsatma ve uyarı amaçlıdır genelde.

Ancak geçenlerde medya aracılığı ile bir TEMBELLER GÜNÜ olduğunu da duydum. Ve ilgimi çekti görüntüleri.Sokaklara, caddelere yatak serip yatanlar, şurda burada uzananlar… Çok ilginç görüntüler gibi yansıdı.

Tembellik diye bir şey gerçekten var mı yok mu? Diye düşünmek zorunda kaldım.

Bu arada Gogul aracılığı ile konu ile yazılanları gözden geçirdim. Diyor ki

 “Tembellik faaliyet yeteneğine sahip olmasına rağmen efor sarfetmede isteksizlik, genelikle küçük düşürücü terim olarak kullanılır…”- Vikipedi-

 “Tembel adam”, “Tembel çocuk” ve benzeri deyimler başkalarını bilmem ama bizde çok kullanılır; suçlama ve aşağılama amaçlı. Suçlamanın bir amacı da galiba; kendi çalışkanlığını belirtmrk için olabilir. Bir çocuk şarkısında bile var:

 “Tembel çocuk, tembel çocuk/Haydi kalk okul zili çaldı…” Erken ya da zamanında kalkamayan bir çocuk, gerçekten tembel olduğu için mi, yoksa başka nedenlerle mi kalkamıyor? Düşünmek gerek.

Karşıtı da var:”Erken yatarım, erken kalkarım/Bir yumurtayı sütle çalkarım…” Bu da çalışkanlık anlamına mı? Geliyor? Yoksa planlı, programlı yaşamak, ya da zamanı iyi kullanmak anla.mına mı?

Sonra her insan davranış biçimleri, birbirine benzemez. Kalıtsal mıdır, eğitsel midir, yoksa psikolojik nedenlerden midir? Bu da tıbbın işi bence.

Tembel suçlamasının ya da aşağılamasının başka benzerleri de var:

“Miskin”, tembel teneke”,Ağustos böceği”, Başkaları da var: “Miskinlik”, “uyuşukluk”, “aylaklık”,”Üşengeçlik”, “haylazlık”, “Avarelik”,kaytarıcılık”

Yine bilgisayar da deniyor ki: “Tembellik sorumluluk duygusu eksik olanlarda görülür.”

Tembellik elbette bir hüner değil, bir davranış biçimidir. İnsanın içinden gelir. Bir çok nedeni olabilir. Suçlamak, aşağılamak amaçlı kullanılması eğitsel değildir.

Yine de “Tembellik Günümüz” kutlu olsun !

Bir de tembelliğin karşıtı olan “Çalışkanlık”a bakalım:

Önce yine bilgisyara göz attım. Sözlük anlamı olarak: Çalışkan olma hali-imiş…

Ancak başka kaynaklardan aktarılan tanımlar da var:

 “Bir insanın başarmak için gösterdiği çaba.

 “İnsanın vermiş olduğu ve göstermiş olduğu gayret…”

Başka bir tanım da şöyle:” Çalışkanlık insana her zaman başarı getiren davranış biçimidir.”

Bir insan çalışkan ya da tembel olarak dünyaya gelmiz. Ancak organizmanın yapısından kaynaklanan ve davranışları yönlendiren (iç salgı bezleri gibi) kalıtsal özelliklerin etkisi olabilir.

“Çalışkan”, “tembel” söylemleri en çok okullarda duyulur.. “Aaaa… o mu çok çalışkan maşallah!”, “Onu boşver; tembelin biri” v.b

Yani ister çalışkan olun, ister tembel… İnsan gibi insan, adam gibi adam olmak , başka bir deyişle kişilikli olmak yeter. Ancak bir çok çevre etkenleri, ya da rüzgarları bizi nerelere sürükler bilemeyiz, kestiremeyiz. Sağlam kişilikli olanlar, sağlıklı eğitilenler bu olumsuzlukları kolayca aşabilir.

Bu nedenle olmalı, Jean Jeak Russeau Emil yapıtında insanların çocuk yetiştirmedeki çevrenin olumsuz etkilerinden çocukları uzaklaştırır. Emil kırsal bir bölgede mürebbiye eşliğinde yetiştirilir. Doğa ,ile bütünleşmesi sağlanır. Gelişim tamamlandıktan sonra sosyal çevreye dönüşüm gerçekleşir.

Çocuk eğitiminde ailenin önemi yadsınamaz. Kişiliğin temelleri 0-6 yaş arasında temellerinin atıldığı savlanır. Çocuk oyun içinde ve oynayarak yetişkinliğe yönelir. Başkaları beğensin diye çocukları büyüklerin küçültülmüş minyatürü olarak düşünülmesi yanlıştır. Onların da kendilerine özgü dünyaları vardır. Buna büyüklerin saygı göstermesi koşuldur. Sağlıklı ve başarılı kuşaklar yetiştirmenin önemi söylenenlerde saklıdır. Çocuklara aşırı baskı ve şiddet ne denli eğitsel değilse,aşırı yüz vermek, her istediğini yerine getirmek de o denli yanlıştır, ya da pedagojik değildir.

Sağlıklı ve çalışkan kuşaklar yetiştirmek için davranış bilimlerine kulak vermek de iyi olur kanısındayım.

Okulların açıldığı şu günlerde bir de şiir iyi gider kanımca:

OKULUM

Her gün sabah erkenden,

Okuluma koşarım.

Öğretmenimi görünce

Çok sevinir coşarım.

Bekler beni arkadaşlar

Irmak,Emir ve Çınar

Az ilerde Ece’yle Deniz

Yine hep beraberiz.

Yollar taşlı olsa da,

Yollar karlı olsa da

Kuş gibi uçarım,

Okuluma koşarım.

 (Necdet Tezcan-Özlem Tezcan Dertsiz)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.