Aslında Rahatsızlığım ile ilgili tek kelime dahi yazmama kararı almış olmama rağmen son yazımın başlığının “Allah şifa verecek inşallah” olması nedeniyle iyi olduğumu, ilk operasyonumun gerçekleştiğini ve Eylül Ayı başında yeniden Koşu Yolu Hastanesinde bir Operasyon daha geçireceğimi söylemem gerekir diye düşündüğüm için bir iki cümle ile kararımı bozdum.
Aslında 14 gün aradan sonra geldiğimde evimi yakınlarımı çevremi ve Edirne’mi hoş bulmuş ve mutlu olmuştum. Bu arada İstanbul’a gidişimden itibaren Hastane ve İstirahat süreçlerinde geçmiş olsun dileklerini ileten yüzlerce dost ve kardeşlerime en kalbi teşekkürlerimi ve minnet duygularımı sunmak isterim.
Dönüşümün 4.günü yani 2 Temmuz günü meydana gelen ve gerçektende korkutucu bir boyut sergileyen yağmur, dolu ve fırtınanın meydana getirdiği tahribat ve olumsuzluklar hoşluğumuzu da alıp götürdü doğal olarak. Dünyada insanlar hemen hemen her gün jeolojik, meteorolojik ve çevresel nedenlerden dolayı, doğal ya da teknolojik felaketlerle karşı karşıya kalmaktadır. Ama biz Edirne olarak bu tür doğal afetleri sık yaşamayanlar arasında olduğumuz için bizi hazırlıksız yakaladı ve korkuttu elbette.
Afetler bazen insan kaybına ya da yaralanmalara neden olmakta, ekonomik kayıplara yol açmakta, sosyal ve çevresel yıkıma neden olmaktadır. Şükürler olsun ki; yaşanılan kısmi bölge felaketi çak ürkütücü ve korkutucu felaket boyutuna vararak insan kayıplarına neden olmadan atlatıldı.30 dakika süren yağış, fırtına ve dolu geçtiği bölgelerde ağaçların yıkılmasına çatıların uçmasına araçların tahribat görmesine neden olmuş dolu nedeniyle de birçok evin camlarının kırılmasına ve gündöndüler başta olmak üzere mahsullerin zarar görmesine neden olmuştur. Zarar görenler geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Böyle afetlerin yaşandığı yerleşim birimlerinde en çok üzülen, koşturan, çareler üretmeye çalışan, gece yarına kadar vatandaşların yanında ve yakının olmaya gayret gösterip onların moral motivasyonlarını güçlendirmeye çalışanlar İlin yöneticileridir tabiî ki. Halkın kendisinden çok şey beklediği hatta her sorununu çözmekle sorumlu tuttuğu Belediye Başkanı ile İlin Valisi için böyle felaket günleri üzücü ve yorucu anlardır.
Bir yıl önce başlayan ve henüz yarısı tamamlanan şehrin alt yapısını öne çıkararak, “Hani Alt Yapı yenilendi ya” dememek gerekir diye düşünüyorum. Belki de şu anda birçok yerde bağlantıları dahi yapılmamış bölgeler bile vardır. Böyle durumlarda particilik ve siyaset yapmadan herkesin yardımcı ve destekçi olmasında yarar vardır. Alt yapıyı test etmek anlamında iyi bir tespit olanağı da olabilir mi bu yağış acaba diyorum ama çok fazla bana göre de.
Allah yardımcıları olsun ve Edirne’mize geçmiş olsun.
